Markayı Kendine Pazarlamayı Tüketicine Yap
Şirketler ve ürünlerin markaları kadar kişisel markalar da önem kazanıyor. Sizin marka olmanız işlerinizi de etkiliyor.
Sevda Yüzbaşıoğlu
İSTANBUL - 6 çocuklu Chuck Lamb'in hayatını anlamlı kılmak için gerçekleştirmek istediği tek bir hayali vardı: Bir polisiye filmde ölüyü oynamak. Öyle ki film seyretmek onun ve çevresindekiler için bir ıstırap haline gelmişti… Chuck ölü birini her gördüğünde "Bu ben olabilirdim, ben çok daha iyi ölürdüm" diyor ve içi içini yiyordu. Ta ki bir gün bu soruna bir çözüm bularak her türlü ölüyü canlandırdığı web sitesi DeadBodyGuy.Com'u (ÖlüBedenAdam.Com) açana kadar. Sitenin girişindeki "Rüyamı Yaşamama İzin Verin, Ölüyü Oynamamı Sağlayın" ibaresi Chuck'ın tutkusunun bir ifadesiydi. "Oyunculuk eğitimim yok, kesinlikle yakışıklı değilim, güneyli aksanım var… Peki, bir yapımcının nasıl dikkatini çekebilirim? Karıma sorun! Kimse benim gibi ölü taklidi yapamaz!" diyen Chuck'ın web sitesini toplamda 50 milyonun üzerinde kişi ziyaret etti. 10'a yakın Hollywood filminde ve bir sürü TV programında yer alan Chuck kişisel markalamanın -ne kadar saçma olursa olsun- hayalleri gerçekleştirmek için ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor.
2000li yılların başları kişisel markaların yılları oldu; Jack Welch, Oprah Winfrey, Tom Peters, David Beckham, Eminem, İbrahim Tatlıses, Hülya Avşar… Hepsi 2000'li yıllarda marka oldu. Çağdaş sanat, tasarım ve sinema gibi alanlarda çalışmalarıyla tanınan Andy Warhol'un "Bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak" sözü, günümüzün fast-food felsefesinin mihenk taşlarından biri olarak tarihe geçti. Ancak sadece 15 dakika değil, arkasında sağlam değerlere dayanarak, uzun soluklu bir ünün peşinde koşarak markalaşmak isteyenler için yol çok daha uzun ve dolambaçlı. Kişisel markalaşma bugün birçok insanın kariyerlerinde köşeyi dönmek uyguladığı, çoğu zamanda başarısızlıkla sonuçlanan bir araç. Çünkü bunun için sebat etmek, çok sayıda kuralı uygulamak yani adeta sırat köprüsünden geçmek gerekiyor.
Şirketler kişisel markalaşmanın asıl kazananı
Bugün sadece bireyler değil, şirketlerinde kişisel markalaşmadan ciddi kazanç elde edebilecekleri gerçeğini göz ardı etmemek gerekiyor. Bugün hangi inşaat patronunu tanıyorsunuz diye sorulsa, çoğumuzun aklına Ali Ağaoğlu isminin gelmesi boşuna değil…
Ağaoğlu konutlarının satış başarısını sadece konut kalitesiyle ile değil, kişisel markaya yani Ağaoğlu'na olan güvenle açıklanabilir. Peki, Ali Ağaoğlu bunu nasıl başardı? Ali Ağaoğlu'nun başarısı rastgele değil, tam tersine ince ince örülmüş bir stratejinin ürünü. TV - Gazete reklamlarına 'güven' dolu mesajlar veren, basınla çok iyi ilişkiler tesis eden ve bunun için kesenin ağzını sonuna kadar açan Ağaoğlu, binlerce aktörün olduğu emlak piyasasında ayrışmayı başardı. Öte yandan her fırsatta izleme olanağı bulduğumuz Ali Ağaoğlu'nun zenginlik, lüks ve refah içerisindeki yaşantısı bizlere güven verdi. Birbirinden lüks otomobilleri dillere destan olan Ağaoğlu, tüketiciye güven pompalarken, adeta tüketici psikolojisini yönetiyor. Yüklü para yatırılan yerde güven arayışından daha doğal bir şey olamayacağını bilen Ağaoğlu, tüketiciye tam da istediğini veriyor. Çünkü Ağaoğlu, insanların birçok şeyi çok çabuk unuttuğu şu günlerde söz konusu cüzdanları olunca hafızalarının birer fil hafızasına dönüştüğünü iyi biliyor.
Nitekim emlak sektöründe yıllar önce yaşanmış bir banker Kastelli faciası Türk emlak tüketicisinin hafızasından silinmedi. İşte bu yüzden bu sektörde güven çok önemli.
