Konukoğlu: Bir değil birçok sektörde faaliyet gösterin
Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, Çorum iş dünyasına, bir değil birden fazla sektöre yatırım yapın önerisinde bulundu. Konukoğlu, işadamlarına gelecek nesle de işi öğretin dedi.
Ece CEYHUN
ÇORUM - Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, Çorum iş dünyasına faaliyet gösterdikleri sektörleri çeşitlendirmesi tavsiyesinde bulundu.
Türkiye İş Bankası'nın DÜNYA Gazetesi işbirliği ile düzenlediği İş'le Buluşmalar Toplantısı' nın 26'ncı durağı Çorum oldu. Sanko'nun başarı hikayesini ve tecrübelerini Çorum iş dünyası ile paylaşan Abdulkadir Konukoğlu, Sanko olarak 2001 krizinden önce 4 sektörde faaliyet gösterdiklerini ama krizin ardından yatırımlarını 14 sektöre böldüklerini ifade ederek "Birinde kriz olduğunda ötekisinde olmuyor. Ama tek sektörde bazen zirveye tırmanırsınız, yatırım yaparsanız ama sektör zora girdiğinde sizde zorlanırsınız.
Gaziantep de kriz döneminde kriz yönetmeyi iyi öğrendi. Bundan dolayı da 2008 sonlarında gelen krizi Türkiye'de en çabuk ve hasarsız atlatan kent oldu" dedi. Konukoğlu, 2001 yılında Gaziantepli işadamları ve o dönemdeki tüm bankaların üst düzey yöneticileri ile bir araya gelip faaliyet gösterdikleri sektörleri çeşitlendirme kararı aldıklarını hatırlatarak "İddia ediyorum, araştırın, şu anda en az 3-5 Gaziantepli, daha çok ihracat yapmak için fuarlara gitmek amacıyla uçaktadır, havadadır. İşte başarının sırrı da 'sahip olduğum bana yeter' demeden, Gaziantep için üretmek, kazanmak sevdasıdır. Yıllık 5 milyar doları aşan ihracat yapan Gaziantep bu açıdan bütün kentlere örnek gösterilen bir başarı hikayesini yazmıştır" ifadelerini kullandı.
Konuşmasında temeli 1904 yılına dayanan Sanko'nun kuruluşu ve gelişimi sürecini de anlatan Konukoğlu, babasının tek sektörde 7 bin çalışanla bıraktığı Sanko'yu kardeşleri ile birlikte 14 sektörde 13-14 bin çalışanı olan yapıya kavuşturduklarını kaydetti. Bu ve benzeri başarılarda ailenin büyüğü olan abilerin önemi misyonu olduğunu bildiren Konukoğlu, "Abiler süreci iyi yönetirlerse, aile fertleri kenetlenir ve başarılara imza atılır. Arabanın ön tekerleği nereye giderse arkası da oraya gider aksi takdirde duvara toslar" dedi.
Konukoğlu, Gaziantep'in yapısı ile Çorum'un yapısının benzer olduğunu iki şehrin aynı
hamurdan oluştuğunu kaydederek iş adamlarına yatırımlarına başlarken mutlaka yüzde 30- 45 oranında öz sermayeye sahip olarak adım atmalarını ve gelecek nesilleri iyi yetiştirmeleri tavsiyesinde de bulunan Konukoğlu, "Çocuğunuzu küçük yaşlardan itibaren işyerinize getirin. Çocuklarınızı işe alıştırın. Gerekirse üstü de batacak, kötek de yiyecek" diye konuştu.
Yardımlar, öbür dünyaya 'EFT'
Sanko'nun 2 milyar doların üzerine ciroyu, yıllık 100 ülkeye 500 milyon doları aşan ihracatı gerçekleştirdiğini anımsatan Konukoğlu, Sani Konukoğlu Vakfı aracılığı ile her yıl 1.500'ün üzerinde üniversite öğrencisine burs, 20 bin öğrenciye kırtasiye ve kıyafet, 65 bin aileye de kıyafet yardımı yaptıklarını söyledi. Kazandıkları oranında hayır işleri yapmayı "öbür dünyaya EFT yapmak" olarak tanımlayan Konukoğlu, hayır işi yapanın, kazancının zekatını verenin, içerisinden çıktığı halkı ile paylaşmasını bilenin, huzurlu ve mutlu olacağı gibi, her anlamda karşılığını fazlasıyla alacağını dile getirdi. Konukoğlu, Van'daki depremden etkilenenlerin yaralarının sarılması için dün 3 milyon lira katkı sağladıklarını anımsattı.
