Maraş 'akıl teri' ile kazanmak istiyor

Son 10 yılda ekonomisini yüzde 400 büyütmeyi başaran, Türkiye’nin ilk 1000 şirketi arasında 17 firması bulunan tekstil kenti Kahramanmaraş'taki firmaların gündeminde artık markalaşma var.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ALİ ESKALEN
KAHRAMANMARAŞ - DÜNYA Gazetesi'nin IBM Türk’le birlikte düzenlediği  "Lider Kentlerle Buluşmalar" toplantılarının altıncısı Kahramanmaraş'ta gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü DÜNYA Gazetesi Başyazarı Hakan Güldağ'ın yaptığı toplantıda, DÜNYA Gazetesi yazarlarından Dr. Rüştü Bozkurt da, "Kahramanmaraş'ın önüne gelen 1000 yıllık fırsat" başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Toplantıda IBM Türk Genel Müdür Yardımcısı Murat Tozan ise "İş dünyasının gelecek ajandası" başlıklı sunumunu katılımcılarla paylaştı
Tekstil ve metal mutfak eşyaları sektöründe Türkiye'nin öne çıkan kentlerinden Kahramanmaraş,  son 10  yılda yüzde 400'e ulaşan büyümesini markalaşma atağı ile güçlendirmek istiyor. 105 ülkeye ihracat gerçekleştiren kent, ayakkabıcılık, kuyumculuk, makine, gıda, ahşap ürünleri gibi sektörlerde ihracat payını artırmayı, kalitesini koruyarak yerel ürünlerini markalaştırmayı hedefliyor. Kentin markalaşmada çok geri kaldığını, ürün standardı oluşturma konusunda sıkıntılar yaşandığını belirten Kahramanmaraş iş çevreleri,  bu süreçte sanayiye  üniversite desteğinin de yetersiz kaldığını vurguladı. 
DÜNYA Gazetesi'nin IBM Türk’le birlikte düzenlediği  "Lider Kentlerle Buluşmalar" toplantılarının 6'ncısı Kahramanmaraş'ta gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü DÜNYA Gazetesi Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ'ın yaptığı toplantıda söz alan iş çevreleri, kentin önümüzdeki 10 yılda öne çıkacak sorunlarından birinin de kurumsallaşma olduğunu vurguladı. İş çevreleri Türkiye ve Avrupa'daki tekstil firmalarının çoğuna fason üretim yapan Kahramanmaraşlı şirketlerin markalaşma sürecine girmeye başladığını ifade etti. Ekonomik  gelişmişlikte Türkiye'nin öne çıkan kentleri arasında yer alan Kahramanmaraş'ın yaşanabilirlik ve eğitim gibi kriterlerde gerilerde kaldığını dile getiren iş çevreleri, bilgi transferi için bile metropol üniversitelerine başvurmak zorunda kaldıklarını belirtti. 
Son 10 yılda Kahramanmaraş'tan İstanbul ve yurtdışına ciddi bir beyin göçü yaşandığını belirten iş çevreleri, firmaların nitelikli elemanlarına sahip çıkması gerektiğini dile getirdi. Dünyanın en zengin su yataklarına sahip kentleri arasında bulunan Kahramanmaraş'ın olası bir depremde zorda kalacağını, devletin bu konuda acil tedbirler alması gerektiğini vurgulayan iş dünyası, yatırımların değerli arsalara yapılmasına da bir çözüm bulunmasını istiyor. 
Toplantıya katılan bilişim firmaları ise sanayide yeni kuşağın yönetime gelmesiyle birlikte teknik altyapı ve yazılım konusunda talep artışı yaşadıklarını  kaydetti.
Sosyal medya dönüşümün önemli bir parçası 
Toplantıdaki konuşmasında IBM’in 73’üncü yılını kutladığını belirten IBM Türk Genel Müdür Yardımcısı Murat Tozan, "Türkiye'de en büyük ağa ve portföye sahip bilgisayar şirketiyiz. Dünya ekonomisi çok büyük kırılmalar yaşıyor. Başrol oyuncuları çok hızla değişiyor. Buna bağlı olarak, her sektörde çok farklı fırsatlar yaşanıyor. Türkiye için de çok büyük bir fırsatın olduğu bir döneme giriyoruz. Eminim Kahramanmaraş'taki önemli ekonomiler açısından da aynı durumdayız" diye konuştu. Sosyal ağlarda özellikle en uç kullanıcılardan ara kullanıcılara tüm müşteri guruplarına erişmek için kullandıkları medyada muazzam bir değişim olduğunu kaydeden Tozan, şunları söyledi: 
"Radyoda 50 milyon kişiye erişmek yaklaşık 40 yıl alırken iPhone' da 3 yıl sürdü. Google de her gün yapılan arama sayısı 400 milyondan, aylık 30 milyara çıkmış vaziyette. Gittikçe de artırıyor. Bu ışıkta 1992 yılı ile 2011 yılı arasında IBM büyük değişim yaşadı. Sosyal medyayı artık dönüşümün önemli bir parçası olarak görüyoruz. Sosyal medya, markamızın kalıcılığı, şirketimizin çevreye olan katkısı, saygısı, bütünleşmesi için önemli. Artık dünyada dikkat edilen sizin markanızla çevreye yaptığınız katkılar."
DÜNYA Gazetesi Yazarı Dr. Rüştü Bozkurt da toplantıdaki konuşmasında son 20 yılda Kahramanmaraş’ın üretmeyi öğrendiğinin altını çizerek, kentin yaptığı teknoloji yatırımlarının önümüzdeki süreçte Kahramanmaraş ekonomisine iyi fırsatlar sunacağını belirtti. 
Kemal Karaküçük
Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı
İlk 11 ayda ihracat artışı yüzde 43’ü buldu
Kentlerinin Türkiye’nin en çok sanayileşmiş 9 kentinden biri olduğunun altını çizen Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Karaküçük, DÜNYA’ya yaptığı değerlendirmede, "Biz Türkiye’nin en önemli ekonomilerinden biriyiz. Kahramanmaraş, 35 sektörde 500 sanayi tesisi, 3 milyar doları aşan sanayi üretimi, 1.7 milyar dolarlık dış ticaret hacmi ile Türkiye’nin en çok sanayileşmiş 9 şehri arasında. Sanayinin doğrudan istihdamı 30 bin kişi. Dolaylı olarak 120 bin kişi, yan sektörleri de göz önüne aldığımızda 200 bin kişinin işvereni konumunda. Son 5 yılda gerçekleşen 3.5 milyar dolarlık özel sektör yatırımıyla 100 bin kişiye iş imkanı sağlandı" diyerek, Maraş’ın Türkiye’nin ilk 1000 şirketi arasında 17 firması olduğunu ifade etti. 
Tekstil ve metal mutfak gereçleri sektöründe Türkiye’nin lideri olduklarını belirten Karaküçük, rakamlarla sanayilerini anlatarak,  "Sanayinin kullandığı elektrik enerjisinde Türkiye'de 9. sıradayız. Tekstil sektöründe Türkiye iplik üretiminin yüzde 30’unu, kumaş üretiminin yüzde 10’unu karşılıyoruz. Hazır giyimde yılda yaklaşık 25 milyon adet konfeksiyon üretimi gerçekleşiyor. Türkiye’nin altın işleme açısından en büyük ikinci kapasitesine sahip olan kent yılda 40 ton altın işliyor. Yılda 3 bin ton dondurma üreten 30 tesis faaliyette. Kırmızı biberde ise 57 tesiste yılda 11 bin ton üretim yapılıyor" ifadelerini kullandı. 
Son 10 yılda kentin yüzde 400 büyüdüğüne işaret eden Başkan Karaküçük, "Kent, 2023 vizyonunu gerçekleştirmede Türkiye’nin parlayan yıldızı. 2010 yılının 11 aylık dönemine göre 2011’de kentin ihracatı yüzde 42.6 artarak 700 milyon doları buldu. İhracat yaptığımız 105 ülke var. Bu ülkelere  ihracatımızı arttırmak için de çalışmalara katılıyoruz. Ulusal ve uluslararası fuarları takip ediyoruz ve üyelerimizi bilgilendiriyoruz" dedi. 
Bütün bu iyi verilere rağmen ihracatın nitelik ve nicelik açısından geliştirilmesine ihtiyaç olduğunu kaydeden Karaküçük,  "Yerel ürünlerimizin kalitesinin korunarak markalaşmasını sağlamalıyız. Ayakkabıcılık, kuyumculuk, makine, gıda, ahşap ürünleri ve benzer birçok sektörümüzü destekleyerek dışa açmalıyız. Sektör çeşitliliğini, farklı kulvarları, geniş istihdam piyasasını, yüksek ihracat çıtasını ancak bu sektörleri destekleyerek sağlayabiliriz" diye konuştu.  
