MB: Kur etkisi Ocak'ta da hissedilecek
PPK, döviz kuru kaynaklı gecikmeli etkilerin, hafifleyerek de olsa, temel mal fiyatları kanalıyla Ocak ayında da hissedileceğini tahmin etti.
ANKARA - Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), temel mal grubunda yıllık enflasyonun Aralık ayında yüzde 10.09'a yükseldiğini belirterek, yıllık enflasyonun, giyim ve ayakkabı grubunda gerilerken giyim dışında kalan temel mallarda Türk lirasındaki değer kaybının gecikmeli yansımalarıyla yükselmeye devam ettiğini kaydetti. Kurul, döviz kuru kaynaklı gecikmeli etkilerin, hafifleyerek de olsa, temel mal fiyatları kanalıyla Ocak ayında da hissedileceğini tahmin etti.
Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu toplantı özetini yayımladı. Buna göre, Kurul, yıllık gıda enflasyonu işlenmemiş gıda fiyatlarına bağlı olarak önemli ölçüde arttığına dikkat çekti. Temel mal grubu yıllık enflasyonu döviz kuru gelişmelerinin gecikmeli etkileri ile artmaya devam ederken hizmet fiyatlarındaki ılımlı seyir ile temel enflasyon göstergelerinin yükseliş eğiliminin durakladığını kaydeden Kurul, 2011 yılı Aralık ayında en önemli gelişmenin işlenmemiş gıda fiyatlarında yaşandığını, bu grupta fiyatlar temelde sebze fiyatlarına bağlı olarak yüksek bir oranda arttığını belirtti.
Böylelikle, grup fiyatları son çeyrekte endeks tarihindeki en yüksek çeyreklik artışını kaydetti. Bu gelişme düşük baz etkisiyle birleşince işlenmemiş gıda fiyatlarının yıllık tüketici enflasyonuna yaptığı katkı üçüncü çeyrek sonuna kıyasla 2,5 puan artış gösterdi.
Döviz kuru kaynaklı gecikmeli etkiler hafifleyecek
Kurul, temel mal grubunda yıllık enflasyonun Aralık ayında yüzde 10.09'a yükseldiğini belirterek, yıllık enflasyonun, giyim ve ayakkabı grubunda gerilerken giyim dışında kalan temel mallarda Türk lirasındaki değer kaybının gecikmeli yansımalarıyla yükselmeye devam ettiğini kaydetti. Kurul, döviz kuru kaynaklı gecikmeli etkilerin, hafifleyerek de olsa, temel mal fiyatları kanalıyla Ocak ayında da hissedileceği tahmin etti.
Hizmet sektöründe istihdam yukarı yönlü seyrini sürdürmekte
2011 yılının son çeyreğine ilişkin veriler iktisadi faaliyetin, bir miktar yavaşlamakla birlikte, gücünü koruduğunu gösterdi. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle sanayi üretimi Ekim-Kasım döneminde üçüncü çeyreğe göre güçlü bir artış sergilerken, kapasite kullanım oranı iki çeyrek geriledikten sonra yılın son çeyreğinde artış kaydetti. Hizmet sektöründe ise istihdam yukarı yönlü seyrini istikrarlı bir şekilde sürdürdüğü kaydedildi.
Yurt içi talep büyümesi ılımlı bir seyir izleyecek
Ekim ayından itibaren uygulanan parasal sıkılaştırmanın ve süregelen küresel sorunların etkisiyle önümüzdeki dönemde yurt içi talep büyümesinin ılımlı bir seyir izlemesi beklendi. Yakın dönemde tüketici kredilerinde ve firmaların iç piyasa siparişlerinde gözlenen eğilimler bu görünümü desteklediği kaydedildi. Bunun yanı sıra, imalat sanayi yurt içi reel ciro endekslerinde 2011 yılı basından bu yana gözlenen ılımlı seyrin Ekim-Kasım döneminde de devam etmesi nihai yurt içi talepte ek bir ivmelenme olmadığına işaret etti.
İnşaat sektöründeki istihdam kaybı devam edecek
2011 yılı Ekim döneminde mevsimsellikten arındırılmış tarım dışı istihdam uzun bir süre sonra ilk kez gerilediği ve işsizlik oranlarındaki istikrarlı düşüş eğilimi kesintiye uğrattı. Tarım-dışı istihdamın azalmasında inşaat ve sanayi sektörleri etkili olduğu kaydedildi. Kurul, kısa vadede inşaat sektöründeki istihdam kaybının devam edebileceğini sanayi sektöründe ise tekrar artış gözlenebileceğini ifade etti.