Başaranhıncal: Bankalar da illere göre ayrı proje destekleri versin
Çorum TSO Başkanı Çetin Başaranhıncal, İş Bankası yöneticilerine seslenerek "Bankalar kredi verirken, değerlendirirken, ticari amaçların dışında illere göre proje destekleri de vermeli" önerisini getirdi. İstanbul'un artık dolup taştığını, üretimin Anadolu'ya kaymasının şart olduğunu ifade eden Başaranhıncal, "Türkiye'nin en büyük sorunu cari açık. Bugün Çorum'da üretilebilecek bir çok ara malını ithal ediyoruz. Ama Çorum özelinde baktığınızda ithalatın 4 katı ihracat yapan bir il. Dolayısıyla iller ve bölgeler bazında kredi verilmesi ve bu şekilde değerlendirmesi çok önemli" çağrısında bulundu.
Başaranhıncal, girişimcilik ruhuyla bugünlere gelmiş bir kent olduklarını da ifade ederek "Çorum, zamanında 'kalkınmada Çorum modeli' yaratmış bir il" dedi.
Çorum'a yatırım devam edecek
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Çorum'u 'sanayileşmede dinamik ve KOBİ kenti' olarak nitelendirerek, hem kredi hem mevduat cephesinde ilde önemli bir büyüme ivmesi yakaladıklarını aktardı. İş Bankası'nın Çorum'da ilk defa 1948 yılında şube açmak için çalışmalar yaptığını ama yer sıkıntısı nedeniyle ancak 4 yıl sonra şubenin faaliyete geçebildiğini kaydeden Bali, bugün 6 şube ile faaliyet gösterdikleri ilde 2012'de 7'nci şubeyi açmayı planladıklarını da bildirdi.
Bali, Van depreminin Türk insanının birlik ve beraberlik duygusunun gösteren çok iyi bir örnek haline geldiğini belirterek "İş Bankası ailesi olarak çalışanlarımızdan bir kayıp vermedik ama özellikle finansal hizmetlerin böyle bir dönemde ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu gördük" dedi. Bali, depremin ardından ilk iş gününde öğlen saatlerinden itibaren şube ve mobil şubeleri aracılığıyla bankacılık hizmetleri vermeye başladıklarını ve müşterilerinin özellikle nakit paraya erişimlerini kesintisiz sağlamaya çalıştıklarını anlattı. Bali, Van 100. Yıl Üniversitesi öğrencilerinin barınma sorununu çözmek içinde 300 öğrenciyi barındıracak bir yurt yapacaklarını da hatırlatarak "En kısa sürede şantiyeyi kurup tamamlamak hedefindeyiz" diye konuştu.
Avrupa, bedeninden 3 ölçü büyük gömlek giyiyor
DÜNYA Gazetesi yazarı Prof. Dr. Taner Berksoy, yurtdışındaki gelişmelerin etkilerinin hissedilmeye devam ettiğini belirterek "Avrupa'da sorun belli, kendisinin bedeninden üç gömlek veya üç ölçü büyük gömlek giyiyor olmaları" dedi. Berksoy yaptığı konuşmada, 2008 krizini çabuk aşan dünya ekonomisinin canlanmayı sürdürmede sıkıntı çektiğini dile getirerek, "Özellikle gelişmiş ülkelerde, canlanmaya başlayanekonomilerde yeniden duraklama, yavaşlama var. Bizde de bu eğilim geçerli.
Türkiye ekonomisinde yavaşlama konjonktürü var. Sorun hem dünya ekonomisi hem de Türkiye ekonomisi açısından şöyle bir şeyde düğümleniyor. Gelişmiş ekonomiler yani ABD ve Avrupa, bu yavaşlamayı düzgün bir şekilde yönetebilecekler mi ? Bizim kendi iktisadi analizimizde ekonomiler iki şekilde yavaşlıyorlar. Bir tanesi yumuşak iniş diyoruz. Uçağın gelip piste normal konması, geliyor, yavaşlıyor, iniyor ve duruyor. Buna yumuşak iniş diyoruz. Birde yukarıdan pat diye piste inmesi var. Buna da sert iniş diyoruz. Geçtiğimiz haftalardaki gelişmelere kadar ki dönemde Avrupa'da daha çok sert bir iniş yapabilme olasılığının yüksek olduğunu düşünüyorum. ABD'de serte yakın yumuşak bir iniş var.
Bundan şunu kastediyorum, Avrupa ekonomisinde bu yılın son çeyreğinde 2012 yılının birinci çeyreğinde büyük ihtimal ikinci çeyreğinde negatif büyüme olacağı öngörülüyordu. Bugün elimizdeki şeyler bunların pek olası olmadığın gösteriyor" dedi. Berksoy sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendi içinde ekonominin yönetiminin düzgün olduğu, dolayısıyla bu yavaşlamanın düzgün olacağı, yani yumuşak iniş yapılacağı yönündeydi. Dışarısının bizi pek rahat bırakmadığı tablosu var. Hem Avrupa'nın hem de ABD'de göstergeler problem olacağını gösteriyordu. Avrupa'da sorun belli, kendisinin bedeninden üç gömlek veya üç ölçü büyük gömlek giyiyor olmaları.
