Konut ve otomotivde ‘ilan dolandırıcılığı’ sona erecek

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 15 Eylül itibarıyla emlak satış sitelerinde ‘doğrulanmış ilan’ dönemine geçileceğini belirterek, “Böylece ilan sitelerindeki ilanların hiçbiri tüketiciyi aldatmaya yönelik olamayacak” dedi. Bakan Bolat ayrıca, Çin’den gelen mikro ithalatla ilgili tedbirleri de yakında açıklayacaklarını vurguladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Nurdoğan A. ERGÜN

Emlak ve otomotiv piya­sasına yeni düzenleme geliyor. 15 Eylül’de yü­rürlüğe girecek düzenleme ile ilan sitelerindeki hiçbir konut satış ilanı tüketiciyi aldatmaya yönelik olamayacak. Yine eylül ayının sonunda benzer uygula­ma otomotiv sektöründe baş­latılacak.

Konuyla ilgili açıkla­ma yapan Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, “Böylece ilan sitelerinde gördüğünüz ilanla­rın hiçbiri tüketiciyi aldatmaya yönelik olmayacak. Konut sata­cak kişi e-devlet üzerinden gay­rimenkulünü seçerek emlakçı­yı yetkilendirecek, yetkilendi­rilmiş emlakçılar bu satışlara aracılık edecekler” dedi.

Yeni düzenlemeye göre, ko­nutunu emlakçıya verecek olan ev sahibi, emlakçıyı yetkilendi­recek. Emlakçı da almış oldu­ğu yetkiyle bu ilanı siteye gire­bilecek. Kişiler kendi konutu ya da birinci derece akrabala­ra ait konutlar dışındaki evler için emlakçı yetkilendireme­yecek.

15 Eylül’de yürürlüğe gi­recek uygulama ilk etapta hib­rit uygulanacak. Yılbaşından sonra ise tamamı doğrulanmış ilan olarak çıkmak zorunda ka­lacak. Böylece sahte ilanların önüne geçilerek internet üze­rinden konut dolandırıcılığı ve fiyat manipülasyonuna izin verilmeyecek.

Ticaret Bakanı Bolat, “Bu kiraların da düşme­sine sebebiyet verecek. Çünkü kirada olmayan daireler, sanki kiralıkmış gibi sahte ilanlarla fiyatları şişiriliyor ve internet sitelerinde spekülasyon yapılı­yordu. Biz bunun önüne geçe­rek gerçek ilanlarla piyasanın doğrulanmasını sağlayacağız” dedi. Otomotiv sektöründe de benzer düzenleme eylül ayı so­nunda devreye girecek.

“Fiyatlarda fahiş artışlar durmaya başladı”

Böylece fiyatların son 2-3 ay­da dengeye geldiğini söyleyen Bakan Bolat, şöyle devam etti:“Fahiş artışların yaşanmadı­ğı bir 2-3 ay yaşıyoruz. Ve de­zenflasyon süreci hazirandan itibaren ekonomide ve piyasa­larda etkisini gösteriyor. Dola­yısıyla dış ticarette bu tedbir­leri etkili bir şekilde uygulu­yoruz. Haklı, adil ticarete evet, zorunlu, yasal, haklı ithalata evet, ama bunun dışındaki yan­lış uygulamalara da biz ‘dur’ di­yoruz.

Ve birçok sektörde yer­li, milli üretimin arttığını, is­tihdamın arttığını görüyoruz. Zaten toplam istihdam raka­mındaki artış bunu gösteriyor. İstihdam rakamlarımız nere­deyse 33 milyona ulaştı. İşsiz­lik oranımız yüzde 8,4’e gerile­di.” Enflasyonu düşürme poli­tikalarının somut sonuçlarının görülmeye başlandığını söyle­yen Bakan Bolat, “Gerek kre­di imkanlarının sıkılaşması, daralması ve özellikle de iç pa­zarda vatandaşımızın yüksek fiyatlara yönelik de bir tepki ortaya koyması karşısında tü­ketim kısmen azalmaya baş­ladı.