Halil İbrahim Gümüşer
Kipaş Holding Başkan Vekili 
Altyapıyı oluşturmadan markalaşmak kolay değil
İnsan yapacağı işi hedeflerken strateji belirlemeli. İş disiplini çok önemli. Türkiye'de bundan 15 yıl öncesine bakarsak nerden nereye geldik diyoruz. Sürekli aşama kaydetmişiz. Dün Türkiye de bulunmayan ürünleri bugün üretiyoruz. Geçmişe bakarak çok çok iyiyiz. Onun için ara mal üretiminden kurtulup dünyanın kullanacağı şeyleri yapmalı, marka oluşturmalıyız. 
Altyapıyı oluşturmadan, alt destekler, projeler hazırlamadan, en azından 25 ila 50 yılı hedeflemeden marka olmak kolay bir şey değil. Tabanınız oturmuşsa yeni şeyler yapmanız lazım. Biz firmalar olarak belli bir yere gelmişiz. Türkiye sıralamasında yer alıyoruz. Bunların zaman zaman anlatılması lazım. Gelecekte bu tempo ile giderse ülkeye ne gibi katkılar sağlar? Ülkemiz bundan nasıl faydalanır ve firma ile ülke bütünleşmesi nasıl olur? Bunlar çok önemli şeyler, yaşamak lazım. Teknolojiyi de fantezi yerine, işimizi kolaylaştırmak için kullanmalıyız.
Sıddık İnalbars
Ferah Dondurma (Edo) Yönetim Kurulu Başkanı
Marka olabilmek için ürün standardınız olmalı 
Maalesef Kahramanmaraş markalaşma konusunda çok geride kaldı. Çünkü hep markalara üretim yapıyoruz. Genelde tekstilde bunu çok yaşıyoruz. Biz dede mesleğimizi 3'üncü kuşak olarak sürdürüyoruz, dondurma üretiyoruz. Bundan 15-20 yıl öncesine kadar sadece kendi şehrimizde dondurma tüketiyorduk. Dışardan gelen talepler doğrultusunda marka konusunda bir altyapı hazırlıyoruz.
Ama tabii ki marka olabilmek kolay değil. Ürün standardını halletmeniz gerekiyor. Buradan yola çıkarak öncelikle üretim aşamasını çözmeniz gerekiyor. Tabii bu da teknoloji ile olur. Teknoloji dediğimiz zaman büyük yatırımlar gerekli. Son 5 yıldan bu yana çok büyük devlet destekleri var. Bunlardan faydalanıp marka olabilmeniz için ürün standardının olması gerekiyor. Mesela Mc Donalds; dünyanın neresine giderseniz gidin hep aynı lezzeti bulursunuz. İşte o zaman marka oluyorsunuz. Marka olacağım diyorsanız teknolojiye yatırım yaparak standart ürün üreteceksiniz.
Ali Rıza Kısakürek
Atlas Giyim AŞ Yönetim Kurulu Başkanı
Olası bir depremde kent zorda kalacak
Terzilikte, çıraklık, kalfalık, ustalıktan sonra konfeksiyona geçtik. Firma olarak teknolojiden sonuna kadar faydalanıyoruz. Kahramanmaraş 4 mevsimi yaşıyor. Dünyanın en zengin su yatakları bu kentte. Kahramanmaraş'ın en önemli sorunu deprem. Acaba 
Kahramanmaraşlılar olarak deprem sorununu algılayabiliyor muyuz? Van depreminden sonra 8-9 vilayet depremle ilgili öncelikli bölge oldu. Kahramanmaraş deprem bölgesi olmasına rağmen bu iller arasında yok. Olası bir depremde şehir zorda kalacak. Bunun için tedbir alınması gerekiyor. Deprem bu şehrin önceliği olmalı. Sanayi şehri 
Kahramanmaraş'ın acil tedbire ihtiyacı var. Bizi yönetenlerin bize yol göstermesini istiyoruz. Markalaşma çok zor bir şey. Herkes markalaşmayı konuşur ama bunun için bir çaba sarf etmez. Bizim markamızın adı Piserro. 39 ülkede marka tescili yapıldı.  Marka bizim bir hayalimizdi. Hayallerimiz hep gerçekleşti. Markalaşma çok zorlu bir süreç. Bu süreci sağlıklı atlatanlar markasını yaratabilir.
