Lojistikte bölgesel liderliğin en önemli adayıyız

Artı Marka Araştırma şirketinin verilerine göre Türkiye’de lojistik sektörünün gerçek büyüklüğü tahmin edilenden üç kat daha fazla.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Marka ve sektör araştırmaları yapan danışmanlık kuruluşu Artı Marka Araştırma şirketi tarafından yapılan bir araştırma, Türkiye’de lojistik sektörünün öngörülen verimlilik düzeyinin altında faaliyet gösterdiği tespitinde bulunurken, sektörün gerçek büyüklüğünün tahmin edilenden üç kat daha fazla olduğunu savundu.

Quattro Business Consulting tarafından, Borusan Lojistik resmi sponsorluğunda Artı Marka Araştırma’ya yaptırılan "Türkiye Lojistik Sektörü Araştırması 2011" isimli çalışma düşük sektör verimliliğinden nakliye şirketlerine güçlü bir rakip olarak büyüyen kargo firmalarına kadar birçok konuda değerlendirmeleri içerirken, çarpıcı tespitler de yaptı.

Artı Marka Araştırma Yönetici Ortağı Dr. Yener Girişken yönetiminde gerçekleştirilen araştırmaya 101’i lojistik firması olmak üzere 502 firma katıldı. Araştırmada firmalar ciroları, verdikleri hizmetler, sermaye yapıları, coğrafi kapsamları ve diğer eksenlerde incelendi. Araştırmada elde edilen en çarpıcı bulgu, sektördeki altyapı eksikliklerine bağlı verimsizlik büyüklüğü oldu. Dünya Bankası Lojistik Performans Endeksi’ne göre GSMH içinde yüzde 14’e yakın bir paya sahip olması beklenen toplam lojistik harcamalarının Türkiye’de yüzde 22 gibi yüksek bir düzeyde olduğu görüldü.

Bölgesel lider olabilir

Araştırmada elde edilen diğer bir bulgu, sektördeki altyapı eksikliklerine bağlı verimsizlik büyüklüğü oldu. Dünya Bankası Lojistik Performans Endeksi’ne göre milli gelir içinde yüzde 14’e yakın bir paya sahip olması beklenen toplam lojistik harcamalarının Türkiye için yüzde 22 olduğu görüldü. Quattro Yönetici Ortağı Hande Ocak Başev, 69 milyar liralık verimlilik kaybına işaret eden bulguyla ilgili olarak şunları söyledi:

"Özel kuruluşların ve kamu kurumlarının yatırımlarının giderek arttığı lojistik sektöründe verim kaybının bu kadar yüksek olması bizi çok şaşırttı. Bu araştırma ile bir kez daha gördük ki ülkemizde lojistik alanında hem hizmet sağlayıcılar hem de hizmet kullanıcıları için geniş yelpazede fırsatlar ve geliştirilmeye açık önemli alanlar mevcut. Sektörün tüm dinamikleriyle ve altyapısıyla değişen koşullara ve beklentilere cevap verebilir hale gelmesiyle, Türkiye bu alanda bölgesel liderliğin en önemli adayı haline gelecek ve küresel bazda da üst sıralarda yer alacaktır."

Pazarın büyüklüğü yanış tahmin ediliyor

Araştırmaya göre, yaklaşık 2 bin firmanın faaliyet gösterdiği sektörde, lojistik hizmet sağlayıcı pazarının toplam büyüklüğünün yaklaşık 20 milyar TL olduğu tahmin edildi. Bu veriden hareketle ve lojistik altyapı açısından Türkiye ile kıyaslanabilen Brezilya, Arjantin, Lübnan, Polonya gibi ülkeleri baz alan uluslararası araştırmalara göre Türkiye’de toplam lojistik sektör büyüklüğünün 258 milyar TL olması gerektiği görüşü savunuldu. Araştırmaya katılan sektör profesyonellerinin ise bu potansiyel büyüklüğe rağmen lojistik sektörünün toplam büyüklüğünü 80-89 Milyar TL olarak tahmin ettikleri, bunun da pazarın toplam potansiyelinin ancak üçte birinin farkında oldukları anlamına geldiği yönünde bir tespit yapıldı.

Kargo şirketleri tercih ediliyor

Raporda dikkat çekici bir diğer bulgu, lojistik hizmetleri alan müşterilerin yurtiçi nakliye operasyonlarında kargo şirketlerini tercih etmesi oldu. Araştırma kapsamında sektördeki verimsizlik tespitini doğrular nitelikte olduğu belirtilen bu bulguya göre doğası gereği komple ya da parsiyel yurt içi kara yolu taşımacılığına göre oldukça maliyetli olmasına rağmen kargo şirketleri yurtiçi nakliye operasyonlarında öncelikli tercih konumunda bulunuyor. Araştırmada bu konuda, "Krizden sonra, lojistik hizmetlerinden yararlanan müşterilerin hem hacimsel olarak yüklerinin hem de gönderim sıklığının azalması, lojistik firmalarından nakliye hizmetlerini kendi gerçekleştirenlerin tam kapasite çalışmalarına engel olarak bu firmaları verimsizleştirirken, dağıtım ağı kuvvetli olmayan ve nakliye hizmetlerini kargo şirketleri aracılığıyla gerçekleştiren firmaların operasyonlarını arttırdı" görüşü açıklandı.

En temel sıkıntı hukuki altyapı eksikliği

Araştırmaya göre sektörün en temel sıkıntıları arasında hukuki altyapı eksiklikleri, mevzuatların getirdiği bürokratik engeller, lojistik konusunda eğitimli işgücü eksikliği ve teknolojik altyapının yetersizliğiyle teknolojinin yeterince etkin kullanılamaması yer aldı. Diğer sıkıntılar ise İhtiyaçtan fazla araç, depo kapasitesinin eksikliği ve piyasada çok sayıda firma olması olarak belirlendi. Öte yandan müşterilerin lojistik firmaları ile yaşadıkları en önemli ilk 3 sorun da teslimattaki gecikmeler, ürünlerin zarar görmesi ve fiyatların sürekli yükselmesi olarak tespit edildi.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir