Meclise "Demokrasi Paketi" çağrısı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin 24. dönemde "temel haklar, özgürlükler ve demokrasi için" verdiği kanun tekliflerinin yer aldığı, "Darbe Temizliği için CHP’den Demokrasi Paketi"ni açıkladı.
ANKARA – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin 24. dönemde "temel haklar, özgürlükler ve demokrasi için" verdiği kanun tekliflerinin yer aldığı, "Darbe Temizliği için CHP’den Demokrasi Paketi"ni açıkladı. Kılıçdaroğlu, CHP’nin şu ana kadar önerdiği yasa değişikliklerinin, "Ülkenin hayrı için, halkın yararı için düşünülmüş bir darbe temizliği paketi" olduğunu belirterek, TBMM’deki tüm milletvekilleri ile siyasal parti ve başkanlarını ‘Darbe Temizliği için CHP’nin Demokrasi Paketine’ katkı sunmaya çağırdı.
Kılıçdaroğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısı ile "Darbe Temizliği için CHP’den Demokrasi Paketi" başlıklı kitapçığa ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu, 12 Eylül darbesinin üzerinden tam 32 yıl geçtiğini ama Milli Güvenlik Konseyi’nin anti demokratik yönetiminin yaptığı darbe anayasasının hala yürürlükte olduğunu belirtti. Sadece anayasanın değil, darbe yönetiminin yaptığı 105 temel yasa ve Kanun Hükmünde Kararnamelerin de hala yürürlükte olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Şayet bir ülkede, darbecilerin yaptığı yasalar, darbe sonrasında da yürürlükte ise, demek ki darbeciler hala işbaşındalar. Yani Türkiye’nin yasaları hala darbecilerin hizmetinde ve onlara hizmet ediyor" dedi.
30 yıldır neden temizlenemedi?
Milletin 30 yıldır darbe yasalarıyla yönetildiğini vurgulayarak, 30 yıl boyunca yasama yetkisini darbecilerin elinden alamayan bir TBMM’nin de saygınlığının kuşkusuz tartışılacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, "30 yıl boyunca bu ülkenin darbe hukukuyla yönetilmesine göz yummak, millet iradesini gasp eden darbecilerin suçuna ortak olmak demektir. Temel soru şu, TBMM darbe hukukunun yarattığı kirliliği, 30 yıldır neden temizleyemedi? Herkes bu soruya samimi bir cevap vermek zorundadır, aksi halde kendimizi kandırmış oluruz. TBMM’nin gücü mü yetmedi? Siyasi partilerin milletvekillerinin sayısı mı azdı?" diye konuştu.
Darbe hukukuna dokunmak istemiyorlar
Türkiye’nin son 10 yıldır bütün statükoyu tekelinde toplamış AKP iktidarı tarafından tek başına yönetildiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Bu Parti, işine gelmeyen, zülfü yâre dokunan her şeye dokunuyor. Asla dokunmak istemedikleri bir şey var, o da darbe hukuku. Bunu kimse görmezden gelmemelidir, görmezden gelemez" dedi. Bugün "ben darbelere neden karşıyım" sorusunun, bir siyasi ahlak sorusu olarak durduğunu, bu soruya verilecek samimi bir cevabın ise, demokratik zihniyeti ve kültürü ele vereceğine dikkat çeken CHP Lideri, "Çünkü darbecilik bir zihniyetin, bir kültürün adıdır, darbe ise o zihniyetin ürünüdür. Darbeye karşı olmak, insanlığın kazanımlarını, temel insan haklarını savunmaktır. Hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını savunmaktır. Kuvvetler ayrılığı ilkesini savunmaktır, özgür düşünceyi, özgür sanatı savunmaktır. Yani kısacası; darbeye karşı olmak, demokrasiyi savunmaktır" ifadelerini kaydetti.
Seçi Barajı hırsızlıktır
Kılıçdaroğlu, du durumun Türk demokrasisinin ve siyasetinin ahlak sorunu olduğunu ifade ederken, "Örneğin, totaliter zihniyetin akademik çocuğu olan YÖK Yasası’nın sahiplenilmesi bir siyasal ikiyüzlülüktür. Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu’nun değiştirilmek istenmemesi bir siyasal ikiyüzlülüktür. Aynı şekilde, Ceza Kanunu’nun insanlık dışı maddelerine göz yumulması da bir siyasi ikiyüzlülüktür. Bırakın ikiyüzlülüğü yüzde 10 seçim barajı, ikiyüzlülüğün ötesinde darbecilerin getirdiği bir milli hırsızlık, milli irade hırsızlığıdır. Siz ‘demokratım’ diyeceksiniz, darbecilerin getirdiği milli irade hırsızlığına sahip çıkacaksınız. Böyle demokrasi olmaz" şeklinde konuştu.
