Mehmet Şimşek: Kurumsal altyapıyı iyileştirdik
Maliye Bakanı Şimşek, "Kim ne derse desin, biz kurumsal altyapıyı iyileştirdik. Biz yolsuzlukla da yoksullukla da yasaklarla da mücadele ettik, başarılı olduk" dedi
ANKARA - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Mövenpick Otelde Kalkınma Bakanlığı ile Dünya Bankası tarafından ortaklaşa düzenlenen "Kamu Maliyesi İncelemesi Tanıtım Konferansı"nda yaptığı konuşmada, son yıllarda Maliyenin yaklaşımlarında bir zihniyet devrimi yaşandığını bildirdi.
Kamu mali yönetiminde artık daha vatandaş odaklı, daha şeffaf, daha hesap verebilir ve daha performans odaklı bir anlayışa geçildiğini anlatan Şimşek, idarelere de daha çok yetki ve sorumluluk verildiğini söyledi. Son yıllardaki en önemli kazanımlardan birinin de artık uzun vadeli planların, programların yapılması olduğunun altını çizen Şimşek, stratejik planlama ve performansa dayalı bütçelemenin de bu dönemin önemli kazanımlarından biri olduğunu ifade etti.
Bakan Şimşek, program bazlı performans bütçesinin de önemli olacağını vurgulayarak, önümüzdeki bir kaç yıl içinde bütçe sistemini daha etkin hale getireceklerini, bu yönde çalışmaların hızla devam ettiğini kaydetti.
Son yıllarda denetim konusunda da önemli adımlar atıldığını anlatan Şimşek, kamu ihale sistemine yönelik de önemli reformlar yapıldığını söyledi. Şimşek, Kamu İhale Kurumu’na bir talimat verdiğini belirterek, "Bir taslak üzerinde çalışalım, bu sistemi nasıl daha iyileştiririz, AB normlarına nasıl paralel hale getiririz, istisnaları nasıl kaldırırız diye talimat verdim. Bu yönde de bir çalışma yapılıyor, bittiği zaman paylaşacağız" dedi.
"Vergi oranlarını ciddi şekilde düşürdük"
AK Parti hükümetleri döneminde vergi oranlarını da ciddi oranda düşürdüklerini belirten Şimşek, Türkiye’nin bir çok vergide OECD ortalamalarının altında olduğunu ifade etti.
Genel olarak gelir ve kazançlar üzerinden elde edilen vergilerin de OECD ortalamalarına göre oldukça düşük olduğunu aktaran Şimşek, "Bu, şu anlama geliyor. Bizim vergi tabanımız oldukça dar, bunu genişletmemiz lazım" diye konuştu. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Genel anlamda Türkiye’de şöyle bir algı var. Türkiye’de vergi oranlarının çok yüksek olduğu şeklinde ama aslında değil, yüzde 28’ler civarı ve OECD ortalamalarının oldukça altında. Bu algı daha çok bir kaç tüketim kalemi üzerindeki yüksek ÖTV’den kaynaklanıyor ama genel anlamda bir yükseklik söz konusu değil" ifadelerini kullandı.
"Kayıtdışı ekonominin milli gelir içindeki payı önemli oranda düştü"
Türkiye’nin ve gelişmekte olan ülkelerin en büyük problemlerinden birinin kayıtdışı ekonomi olduğuna işaret eden Şimşek, bu açıdan kayıtdışılıkla mücadeleye çok önem verdiklerini söyledi.
AK Parti hükümetleri süresince kayıtdışı ekonominin milli gelir içindeki payının önemli oranda düştüğünü belirten Şimşek, "Avrupa ülkeleri içinde en hızlı düşüş sağlayan ülkelerden biriyiz. AB ortalamalarına göre tabii ki daha kat edeceğimiz çok mesafe var ama yine de 10 yıl öncesine göre daha iyi konumdayız. İnanıyorum ki ülkemiz 5 yıl sonra AB ortalamalarına çok yaklaşmış olacak çünkü güçlü bir irade söz konusu" dedi.
Türkiye’nin geçmişteki en önemli sorununun, mali sürdürülebilirlik olduğunu anlatan Şimşek, şunları kaydetti:
"Bu 1990’lı yıllarda söz konusuydu. 2000’li yılların başında bir kriz yaşandı ve Türkiye aslında tabiri caizse iflasın eşiğine gelmişti. Hükümetlerimiz döneminde ciddi bir mali çaba ortaya kondu ve 2009 yılı hariç, ki istisnai bir yıldır 2009 yılı. Hemen hemen tüm yıllarda Maastricht kriterlerini tutturmuş bir ülkeyiz. Bugün genel devlet açığı yüzde 1’ler civarında. Yine diğer ülkelerle karşılaştırdığımız zaman, gelişmekte olan ülkelerle bile karşılaştırıldığında bugün, Türkiye’nin genel devlet açığı, gelişmekte olan ülke ortalamalarının yarısı düzeyindedir. Bu da geldiğimiz noktayı göstermesi açısından anlamlıdır."
Şimşek, sadece bu veri değil, kamu maliyesinin diğer alanlarında da Türkiye’nin önemli bir gelişme gösterdiğini ifade etti.