Koçluk ve Mentorluk Konseyi Başkanı Rıza Kadılar, "Eğer farklılaşamamışsanız bir anlamda yok olmaya mahkumsunuz..." diyerek özetliyor bugün gelinen noktayı. "Hem rekabet koşulları hem de gelişen teknoloji sayesinde "long tail" diye adlandırılan müşteri taleplerinin artık çok daha detaylı bir şekilde karşılanabiliyor olması iş dünyasını farklılıklarını daha da net ortaya koymak durumunda bırakıyor" diyen Kadılar girişimcilik ruhunun her aşamada devreye giriyor olmasının bu sürecin hızlanmasına neden olduğunu söylüyor.
KOBİ'ler yıllardır markalaşıyor
Peki, bu ortamda KOBİ'ler ne yapabilir? Aslında çoğu KOBİ kişisel markalaşmanın ismini bilmese de, yıllardır bunu uyguluyor. Bir esnafın bir semtte iyi bir şekilde bilinmesi, sırf onun karakteri için müşterilerin o dükkana gelmesi aslında en basitinden kişisel markalaşma… Bunu bilinçli yaptığınızda ise artık sonuçlar kontrolünüz altında. Kişisel markanın her ne kadar ülkemizde profesyoneller arasında daha çok ifade edilse de aslında yurt dışında serbest meslek erbabına dönük olarak geliştirilmiş modellerin literatürde yerini bulduğunu kaydeden Kadılar, "Bu konuda yazılmış kitaplara ve aktif bloglara bakarsanız kendi işini yapan şahıs şirketinden KOBİ'lere kadar yayılan bir yelpazede önerilen teknik ve yöntemlerin geliştirildiğini görüyoruz. Ancak burada gözden kaçan çok önemli bir husus oluyor: Kişisel marka çalışmalarımızda geliştirdiğimiz kişisel marka modeli "kimlik", "yetkinlikler", "iletişim" ve "imaj" olmak üzere dört modül üzerine oturuyor. Burada en önemli modül aslında marka kimliğini oluşturduğumuz "ben kimim", "ne istiyorum" soruları üzerinde şekilleniyor. Esas sonucu belirleyen sorundan çok o sorunu nasıl ele aldığımız. İşte bu bağlamda kişisel marka süreçlerinde kimlik ve marka kimliği çalışmalarına odaklanan bireyler arzu ettikleri hedeflere daha etkin ulaşabileceklerdir" diyor.
Sosyal Medyada yerinizi sağlamlaştırın
Öte yandan sosyal medya hem şirketler hem de bireyler için bu süreçte önemli fırsatlar sunuyor. Kişisel markalaşma uzmanı Dan Schawbel, "Sosyal medya hedef kitlenizle direk olarak bağlantı kurmanızı sağlayacak ve ilişki kurmanızı sağlayacak çok önemli bir araç. Eskiden markalaşma uğruna kimsenin izlemeyeceği reklam filmleri çekebilir, binlerce doları sokağa atabilirdiniz. Artık çok daha şanslısınız" diyor. Ancak bu konuda dikkatli olunması gerektiğini kaydeden Schawbel, "Tüm sosyal ağlara katılmak gibi bir hata yapmayın. En tepedeki dörtte kalın, Facebook, Google +, Twitter ve Linked'in e üye olun ve buralardaki profillerinizi düzgün doldurun. Oraya katılma sebebinizi iyi anlatın, tutkunuzu ortaya koyun. Sonuçta yüzbinlerce doktor, avukat, iletişim uzmanı, sosyal medya gurusu orada ancak sadece bir kaçı -kendini en iyi anlatan- sıyrılıyor… " diye konuşuyor.
KİŞİSEL MARKALAŞMANIN 10 ALTIN KURALI
1. Kendi değerini bil, benzersiz olduğunu unutma: Bir kişisel marka denetlemesi yap.
2. Büyük resimde ufak sekmeler yarat: SWOT analizi yap (güç,zayıflık,fırsat ve tehditler
3. Rekabetten kaçma: Rekabetle ilgili eğitimi ihmal etme.
4. Doğru noktayı bul: Hedeflerine ulaşmak için doğru stratejiye odaklan.
5. Kendi etkili sunmanın gücünden faydalan: Görsel kimliğin ilkelerini öğren.
6. Kelimelerin gücünü kullan: Sözel kimliğin ilkelerini öğren.
7. Pazarların düşünce biçimini kavramaya çalış: Hedef pazarında mücadeleye gir.
8. Sosyal ağını genişlet ve görünürlüğünü artır: Bir yerlerde bir şeyler için birilerinin aklına senin geliyor olman lazım.
9. Kişisel marka aksiyon planına göre hareket et: Belirli taktikler geliştir ve bir takvime bağlı olarak uygula.
10. Hep ilgili ve odaklı kal: Ne yaptığını ölçümle.
Kaynak: Sen Bir Markasın,CatherineCaputa