Dolayısıyla fiyat artırma eğilimi törpülenmiş oluyor” dedi. Enflasyon düştükçe ihra­cata yönelişin de artacağını di­le getiren Bakan, “İç pazardaki talep azalması satıcılarımızı, üreticilerimizi dış pazarlarda yeni ihracat fırsatları, imkan­ları kovalamaya sevk edecek. Bu etkileri önümüzdeki aylar­da göreceğiz” yorumunu yaptı.

Geçen yıl eylül ayında açık­lanan Orta Vadeli Program’ın (OVP) yıldönümünün yaklaş­tığını hatırlatan Ticaret Baka­nı Bolat, şu değerlendirmele­ri yaptı: “OVP’de şu ana kadar bir güncelleme yapılmadı. 11 ay hedefe sadık kaldık.

Geçen yıl dünya mal ihracatı yüzde 5 azaldı, dünya ticareti yüzde 1.2 azaldı, dünya hizmet ihra­catı yüzde 10 arttı. 2024’ün 7 ayı geride kaldı, dünya eko­nomisinde, dün­ya ticaretinde beklenen sıç­rama henüz görülmedi. Avrupa Bir­liği’nin hazır giyim itha­latı yüzde 13 azaldı. Genel it­halatındaki azalış da halen de­vam ediyor.

Buna rağmen bizim bugün temmuz ayı itibarıyla 261,5 milyar dolar ihracatı ya­kalamamız aslında aşağı doğru bir gelişme değil, hedefin yarı­dan fazlasını başarmış olmak anlamına geliyor. Şu anda bir aşağı doğru gidiş öngörmüyo­ruz.” Sonbahar aylarının her zaman ihracat için canlı bir dö­nem olduğunu kaydeden Bolat, o nedenle OVP’de yılsonu ihra­cat hedefi olan 267 milyar do­lar rakamında aşağı doğru bir güncelleme beklemediğini belirtti.

“Piyasada faizler politika faizinden önce iner”

İhracatçıların finans­mana erişi yönündeki şikayetlerine de cevap veren Bakan Ömer Bolat, “Görevimiz, ihracatçılarımızın rahatlaması için girdi maliyet­lerinin düşmesi ve elimizdeki bütçe imkanlarıyla Bakanlığı­mıza tahsis edilen mali bütçe ile gerekli destekleri, destek programlarını hazırlayıp ihra­catçılarımızın yanında yer al­mak.

Hazine ve Maliye Bakan­lığı ve Merkez Bankamızla da koordineli olarak gerek finans­mana ulaşım, finansman ma­liyetlerinin düşürülmesi gibi çabalar içindeyiz. Zaten eylül sonrası, ekim gibi enflasyonu­nun yüzde 50 ve altına yıllık­landırılmış olarak düştüğünü gördükçe kredi maliyetlerinde aşağı doğru inişleri göreceğiz. Hatta piyasadan aldığımız sin­yaller, piyasanın politika fai­zinden daha önce hareket ede­ceği yönünde” dedi.

“Yerli sanayimizi ithalata karşı koruyacağız”

Pandemi ve ardından 6 Şu­bat depremlerinin etkisiyle ihtiyaçlar doğrultusunda yıl­lık ithalatın 376 milyar dola­ra kadar çıktığını anlatan Ba­kan Bolat, “İthalatı geçen yıl da 362 milyar dolara indir­meyi başardık. Yerli ve mil­li sanayinin dampingli ey­lemden, sübvansiyonlu itha­lattan, dampingli ithalattan, menşei saptırmasıyla içeriye giren veya girmeye çalışan it­halatta karşı yasal tedbirler aldık. Dampingli ithalat var­sa antidamping soruşturma­sı, sübvansiyonlu ithalat tes­pit ettiğimizde fark giderici vergi soruşturması, korunma önlemi soruşturması başlat­tık.