Totaliter rejimin teknolojisi değişti
Bugün, demokrasi ve insan hakları bakımından dünyanın sicili bozuk ülkelerinden birisi olarak sayılıyorsak, uluslararası istatistiklerde yer alıyorsak bunun temel nedeninin darbe hukukunun ve darbecilerin getirdiği yasalar olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Şunu artık herkesin görmesi gerek, 12 Eylül darbesinin üzerinden 32 yıl geçmesine rağmen 2012 yılı Türkiye’sinde darbe dönemlerini aratmayan insan hakları ihlalleri yaşıyoruz. Bunun temel nedeni darbe hukukunun siyasal iktidar tarafından benimsenmesi ve uygulanmasıdır. 32 yıl içerisinde devletler yıkıldı, yeni devletler kuruldu, dünya değişti, teknoloji gelişti, 2012 yılı Türkiye’sinde, totaliter rejim hukukundan, darbe hukukundan söz ediyoruz. Sansürden, hapisteki gazetecilerden, hapisteki milletvekillerinden, baskıdan, korkudan, telefonlarımızın dinlenmesinden söz ediyoruz. Kadın cinayetlerinden, cezaevindeki çocuklara tecavüzden, işkenceden söz ediyoruz. 32 yıl içinde siyah beyaz televizyonlardan, renkli televizyonlara geçtiğimiz gibi. Totaliter rejimin de teknolojisi değişti. Askeri dikta sisteminden, post modern darbe yönetimlerine geçtik. Açıkçası mevcut durum budur."
CHP hazır
Kılıçdaroğlu, CHP Milletvekillerinin bu dönem kendilerine verilen yasama görevlerini olabildiğince mükemmel şekilde yerine getirmeye çalıştıklarını belirterek, "24. yasama döneminde, hukuk sistemimizin içindeki totaliter kirliliği ve darbe kurumlarını temizlemek üzere onlarca kanun teklifi verdik. CHP’nin şu ana kadar önerdiği yasa değişiklikleri, bu ülkenin hayrı için, halkımızın yararı için düşünülmüş bir ‘darbe temizliği paketidir’. Bu demokrasi paketi içerisinde yer alan yasa teklifleri, çağdaş bir demokrasi için olmazsa olmazlardır" dedi.
Kılıçdaroğlu, "Çağdaş bir demokrasiye kavuşmamız için, siyasal partilerimizi ve TBMM’nin değerli milletvekillerini, üyelerini ‘Darbe Temizliği için CHP’nin Demokrasi Paketine’ katkı sunmaya" çağırdı. Darbe hukukunu Türkiye Cumhuriyeti hukukunda temizlemek istediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Hukuk mevzuatı, çağdaş bir devletin olması gereken bir hukuk mevzuatı gibi olmalıdır. Özgürlükleri insan hakları, güçler ayrılığı ilkesi olmalıdır. Hapiste milli irade olmamalıdır, tutuklu milletvekili olmamalıdır. ‘Milletvekili seçilemeyecek kişiler gösterildi’ hayır efendim, böyle bir şey yok. O kişilerin milletvekili olabileceklerine yargı karar verdi. Bu ayıptan Türkiye’yi kurtarmamız lazım" dedi. CHP’nin darbelerden en büyük zararı gören parti olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ama bir intikam duygusu içinde olmadıklarını söyleyerek her zaman, her yerde, her ortamda demokrasi için mücadele ettiklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, "O kadar ki, son tipik örnek Recep Tayyip Erdoğan’dır. Milletvekili seçilemiyordu. Onun için anayasa değişikliğine, yasalardaki değişikliğine ‘evet’ dedik" diye konuştu.
Çağrısını yineleyen CHP Lideri, "TBMM’nin sayın milletvekillerine söylüyoruz, siyasal partilerimize ve onların genel başkanlarına söylüyoruz; darbe hukukundan Türkiye Cumhuriyetini temizlemek mi istiyorsunuz, CHP hazır. ‘Efendim, sizin ifadeleriniz söylemde kalıyor’. Hayır efendim artık kanun teklifi de veriyoruz. Hiç kimse artık Cumhuriyet Halk Partisi’ne ‘siz demokrasiyi yarım yamalak savunuyorsunuz’ demesin. Darbe hukukundan Türkiye Cumhuriyetini kurtarmak her siyasal partinin, her siyasetçinin namus görevidir. Bu kadar net ve açık söylüyoruz. insanımıza saygının bir gereğidir. Demokrasiye saygının bir gereğidir. İnsan haklarına saygının bir gereğidir. Bunu böyle yapmak istiyoruz" diye konuştu.
(ANKA)