"OECD ülkelerinin 30 yılda yaptığını Türkiye 10 yılda yapmıştır"
Türkiye’nin bu dönemde eğitimde ve sağlıkta da çok önemli atılımlar yaptığını belirterek, özellikle eğitim alanında daha yapılacak bir çok reformun olduğunu söyledi.
Bunlar sonucunda önemli kazanımların elde edildiğini aktaran Şimşek, "Belki OECD ülkelerinin 30 yılda yaptığını, Türkiye 10 yılda yapmıştır" dedi.
Bakan Şimşek, kamunun yanı sıra özel sektörün de bu dönemde önemli rol oynadığını belirterek, AK Parti hükümetleri döneminde özel sektörün yatırımlarının ciddi oranda arttığını kaydetti. Bunun devam etmesi gerektiğini vurgulayan Şimşek, şöyle konuştu:
"Gerek istihdam gerekse ekonomik büyüme bence kamu üzerinden değil, kesinlikle özel sektörün dinamizmini kullanarak, özel sektörün önünü açarak yapılmalıdır. Kamunun artık bir harcama reformuna ihtiyacı var, kamunun kesin olarak bir vergi reformuna ihtiyacı var. Aslında Gelir Vergisi reformu makul bir çaba. Yani mükemmel değil ama üzerinde bayağı çalışıldı, uzun bir süredir de maalesef Mecliste alt komisyonda bekliyor. Bunun dışında da harcamaların gözden geçirilmesi, rasyonelleştirilmesi önümüzdeki dönem ekonomik başarı açısından olmazsa olmazlarımızdan biri olmalıdır.
Altyapıya yapılan yatırımlar çok önemli. Maalesef bugün bütçede en önemli kalem personel giderleridir. Şu anda bütçenin yüzde 30’undan fazlası neredeyse personele gitmektedir. Türkiye’nin personel ihtiyacı tabii ki kamu hizmetinin görüleceği şekilde kurgulanmalı, yapılmalıdır ama açık ve net olarak söylüyorum. Bizim gerek cari harcamaları gerek personel harcamalarını gerekse sosyal harcamaları daha rasyonel bir zeminde götürmemiz, artık bu genişlemeye dur dememiz lazım. Başka da bir alternatifi yok. Daha bu sürecin başındayız. Bütçenin durumu iyi, sağlıklı ama önümüzdeki 10 yılları kurgulayacaksak bugünden yeni bir mantıkla, yani bir yaklaşımla bizim bu konuları ele almamız gerektiği çok açık ve net."
Sosyal yardımların elbette önemli ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bir sosyal devlet olduğunu belirten Şimşek, buna karşın rasyonel olunması gerektiğini bildirdi. Şimşek, "Özellikle istihdam sosyal yardım ilişkisini güçlü bir şekilde gözetmemiz lazım ve bu hususlarda maalesef son dönemde yeterince çaba olmadığı kanısındayım. Bu konuda daha çok çaba göstermemiz gerektiği kanısındayım. Burada çok şükür Türkiye’de belki doğalgaz, elektrik noktasında soru işaretleri olabilir ama bu ikisi haricinde genel bir sübvansiyon yoktu. Zaten genel sübvansiyon demode bir yaklaşımdır. Çok şükür Türkiye bu noktada çok rasyonel bir zeminde yoluna devam ediyor" diye konuştu.
"Yolsuzlukla da yoksullukla da yasaklarla da mücadele ettik, başarılı olduk"
Özellikle maliye politikaları ve mali kazanımlar sayesinde Türkiye’de yoksulluk konusunda da önemli kazanımlar elde edildiğini belirten Şimşek, Türkiye’nin mutlak yoksulluğu sıfırladığını ifade etti.
Bunların, güçlü siyasi iradeyle mümkün olduğunun altını çizen Şimşek, şunları söyledi:
"Kim ne derse desin, biz kurumsal altyapıyı iyileştirdik. Biz yolsuzlukla da yoksullukla da yasaklarla da mücadele ettik, başarılı olduk. Türkiye 2002 yılında 102 ülke arasında 65. sırada uluslararası yolsuzluk endeksinde. Bugün çok şükür Türkiye 177 ülke arasında 53. sırada ve bu, Türkiye’nin aslında yolsuzlukla mücadelede önemli mesafe kat ettiği, başarılı olduğunun önemli bir göstergesi. Yine global rekabetçilik endeksine baktığınızda da Türkiye, 9 yıl öncesine göre çok mesafe kat etti. 117 ülke arasında 71. sıradan, 148 ülke arasında 44. sıraya yükselmiş durumda ve Çin hariç BRIC ülkelerinin hepsinden daha iyi noktadayız.
Dünya Bankası iş yapma kolaylığı endeksinde maalesef arzuladığımız yerde değiliz. Mesafe kat ettik ama ne yolsuzlukla mücadele algı endeksinde ne küresel rekabet gücü endeksinde ne de Dünya Bankası iş yapma kolaylığı endeksinde geldiğimiz noktayı biz yeterli bulmuyoruz. Mutlaka ve mutlaka ilave çabalar, ilave reformlar gerekecek. Türkiye çok daha iyisini hak ediyor ve Türkiye bunu yapacak siyasi iradeye sahiptir. Hükümetlerimiz döneminde çok mesafe kat edilmiştir, daha iyisini de yapacağız inşallah."