Ali Arpasatan
Zirve Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı
Hep alın teriyle oldu, akıl teriyle pek para kazanamadık
Kahramanmaraş ekonomik büyüklükte 17’nci sırada, yaşanabilirlik sıralamasında 55'inci, eğitimde 65'inci. Gelecek 10 yılı inşa etmek için bu rakamlar yukarı doğru birbirine yaklaşmalı. Bunun için şimdiye kadar sermaye ve enerji yoğun işler yaptık. Hep alın teriyle para kazandık, akıl teriyle pek kazanamadık. Akıl teriyle kazanmak  için ilk adımı geçtik. İlk adımda finansmana teminatınız varsa ulaşır, sübvanse edilirse enerjiyi uygun fiyatla kullanırsınız. 
Şimdiye kadar bunları yaptık, zor olan evreyi geçtik. Bir üründe yüzde 20 bilgi olacaksa, bunu tasarlamak için mutlaka eğitimli gençlere ihtiyaç var. Şehrimizde bunun oranı çok düşük. Üniversite yeterli değil. Biz girişimciler zaman zaman Ankara, İstanbul üniversitelerine başvuruyoruz. Bunu Mado çok iyi yapıyor. Ben özellikle İstanbul’daki özel üniversitelerden bilgi transfer etmeye çalışıyorum. Bu da güç oluyor. Burda eğitimkent ve sağlıkkent kurarsak herhalde sanayinin de 10 yıllık geleceğini inşa ederiz. 
Mustafa Hançer
Mim Bilgisayar sahibi
İşletmeler satış analizi yazılımına bedel ödemekten kaçınıyor
1990 yılı sonunda Kahramanmaraş'ta bir bilişim şirketi kurmak için  işe başladığımızda büyük bir heyecan duyduk. Teknolojiyi kentte anlatmaya çalıştık. Bir süre sonra hayal kırıklığına uğradık. Gittiğimiz insanların hepsi de yüksek tahsil görmüştü. İhtiyaçları olduğunu bildiğimiz çeşitli yazılımlar ile yanlarına gitmiştik. Geleneksel anlamda babalarımız işletmelerin başındaydı. Teknolojiyi anlattık ama izah edemedik. 
O zamanlar bu teknolojiyi ancak yeni bir kuşak geldiğinde yaygınlaştırabileceğimizi söyledim. Sonunda da 1998-99'dan itibaren yaygınlaştı. İşletmeler teknolojiyi kullanıyor ama hala eksiklerimiz var. Bir satış analizi yazılımına bedel ödemekten kaçınıyorlar. Yıllara dayalı karşılaştırmalı analizler yok. Veri girişi zayıf. Çünkü piyasada yetişmiş eleman yok. Kent teknolojiyi yüzde 100 randımanlı  kullanamıyor. Etraflarına bakmak yerine İstanbul’daki firmalardan bu bilgiyi almayı seçiyorlar. Bu yanlış bir şey. Sorunları için desteği kendi şehirlerinden alabilirler.
Sıddık Ciğer
Kahramanmaraş Kağıt Sanayi AŞ Yönetim Kurulu Üyesi
Daha fazla katma değer yaratmalıyız
Bizler ailemizde ikinci kuşağız. Birinci jenerasyon babam, amcalarım. Kahramanmaraş'tan çıkıp 1980'li yıllarda  İstanbul'da Aksu Çelik Tencere'yi kurduk. Aksu Çelik Tencere markasında oldukça başarılı olduk. Türkiye'de aktif pazarlamanın iyi yapıldığı bir dönemdi.  İnsanlardan sürekli talep geliyordu ve biz mal yetiştiremiyorduk. Daha sonra Kahramanmaraş'a yatırım yaptık. Yaklaşık 23 yıldan bu yana kağıt üretiyoruz. Teknolojiyi olabildiğince kullanıyoruz.
Merkez ofisimiz İstanbul ile sürekli iletişim halindeyiz. Ağ bağlantılarımız var. Bunun için özel bir yazılım yaptırdık. Bu yazılımı şu anda daha nasıl geliştirebiliriz diye bakıyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin bir çok alt birimi var ancak bu konuda kentimizde yok denecek kadar bir yatırım var. Yani ara mal üretiyoruz ama bununla daha fazla katma değer yaratamıyoruz. Baktığımız zaman, bu yönde bir eksikliğimiz var. Kahramanmaraş girişimcilik olarak çok iyi. Halk olarak girişimci bir ruha sahibiz ve cesaretliyiz.
Gassan Asker
Bilkur Tekstil Boya AŞ Genel Müdürü
Maraş'a insanların çalışmaya gelmesi için altyapı yok
Kahramanmaraşlı şehrine daha duygusal yaklaşıyor. Bu daha çok feodal yapının sürdüğü şehirlerde gözlemleniyor. Herkes birbirini tanıyor. Onun için burada bazı adımları atmak daha zor. Şehrin en büyük sıkıntısı sosyal boyut. 5 yıldır Maraş'tayım. İzmir'den geldim. Ortaokulda veya lisede çocuğu olan birini Maraş'a getiremezsiniz. İnsanların çalışmaya gelmesini gerektirecek bir altyapı yok.
Benim çoğu küçük şehirde gördüğüm üniversiteler tamamen siyasi irade ile kurulmuş ve maalesef yüzmeyi kitaptan öğreten kurumlar. Pratik yok. Buradaki mühendislik fakültesi iktisadi, idari bilimlerin koridorunda eğitim yapıyor. Oradan mezun olan ile kafamızdaki ideal mühendis aynı olamaz. Üniversiteler insanın ufkunu geliştiren birimler olmalı. Makineye milyon dolarlar verip getiriyoruz ama başına bir tane CNC tezgahı operatörü koyamıyoruz. Çünkü verdiğiniz parayla gelip çalışmaz. Hiç kimse çocuğum ara kademede yönetici olsun diye uğraşmıyor.  
Nihat Çevik 
Şirikçioğlu Mensucat AŞ Muhasebe Müdürü
Kumaşı 4 dolara bizden alan pantolonu 250 dolara satabiliyor
Markalardan ve teknolojiden bahsediyoruz. Tüm firmaların duvarlarında tescilli markalar var. Ama ne kadar talep görür, ne kadar aranan markalar düşünülüyor? Bizim de firma olarak marka tescilimiz var ama 4 dolara kumaş satıyoruz. Bizden bu kumaşı alan marka bundan ürettiği pantolonu 250 dolara satabiliyor. Bu nedenle Kahramanmaraş'ta marka konusunda ciddi adımlar atıldığını zannetmiyorum. Herkesin markası var ama yok. Ciddi adımlar atılmıyor.
Mevcut markalar da duvarda asılı kalmış. Bu konuda daha ciddi yatırımlar yapılabilir diye düşünüyorum. Firma olarak marka konusunda sık sık toplantılar yapıyoruz. Bu konuda neler yapılabileceğini konuşuyoruz. Bu alanda ciddi adımlar atılıyor ama yine de yeterli olmadığını düşünüyorum. Bunun yanında teknolojiye binlerce dolar yatırım yapılırken, bu teknolojiyi kullanacak insanlara yatırım yapılmıyor. Gelişen teknoloji ile insana yapılan yatırımın paralel olmadığını gözlemliyoruz.
En büyük  ihtiyacımız yazılım
Zetaş Asansörleri Limited Şirketi Müdürü Veli Yıldırım: Kahramanmaraş’ın en büyük eksikliği eğitim. Üniversitenin yetersizliği ciddi bir eksiklik. Almanya'da her firmanın arkasında bir üniversiteden danışman hoca var. Burada yok. TÜBİTAK'tan bir projem geçti. Üniversiteye gittiğimde bize verecekleri bir şey olmadığını söylediler. Yardım konusunda büyük eksiklikler var. Akılla değil güçle para kazanmaya çalışıyoruz. En büyük ihtiyacımız yazılım. Ara eleman sıkıntımız var. Kayseri'de 30  sanat okulu olduğunu duydum. Şehrimizde 2 tane var. Bu konuda şehir olarak sınıfta kalıyoruz. 
Kahramanmaraş teknolojiye çok yatkın
İskur Group Genel Koordinatörü Ömer Baydemir: Eğitimci olduğum için kentimizi de bu bakış açısıyla değerlendireceğim. Kahramanmaraşlıların çok yaratıcı olduğuna inanıyorum. 1989'dan itibaren bilimsel ve teknolojik gelişmeler Türkiye'ye öyle bir sağanak halinde geldi ki biz ufuktan ufuğa bir adım atmış gibi olduk. Kahramanmaraşlıların teknolojik ve bilimsel gelişmelerde her türlü engeli aşacak güçte olduğunu gözlemledim. En büyük avantajımız da kent olarak budur. Kahramanmaraş teknolojiye çok yatkın.
