Kocaeli markası ve rekabet edebilirlik

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İbrahim KELEŞ / Kocaeli Ticaret Odası Başkanı

 

Yakın tarihimiz ve bugün için İstanbul'un gölgesinde kalan Kocaeli, aslında Türkiye sanayi yatırımlarının temelinin atıldığı bir bölge olmasının yanında, aynı zamanda yabancı sermaye alarak kalkınmasını başlatan bir bölgedir.

Teknolojisini Avrupa'dan alarak dokuma sanayini 1843 yılında Hereke'de kurulan halı fabrikasıyla ülkemize getiren Kocaeli, 1880'li yıllarda İzmit Kullar bölgesinde İngiliz sermayesiyle kurulan çuha fabrikasının üretime başlamasıyla dokuma sanayimizin temellenmesine neden olmuştur. Sonrasında başlayan savaş yılları ve 1. Dünya Savaşıyla uzunca bir süre yatırım alamayan bölgemiz, yeni devletimizin kurulmasıyla ulusal birikimlerin seferber edilmesine neden olmuş ve böylece ulusal yatırımlar hız kazanmıştır.

1800'lü yıllarda temellendirilmek istenen sanayi hamlesi, Türkiye üretim tarihinde bir devrim niteliği taşıyan SEKA kağıt fabrikasının 1937 yılında İzmit'te kurulmasıyla yeni bir aşamaya geçmiş ve ulusal ekonomi kendi yağıyla kavrulmaya başlamıştır. 2. Dünya Savaşının başlaması ve bütün dünyada yatırım yapılarak kalkınma hamlesi başlatmak yerine savunma harcamalarının ve stokların ön plana çıkartılmak istenmesi ve bütün enerjinin savunma amaçlı harcanması, uzun bir süre yatırım ve planlı kalkınma hamlelerinin raflara kaldırılmasına neden olmuştur. Ancak 1950'li ve 60'lı yıllarda yeniden üretim yapma aşamasına geçen dünya ekonomisi henüz yeterli sermaye ve bilgi birikimine sahip olmayan Türkiye için bir ara dönemdir.

Bu dönemde montaj sanayinin kurulması için yabancı ortaklarla yapılan anlaşmalar Türkiye sermaye sınıfının canlanmasına ve sonrasında da kendi kendine yatırım yapar hale gelmesine neden olmuştur. Başka bir deyişle bu dönem aynı zamanda Türkiye işçi sınıfının doğmasına da neden olmuş ve bölgemiz aynı zamanda "işçi memleketi" olarak adlandırılmıştır. Bu dönemde en büyük yatımları alan yine Kocaeli olmuş, yabancı ve yerli yatırımlarla birlikte altyapı eksikliği devletin bölgemize yol, liman, demiryolu, köprü gibi altyapı yatırımları yapmasını sağlamıştır.

Altyapı eksikleri tamamlandıkça yatırım alan Kocaeli, yatırım aldıkça da teknolojik olarak kendini geliştirmiştir. Altyapının gelişmesi üstyapının hazırlanmasına olanak tanımış ve makine parkuru genişleyen Kocaeli, önceleri dışardan getirdiği nitelikli personeli zaman içinde artık kendi içinden ve ülke tamamından aldığı nüfustan yetiştirir olmuştur.

Kocaeli adına yapılan tanımlamalar ve ilimize dizilen methiyeler bu bağlamda yalnızca ülke ekonomisine kazandırılan rakamsal değerlerle dile getirilmesi yanlış, yanlış olduğu kadar da aynı zamanda eksiktir. Kocaeli Türkiye ve Türk insanı için değerlendirildiğinde akla ilk gelmesi gereken nitelik ve kalitenin ülke ekonomisine kazandırılmasıdır.

Bu, hiç kuşkusuz "Kocaeli markasıdır."

"Kocaeli markası" nitelik ve bu niteliğin yarattığı rekabet edebilirliktir.

İşte, bu nedenle Türkiye bugün için küresel kriz ortamında bile yıllık 100 milyar dolarlık dışsatım yapabilme yeteneğine kavuşmuş ve ürettiği mallar dış piyasalarda rekabet edebilir hale gelmiştir. Bu rekabet edebilme gücü Kocaeli'nin Türkiye üretim kapasitesine kazandırdığı nitelik ve kalitedir.

Kocaeli'yi tanıtırken ve anlatırken asıl öne çıkartılması gereken de budur. Yıllık 100 milyar dolarlık dışsatımın içini dolduran, Türkiye'yi bir dünya ülkesi yapan nitelik, Kocaeli markasının yarattığı kalite ve rekabet edebilirlik niteliğidir.

Nitelikli yatırım

Ülke üretim tarihinin merkezini oluşturan Kocaeli üreterek kalkınma hamlesinin başlatıldığı bölge olmasına karşın, bugün için "her ne olursa olsun yatırım alayım" mantığını çoktan terk etmiş, bununla birlikte nitelikli yatırımları bölgesine kabul eder bir aşamaya geçmiştir. Bunda elbette sanayi yozlaşması ve buna bağlı olarak da çevre kirlenmesi etkili olmuş, ancak yarattığı nitelikli yatırım üstyapısı da seçici olmasında belirleyici bir unsur haline gelmiştir.

Bugün için pek çok yatımı bölgesine kabul etmeyen Kocaeli, Hükümetin yürürlüğe soktuğu Yeni Teşvik Tebliğinin ruhuna uygun olarak nitelikli ve ileri teknolojik yatırımları bölgesinde konuşlandırmaya özen göstermektedir.

Bölgemiz için teşvik edilen bu yatırım kültürü, nitelikli çalışanlarımızla kaliteli üretime dönüşmekte ve dünya pazarlarında alıcı bulmaktadır. Onun için ülke dışsatımının yaklaşık yüzde 15'ini, dışalımının da yüzde 20'sini tek başına gerçekleştiren Kocaeli, ürettiklerini pazarlayan konumuyla üretim-satış stratejilerinin belirlendiği ve piyasaların geliştirildiği çok önemli bir bölgedir.

Son otuz yıllık gelişme maratonuna baktığımızda karşımıza çıkan tablonun "her ne olursa olsun kalkınalım"dan, "niteliğimizi daha da arttıralım ve kalite yaratalım" anlayışı bugün için dünya pazarlarına açılan Kocaeli sanayisinin yarattığı farkta gizlidir ve bu fark, başta da belirttiğim gibi, Kocaeli markasıdır.    

Bu konularda ilginizi çekebilir