Kül bulutları
Dr. Mustafa AŞULA / Em. Büyükelçi
İzlanda'daki yanardağ kaynaklı kül bulutları semayı sardı. Kuzey, Orta ve hatta Güney Avrupa tehdit altında. Ancak tedbirler de alınmıyor değil. Başta uçak seferleri iptal edildi, bir çok tören ertelendi veya iştirak edilemedi. Hükümetler halk sağlığı adına aldıkları önlemleri süratle uygulamaya koydu. Neticede, kül bulutları olayı arizi, ama şu sırada birincil öncelik haline geldi.
Bizde arizi değil, fakat daimi öncelikler var. Bunların başında şüphesiz terör ve işsizlik gelmektedir. Ancak bu sonunculara öncelikten çok, artık kronik sorunlar demek belki daha doğru olacak. Zira bu konularla, hayli uzun zamandır, kimse uğraşmıyor. Sanki terör ve işsizlik hayatın değişmez gerçekleri ve bu gerçeklerle yaşamaktan gayrı çıkar yol yokmuş gibi.
Şehitlerin arkasından yükselen yakarışların ömrü, yerine göre, ancak bir tören kadar. Babaların anaların 'vatan sağ olsun' biçiminde ortaya koydukları vatanperverane yüreklilik ve metaneti, Türkün karakteridir deyip, neredeyse herkes kendi aktifine yazmakla meşgul.
Tahkikatı halen devam eden bir saldırı olayını bahane eden bir kısım çevreler, başta Güney Doğu ve İstanbul olmak üzere, ortalığı hemen her gün savaş yerine çevirirken, ileride daha yapacaklarını da şimdiden ilan etmekten çekinmiyorlar.
Öte yandan, asgari ücreti dahi bulamayanların sabahı nasıl ettiklerini düşünen hiç yok.
Varsa yoksa, şimdilik 30 maddeden oluştuğu bildirilen Anayasa tadilat önerileri ve taslakları. Bunlar halkımız ve demokrasimiz için en vacip gereksinim olarak, süratle Anayasa Komisyonundan geçti, Meclis genel kuruluna indi bile.
Şimdi, günlerce devam edecek çalkantılı bir maraton ve bu maratonu daha çok iş adına topyekun ve kıyasıya takip edecek bir medya ordusu. Düşünmek gerekir; bundan daha ala bir halkla ilişkiler (public relations ) programı olabilir mi?