Yatırımları değerli arsalar üzerine yapıyoruz
Nevres Tekstil AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ongun: Kahramanmaraş'ta bizim genel olarak sıkıntımız, yatırımlarımızı değerli arsalar üzerine yapıyoruz olmamız. Organize sanayi bölgesi mantığı fazla gelişmemiş ve geç kalınmış gibi görünüyor. İşletmelerde cirolar yüksek ama kazançlar çok düşük. Ama bir de gerçek var; Kahramanmaraş kent olarak tekstil sektörü ile gelişti. Kahramanmaraşlının özelliği şehrinden kazandığı parayı yine şehrinde yatırıma dönüştürüyor olması. Bu yaklaşım kentimiz için büyük bir avantaj.  
Kendi markamızla mağazalaşacağız
Saf Group Muhasebe Müdürü Alaattin Çiçekci: Türkiye'de artık ekonomik istikrar ortamının devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Grubumuz bünyesinde faaliyet gösteren Saften Metal AŞ'nin imal ettiği ürünlerin tamamında tescilli markalarımızı kullanıyoruz. Kahramanmaraş kentinde marka tescil işlemlerine ilk başlayan firmalardan biriyiz. Bunun öneminin farkındayız. Önümüzdeki dönemde yine kendi markamızla mağazalar zinciri kuracağız. 
İsmimizi, bayilerimizi çoğaltarak duyuruyoruz
Margaz AŞ Muhasebe Müdürü Hacı Köse: Kahramanmaraşlılar olarak yakında olanları uzakta aramayı seviyoruz. Markalaşma diyoruz. Atlas Giyim, Pissero ile, Kipaş Holding, Lee Cooper ile mağazalaşma çalışmaları var. Bunların nasıl bir yol izlediğini gözlemlersek daha iyi bir yol alırız. Şehir olarak en büyük eksikliğimiz her firmanın kendi çapında marka oluşturmaya gayret göstermesi. Ortak paydalarda buluşabiliriz. Biz firma olarak bayilerimizi çoğaltarak ismimizi duyurmaya çalışıyoruz. 
Beyin göçü yaşıyoruz
Güney Çelik firma ortağı Mehmet Güneysi: Kahramanmaraş 1990'lı yılların başından itibaren özellikle tekstil ve mutfak eşyaları sektöründe ciddi bir atılım ve ivme kazanmış durumda. Ancak biz süreci marka ile süsleyemedik. Markalaşma süreci ciddi bütçe ve sabır isteyen bir dönem. Ayrıca nitelikli elemanı da elimizde tutamıyoruz. Son 10 yıldır Kahramanmaraş'tan İstanbul ve yurtdışına çok ciddi bir beyin göçü yaşandı. Bu sahipsizlik durumunu aşmamız gerekiyor. 
Şehrimiz kabuğunu kırdı
AKD Danışmanlık Limited Şirketi sahibi Abdulkadir Dedeoğlu: Kipaş Holding'in kuruluşunda bizzat görev aldım. Bu kurumdan emekli olarak kendi danışmanlık ve mali müşavirlik şirketimi kurdum. 1984 yılında şirketimizin her şeyi Ankara'daydı. Akreditif kelimesi bilinmezdi, finansman neydi bilinmezdi. Kent bu süreçte çok yol kat etti. Şimdi kabuğumuzu kırdık. Markalaşma zaman ve para işi. Bunu başaracağız. 
Bilişim bilinci oluşturmaya gayret ediyoruz
Netova Teknoloji firma sahibi Ergün Kılınç: Bilişim sektöründe hizmet veriyoruz. Bilgisayar satmaktan ziyade kurumsal projelere ağırlık verdik.  Bilgisayar sistemlerini insanlar yönetir. İnsana da yatırım yapmak gerekir. Bunun için firmalar teknoloji ve sistemler konusunda doğru karar vermek istiyorsa öncelikle ne istediklerini bilmeliler. Firmalar çalışacağı danışmanları sektörüne hakim insanlardan seçmeli ki zaman ve para kaybı olmasın. Biz firma olarak Kahramanmaraş'ta  bilişim bilinci oluşturmaya çalışıyoruz.
Bu konularda ilginizi çekebilir