Kepenk kapatan, zor du­ruma düşen, işçilerine çıkar­mak zorunda kalan sektörler­le alakalı da bu tür tedbirleri almak durumunda kaldık” di­ye konuştu. Zaten bunun so­mut sonuçlarını da görüyo­ruz, şu anda yıllıklandırılmış ithalatın 343 milyar dolara kadar gerilediğini aktaran Ba­kan, “Böylece döviz rezervle­rimiz yükselmeye, döviz ar­zımız artmaya başladı, bu an­lamda dövizde bir stabilite oldu” dedi.

“Sabit kur gibi bir politikamız yok”

İhracatçıların, kur politika­sına yönelik eleştirilerine de cevap veren Bolat, şunları söy­ledi: “Hükümetimizin sabit bir kur politikası yok. Kur öyle bir denge ki eğer döviziniz azalır­sa dış ekonomik ilişkilerde, dış ticaret ve cari işlemlerde risk­ler artarsa ve talep olarak dövi­ze bir yöneliş artarsa kur yük­seliyor. O zaman da talimatla kuru düşüremiyorsunuz. Şim­di döviz rezervimiz yeterli, ama girdi maliyetlerinin artı­şına karşın döviz kuru önemli bir enstrüman.”

Enflasyon düştükçe girdi maliyetlerinin de daha stabil hale geleceğini söyleyen Bolat, “Kaldı ki ihracatta kullanılan ithal girdilerin TL karşılığı da bugünkü kurda maliyetlerin artmasını engellemiş oluyor, böyle de bir avantajı var. Şöyle bir gerçek var; döviz kuru kont­rolsüz ve hızlı bir şekilde arttı­ğında 24 saat geçmeden fiyat­ları arttırıyor” dedi.

“Yeni yatırımlar için Çinli firmalarla görüşülüyor”

Türkiye’de yatırım yapan BYD’nin teşvikli ve vergiden muaf tutulduğu yönündeki eleştirileri cevaplayan Bakan Ömer Bolat, “Bu yatırımdan bir ay önce Çin’den hibrit ve içten yanmalı motorların ithalatıyla ilgili yüzde 40 oranında bir gümrük vergisi artışı oldu.

Çin tarafında tepkiyle karşılandı, ama biz pazar payını ve gidişatı gördük ve şu mesajı verdik: Ülkemize yatırım getiren, yatırım yapmak isteyen yani gerçek, hakiki, ciddi yatırım noktasında kapımız açık. Bu gümrük vergisi indirimi bu bütün yatırımcılar için uygulanıyor. Bundan 30-40 sene önce Türkiye’ye gelip yatırım yapanlara da benzeri teşvikler verilmiş, bu bir yatırım teşviki programı ve süreli, 3 yıl süreli bir durum” dedi. Bakan Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Çinli yeni yatırımcılarla da görüşme halinde olduğunu vurguladı.

“Mikro ithalata karşı yeni tedbirler hayata geçecek”

Çin menşeili Temu gibi bazı e-ticaret sitelerinden yapılan mikro ithalata dönük gerekli tedbirleri aldıklarını açıklayan Bakan Bolat, bunun duyurusunu yakında yapacaklarını bildirdi. E-ticaretin çok hızlı büyüdüğünü ve bu kanaldan artan ithalatın içerdeki KOBİ’leri ‘darmadağın etme’ riski bulunduğunu anlatan Bolat, “Biz hem Türkiye’nin e-ihracatının yüzde 10 hedefine ulaşması ve dünyadaki e-ihracat yarışında firmalarımızın rekabette yarışabilmesi adına adımlar atıyoruz. KOBİ’lerimiz daha fazla e-ihracatta pazaryerlerinde yerini alacak. KOBİ’lerin üretimde kalması, istihdamlarının artması anlamında her türlü yanlarında olacağız” açıklamasını yaptı.