Ne zamandan beri bana göre kalubeladan beri. Mesela Yunanistan hiç olmaması gerektiği kadar tombul. Yaptığı üretime bakıyorsunuz bulunduğu refah düzeyine bakıyorsunuz, bulunduğu refah düzeyi yaptığı üretim hacmini doğrulamıyor. Yunanistan'ın küçülmesi rejim yapması lazım. Avrupa'da Almanya hariç kendi dünya skalasının üzerinde dünya ölçülerine göre tombul, yani zayıflaması gerekiyor. Bu bedeni kaldırmıyor Avrupa. Sıkıntı o. Sıkıntı siyasetin bu gerçeği kabul etmemesi. Ekonomik sorundan daha ciddi siyasi sorun var."
Marka şehir olma potansiyelini gıda şehir olma sinerjisi ile süsleyin
Türkiye Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Buzbaş, Çorumlulara dünyanın dev gıdacılarının 'gıda da dünya markası' yaratın diye Türkiye'yi uyardığını belirterek "Marka şehir olma potansiyelini gıda şehir olma sinerjisi ile süsleyebilirsiniz" dedi. Buzbaş, Türkiye'de tarıma karşı bir önyargı olduğundan bahsederek sektöre stratejik vizyon cephesinden bakılması gerektiğini söyledi. Buzbaş, Türkiye'de yıllardan beri 'tarım' mı yoksa 'sanayi' mi tartışması olduğunu belirterek "Halbuki dünyadaki sanayileşmiş ülkeler tarımda da güçlüdür" dedi.
Bu konuda da İtalya'yı örnek gösteren Buzbaş, "Dünyaya baktığımızda sanayileşmiş ülkelerin tamamı tarım ve gıda ürünleri üretiminde ilk 10'un içinde yer alıyorlar. AB'nin payı yüzde 42, ABD'nin ki yüzde 15. Tarım ve gıda sanayi entegrasyonu ileri teknoloji ve bilginin uygulama alanı haline geldiğinde katma değer yükseliyor. AB üyesi İtalya, tarım sektöründe çalışan nüfusunun yüzde 1.8'i, gıda sanayiinde dünya üretiminin yüzde 11'ini gerçekleştiriyor" değerlendirmesinde bulundu.
2023 yılında sektörde tarımsal milli gelirin 150 milyar dolar, tarım ürünleri ihracatı 40 milyar dolar, ilave sulamaya açılan alan 8.5 milyon hektar gibi hedeflerin olduğunu kaydeden Buzbaş, hedeflerin gerçekleşmesinde büyük katkı sağlayacak potansiyel sektörün ise gıda ve içecek sanayi olduğuna dikkat çekti. Buzbaş, "Katma değeri yüksek, marka olmuş ürünlere yönelmeliyiz. Ölçek büyütmeliyiz, gücümüzü birleştirerek daha güçlü olmalıyız, dünyaya açılmalıyız. Çorumlu sermayedar, girişimci kişilerin güçleri Çorum'a çekilmeli.Değişim gıda sanayini de farklılaşmaya zorluyor. Dünün ezberiyle geleceği şekillendiremeyiz. Yeni bir anlayış ile küreselleşen dünyada gecikmeden yerimizi almalıyız. Türkiye, AB'nin zorlandığı ortak tarım politikalarına karşı kendi vizyonumuzu geliştirmeliyiz. Bu potansiyeli gıda şehri olarak markalaştırarak bir sinerji yakalanabilir" dedi.
Çorum, makine imalat sanayinde öncü illerden biri olabilir
TOBB Türkiye Makine ve Teçhizat İmalatı Meclis Başkanı Merih Eskin, "Çorum daha önce olduğu gibi makine ve teçhizat imalatı sanayini stratejik sektörlerden birisi olarak benimseyerek Anadolu'nun yeni roller üstlenmesinde öncü iller arasında yer almalıdır" dedi. Eskin, ilin rekabet gücüne sahip olduğu makine ve teçhizat imalatı alt sektörlerinde ve bu sektörlerin ileri teknolojiye dayalı katma değeri yüksek
ürünler imal etmesini sağlayacak alanlarda yoğunlaşarak bölge ve ülkenin kalkınmasına ivme kazandırmayı amaçlaması gerektiği görüşünü savundu. Eskin, "Makine ve teçhizatı imalatı sanayi ürünlerinin de dahil olduğu 84. Fasıl Türkiye ihracatı, 2003 yılında 2.3 milyar dolardan 2010 yılında 9.4 milyar dolara çıktı.
Önemli bir bölümünü makine ve teçhizatı imalatı sanayi ürünlerinin oluşturduğu 84. fasılda Çorum ilinin ihracatı 2003 yılında 11 milyon dolardan, dört kat artarak 2010 yılında 44.1 milyon dolara çıktı. 2009 yılı hariç artışta süreklilik dikkat çekicidir. Çorum söz konusu ürünlerde önemli düzeyde dış ticaret fazlası veren bölge olmuştur" açıklamasında bulundu.