Cari işlemler açığı kademeli olarak azalmaya devam edecek
Kurul, son dönemde açıklanan verilerin iç ve dış talep arasındaki dengelenmenin öngörüldüğü şekilde sürdüğünü teyid ettiğini belirterek, yurt içi nihai talebin yavaşlarken net ihracatın büyümeye katkısının arttığını kaydetti. Kurul, bu çerçevede, önümüzdeki dönemde ekonomideki dengelenme eğiliminin süreceği ve cari işlemler açığının kademeli olarak azalmaya devam edeceği öngördü.
Kurul, 2011 yılının son çeyreğindeki birikimli fiyat artışları nedeniyle kısa vadede enflasyonun yüksek seyrini sürdüreceğine dikkat çekti.
Bu durumun beklentileri bozmasına izin vermemek için Merkez Bankası, Ekim ayından bu yana para politikasında önemli bir sıkılaştırmaya gitti. Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde yurt içi talep büyümesinin ılımlı bir seyir izlemesi beklenmekte. Yakın dönemde tüketici kredilerinde ve firmaların iç piyasa siparişlerinde gözlenen eğilimler bu öngörüyü desteklemekte. Dolayısıyla, geçici fiyat hareketlerinin ikincil etkilerinin sınırlı kalması ve özellikle 2012 yılının son çeyreğinde baz etkisinin de katkısıyla enflasyondaki düşüşün hızlanması beklenmekte.
Para politikasındaki sıkı duruş bir müddet daha sürdürülmeli
Kurul toplantıda, son üç aylık gelişmeler çerçevesinde Ocak Enflasyon Raporu'nda yer alması öngörülen enflasyon tahminlerini değerlendirdi. Kurul üyeleri, para politikasının mevcut durumda yüzde 10,45 olan enflasyonu 12 ay içinde yüzde 5 düzeyine düşürecek şekilde uygulanmasının iktisadi faaliyette arzu edilmeyen dalgalanmalara yol açacağını ifade ederek, hedefe ulaşma sürecinin yaklaşık bir buçuk yıllık bir zaman dilimine yayılmasının daha uygun olacağı değerlendirmesinde bulundu. Dolayısıyla, enflasyonun yüzde 5'lik hedefe 2013 yılının ortalarında ulaşacağı bir çerçeve esas alındı. Öte yandan, önümüzdeki dönemde risk iştahının belirgin şekilde iyileşmesi ve gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının tekrar hızlanarak Türk lirasında güçlü bir değerlenme eğilimi yaşanması durumunda, 2012 yılının sonunda hedefe ulaşılmasının mümkün olabileceği vurgulandı.
Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünün orta vadeli hedeflerle uyumlu olması için para politikasındaki sıkı durusun bir müddet daha sürdürülmesi gerektiğini ifade etti.
Öte yandan, küresel ekonomiye dair belirsizliklerin devam etmesi nedeniyle para politikasında esnekliğin korunmasının uygun olacağı belirtildi. Bu doğrultuda, alınan tedbirlerin krediler, yurt içi talep ve enflasyon beklentileri üzerindeki etkileri dikkatle takip edilecek, bir hafta vadeli repo ihalesi ile yapılan Türk lirası fonlamasının miktarı gerekli görüldüğünde aşağı veya yukarı yönlü ayarlanacağı kaydedildi.
Ayrıca Kurul, cari denge dinamiklerindeki düzelme eğilimi ve küresel koşullardaki ani değişimler göz önüne alındığında, gün içi döviz satım ihalelerinin düzenli döviz satım ihalelerine kıyasla daha etkili ve para politikası amaçlarına daha uygun olacağı değerlendirmesinde bulundu.
Enflasyonun yüksek seyrini sürdürecek olması ikincil etkiler konusunda risk oluşturmakta
Kurul, kısa vadede enflasyonun yüksek seyrini sürdürecek olmasının ikincil etkiler konusunda risk oluşturduğunu ifade etti. Kurul, Merkez Bankası'nın Ekim ayından itibaren gerçekleştirdiği parasal sıkılaştırma ikincil etkilerin ortaya çıkma olasılığını azaltmış olsa da, önümüzdeki dönemde enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları dikkatle takip edileceğini ve orta vadeli enflasyon görünümünün hedefle uyumlu olması için gereken tedbirler alınacağını kaydetti.