Lojistikçiler 'yalnız kaldık' dedi, fuarda devleti aradı
Türk lojistik firmaları, Münih’te gerçekleşen sektörün en önemli fuarında; rakipleri ‘ülke pavilyonları’nda katılırken, kendilerinin yalnız bırakıldığını söyledi.
Almanya’nın Münih kentinde 5-8 Mayıs tarihlerinde düzenlenen dünyanın en büyük lojistik fuarı 'transport logistic 2015'e katılan Türk firmaları, 13-14 milyar dolarlık gelir yaratan sektörün fuarda ‘yalnız’ bırakıldığını söyledi. Fuarda 11 Türk firması stant açtı. Rakipleri, fuara devlet katkısıyla kendi ülke pavilyonlarında katılırken, Türk firmalarının tek tek katılımının bir Türkiye konsepti yaratamadığını, Türkiye’nin lojistikte ‘dünya çapında bir hub olma’ iddiasından uzak bir görüntü oluştuğuna dikkat çeken firma yetkilileri, “Hizmet ihracatı içinde turizmden sonra 14.4 milyar dolarla en büyük katkıyı sağlayan sektörüz. İhracatçıların yararlandığı fuar ve tanıtım desteklerinden yararlanamıyoruz. En büyük lojistik fuarında Türkiye’yi bir hub olarak tanıtıyoruz ama burada sınırlı sayıda şirket var” dedi.
Bütün dünyanın Münih fuarına geldiğine dikkat çeken Reibel Taşımacılık Genel Müdürü Arif Bodur, “Bizim hedefimiz dünyanın lojistik hub’ı olmak. Taşımacılıktan lojistiğe geçiş platformu kuruldu. Buralara Kalkınma Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı fon ayırarak 100 tane firmayı getirmeli” dedi.
“Ülke holü kurmalıyız”
Sistem Lojistik Yöneticisi Hüseyin Barlın, “Biz kendi gücümüzle buraya katıldık. Ama bu kadar önemli bir sektörün hub olmak isteyen bir sektörün devlet desteği alması gerekiyor. Bir Türk konsepti yok. Firmaların isimlerinden Türk oldukları anlaşılmıyor” diye konuştu.
Devlet desteğinin iki alanda olabileceğine dikkat çeken Ekol Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Musul, bir “Türkiye Pavilyonu” organize edilebileceğini, UTİKAD ve UND’nin bir araya gelerek firma bazında ziyade Türkiye’nin bir lojistik üs olduğunu anlatan genel bir katılım organizasyonu gerçekleştirebileceklerini söyledi. Musul, şöyle konuştu: “Bunun dışında daha kalıcı ve doğru bir destek için, Türkiye’nin bir markası olmaya çalışan firmalara da destek olması acısından Turquality programına lojistik sektörü de dâhil edilebilir. Çünkü bizim ülkemizim bayrağını taşıyan bir marka haline gelmemiz birçok üretici şirketten daha kolay” dedi. Atlasglobal Kargo Satış ve Pazarlama Müdürü Serra Badur da "Mutlaka devlet desteği verilmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi. Kıta Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Ataman, “Dünyanın en büyük lojistik fuarında Türkiye’yi ve bir hub görevi gören lojistik faaliyetlerimizi burada tanıtıyoruz. Ama sınırlı sayıda şirket var. Destek artmalı, Turquality’de de mutlaka lojistik firmalarına kontenjan ayrılmalı” diye konuştu.
“Destek kanalları açık değil”
Lojistik sektörünün 14.4 milyar dolar gelirle ülke ekonomisine turizmden sonra en büyük hizmet gelirini sağladığına dikkat çeken UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener de şu değerlendirmeyi yaptı: “Sektör, devletimizin özel sektöre yönelik destek mekanizmalarından yararlanmayı fazlasıyla hak ediyor. Film, sağlık, eğitim alanındaki ihracatçılara destek veriliyorken; tümünden daha büyük ekonomik değer yaratan lojistiğin ihracatçı desteklerinden yararlanması için kanallar henüz açık değil. ‘Elektrik- Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği’nin kurulması önemli bir açılım. Umuyoruz ki yakında, ihracatçılarımıza sunulan yurtdışı pazar araştırma desteği, fuar katılım desteği vb. destekler de lojistik firmalarımızın kullanımına sunulabilecek. ‘Lojistikte küresel markalar yaratma’ idealini benimseyen firmalarımız, büyük çaplı uluslararası fuarlara, ‘Türkiye Pavilyonu’ ile katılmayı dört gözle bekliyor. Lojistikle gelişmiş ülkelerde, sektöre özel destek mekanizmaları bizde yok. Farklı kurumların destek programlarından yararlanma imkânı da, diğer sektörlerle rekabet için mümkün olamıyor. Örneğin; KOSGEB’in, 2009’a kadar sadece üretici sektör firmalarına yönelik sağladığı destekler nakliye hizmetleri alanına da açık görünüyor olsa da, sektör firmalarımız yeterli önceliği elde edemiyor."
“Ülke stantlarını görüyorlar”
Şirketlerin görüşlerini değerlendiren UND Başkanı Çetin Nuhoğlu; “Özellikle bu tip fuarlarda meslek örgütü olarak daha aktif rol almalıyız. Aslında bu işi biliyoruz. Bildiğiniz gibi her sene İstanbul’da yapılan Logitrans’a da 100’e yakın firmamız katılıyor ve işbirliklerinin faydasını yakından görüyorlar. Firmalarımız yabancı ülkelerin ülke stantlarını ve kamularının desteklerine de şahit oluyorlar. Bugün lojistik ve taşımacılık hizmet ihracatımız 13-14 milyar dolar arasında ve 2023 hedefimiz 60 milyar dolar. Bu hedeflere ulaşmak için bu tıp fuarlar da kesinlikle olmalıyız. Hizmet ihracatı olarak da Kamu her türlü desteği vermeyi planlamıştır” diye konuştu.
“Söz verildi uygulamayı bekliyoruz”
Münih Fuarı’nın önemine dikkat çeken UTİKAD Başkanı Turgut Erkeskin, şöyle konuştu: “Her sene katılımcı sayımızın arttığını gözlemliyorum. Tanıtım için Münih eşsiz bir ortam. Lojistik sektöründe hizmet ihracatçısı olma hedefimiz de var. Münih ve diğer uluslarası fuarlara katılımımızın daha organize olması büyük ihtiyaç. Devletin de bize destek olması en büyük ihtiyacımız. Çalışmalar sonucunda Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekçi olumlu görüş verdi, Şimdi büyük bir heyecanla uygulamayı bekliyoruz. Umarım bundan sonra lojistik firmalarımızın tanıtım faaliyetleri desteklenecek.”