”MB'nin aldığı önlemlerin olumsuz etkisi olmaz”
Bakan Ergün, Merkez Bankasının son dönemde iç talebi daraltmaya yönelik aldığı tedbirlerin olası etkilerini değerlendirirdi.
ANKARA - Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Merkez Bankasının son dönemde iç talebi daraltmaya yönelik aldığı tedbirlerin olası etkilerini değerlendirirken, bu önlemlerin yatırım ve üretim üzerinde olumsuz etkilerinin olmayacağını, bu tedbirlerle hem iç pazarların hem de finans sektörünün daha sağlıklı bir şekilde büyüyeceğini söyledi.
Bakan Ergün, bakanlıkta düzenlenen kahvaltılı toplantıda, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle bir araya geldi. Buradaki konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ergün, Merkez Bankasının son dönemde iç talebi daraltmaya yönelik olarak aldığı tedbirlerin yatırım ve üretim üzerindeki etkilerinin ne olacağının sorulması üzerine, "Merkez Bankasının almış olduğu önlemlerin yatırım ve üretim üzerinde olumsuz etkisi olmaz" dedi.
Bu tedbirlerin hem iç tüketimdeki düzenli artışın hem de dış pazarlara yönelik düzenli bir artışın sürmesi için işe yarayacağını anlatan Ergün, bu tedbirlerin "iç tüketimi de regüle eden, yatırımları ve ihracatı da dikkate alan bir yaklaşım" içinde hazırlandığını bildirdi.
Ergün, 2011 yılında hem iç pazarların daha sağlıklı bir şekilde gelişeceğini hem finans sektörünün daha sağlıklı bir şekilde büyümesini devam ettireceğini hem de Türkiye'nin dış pazarlara açılımı konusunda önemli hamleleri olacağını belirterek, söz konusu tedbirlerin bütün bunların sağlanmasına yardımcı olacağını kaydetti.
Ergün, akaryakıt fiyatlarının yüksekliğine işaret edilerek, bu konuda birşey yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine de, ekonomide sıkışık bir tablo ortaya çıktığında toplanıp birtakım yeni tedbirler aldıklarını söyledi. Bu tedbirlere örnek olarak; piyasaların krizin etkilerini hissetmeye başladığı dönemde otomotivde, beyaz eşyada ve mobilyada yaptıklarını, vergi indirimlerini ve istihdama ilişkin olarak aldıkları önlemleri hatırlatan Ergün, "Yarın, öbür gün akaryakıt fiyatlarının ekonomi üzerinde olumsuz etkileri olacağını görürsek ve düşünürsek bir araya geliriz, konuyu değerlendiririz ama bugün itibariyle böyle bir tablo yok, böyle birşey konuşulmuş da değil" dedi.
Enerjide 1 milyar doların üzerinde yatırım geliyor
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, Çin'den bazı otomotiv üreticilerinin, bir süredir Türkiye'de yatırım yapmak istedikleri hatırlatılarak, 2011 yılında bu yatırımların hayata geçirilip geçirilmeyeceğinin sorulması üzerine de şunları kaydetti:
"Pek çok alanda yatırım planı var. Otomobil yatırımları için de plan yapanlar var. O planların önemli bir bölümünün 2011 yılı içinde gerçekleşeceğini düşünüyorum. Hele 2011'in ikinci yarısından sonra bu yatırımlar daha da artacaktır. Nihayetinde seçim atmosferinde bazı yatırımlarI, seçim sonrasına bırakabilir yatırımcılar. Çinliler sadece otomobil de düşünmüyorlar başka alanlarda da yatırımlar var. Mesela; ABD'den, Kore'den değişik sektörlerde yatırım yapmayı düşünenler var.
Enerji sektöründe bir yatırım var. 1 milyar doların üzerinde bu yatırım. Adamlar son hesaplarını yapıyorlar. Paslanmaz çelikle alakalı 300 milyon doları aşkın bir yatırımı başlatacak bir firma var. Yine 1 milimlik 1,5 milimlik ince saçlarla ilgili bir teknolojik yatırımı planlayan, 500 milyon doların üzerinde bir yatırımla yeni bir teknolojiyi getirmeye çalışan bir firma var. Sadece 2 gün içinde konuştuğumuz firmalar bunlar. Bunun gibi 2011 yılında çok sayıda yerli ve yabancı yatırımcının yatırımlarını hızlandıracağını düşünüyorum."
Bakan Ergün, bir gazetecinin, kamuda yerli malının kullanımının teşviki kapsamında belediyelere özel bir uyarısının olup olmayacağını ilişkin sorusuna da, Belediyelerin de nihayetinde kamu kurumu olduklarını, kamu kaynağı kullandıklarını, aynı zamanda da tüketici olduklarını söyledi.
Belediyelerin tükettikleri ürünlerin, yatırım yaparken kullandıkları ürünlerin Türkiye'de üretilen ürünler olmasına dikkat etmeleri gerektiğini vurgulayan Ergün, "Bu dikkatsizlikleri zaman zaman biz de görüyoruz. Mesela bir belediyenin sınırları içinde dünyanın 50 ülkesine ihraç edilen iş makinesi üretimi yapılıyor ama daha o belediye kendi sınırları içinde üretilen ve dünyanın 50 ülkesine ihraç edilen bu iş makinelerinden 1 tane almamış, ithal iş makineleri alıyor... Otobüs fabrikası var belediye sınırları içinde ve dünyanın birçok ülkesine otobüs ihraç ediyor, yine o belediye de bir tane otobüs alıp da servise koymuş değil. Böyle şey olur mu?"
Bunların herkes tarafından eleştirilmesi gerektiğini belirten Ergün, gazetecilere de "Türkiye'de eleştirilecek o kadar şey var ki bazen siz onları görmüyorsunuz başka lüzumsuz işleri görüyorsunuz. Bunları çıkartın meydana hep beraber eleştirelim ve desinler ki (yanlış yaptık düzeltelim)" diye konuştu.
Bilişim vadisi Muallimköy'de kurulacak
Bakan Ergün, Bilişim Vadisi'nin nereye kurulacağına ilişkin kamuoyunda tartışmalar bulunduğunun hatırlatılması üzerine, Bilişim Vadisinin başlangıç noktasının Marmara Bölgesi olması gerektiğini söyledi. Bilişim Vadisi konusunda atılacak ikinci adımın İç Anadolu Bölgesi, üçüncü adımın da Ege bölgesinde olması gerektiğini belirten Ergün, bunların birbirini takip eden adımlar olacağını söyledi.
Marmara Bölgesinin, İstanbul, Tekirdağ, Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bursa olarak bir bütün halinde bakıldığında, bilişim sektörünün en yoğun kullanıldığı bölge olduğunu anlatan Ergün, Bilişim Vadisi'nin Muallimköy'de, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü'ne tahsis edilmiş olan 4 bin dönümlük bir alanda kurulacağını ve bu alanın yüksek teknoloji için tahsis edildiğini bildirdi.
Belirlenen yerin, denize kıyısı olan, tren hatlarının geçtiği, yakınında iki havaalanı bulunan stratejik bir yer olduğunu vurgulayan Bakan Ergün, İç Anadolu Bölgesi'nde kurulacak bilişim vadisinin merkezinin Ankara, Ege Bölgesi'ninkinin de büyük ihtimalle İzmir civarında olacağını bildirdi.
Bakan Ergün, Muallimköy'de kurulacak Bilişim Vadisi'nin altyapısını 2011'de tamamlayacaklarını belirterek, ''Zaten kuruluş çalışmaları, protokolleri yapıldı. Şimdi teknik planlarını arkadaşlar hazırlıyorlar. 2011 yılında altyapısını hazırlayıp bilişim firmalarından bir kısmının orada başlamasını temin ederiz. Zaten öbürleriyle ilgili Ankara ve İzmir'le ilgili olarak da diğer teknik çalışmaları da bu arada sürdüreceğiz'' diye konuştu.
Sanayi Strateji Belgesi 5 Ocak'ta açıklanacak
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), TÜSİAD, TUSKON, ASKON, MÜSİAD, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Sanayi ve Ticaret Odaları ve bütün ilgili kurum, dernekler ve sivil toplum kuruluşlarının 5 Ocak'ta katılacağı bir toplantıda, hazırladıkları Sanayi Strateji belgesini paylaşacaklarını bildirdi. Ergün, söz konusu belgenin daha önce Bakanlar Kurulu'na sunulduğunu, Yüksek Planlama Kurulu kararı olarak da çıktığını hatırlattı.
Sektörel strateji belgesi 6 Ocak'ta EKK'da
Ekonomi Koordinasyon Kurulu'na (EKK) sundukları sektörel strateji belgelerini 6 Ocak 2011 tarihinde harekete geçireceklerini belirten Ergün, şunları kaydetti:
''6 Ocak'da EKK'da otomotiv ve makine sektörlerinin strateji belgelerini yine sektör temsilcileri ve EKK'daki arkadaşlarla birlikte ele alacağız. Ondan sonra da Demirçelik, Kimya Sektör Strateji Belgelerini ele alacağız. Elektrik, Elektronik ve Seramik sektörlerinin strateji belgeleri arkasından gelecek. 2011 yılında da sektörlere ait strateji belgeleri hazırlanmaya devam edilecek. Ve hem ana sanayi strateji belgesiyle beraber sektör stratejilerini oluşturan eylem planlarını oluşturan hangi sektör için hangi zamanda ne adımın atılması gerektiğini orada bir kez daha görmüş olacağız.''