Koç: Otomotiv ciromuz 9 milyar doları buldu
Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, grubun geçen yıl iç pazarda 180 bin araç sattığını, ihracatının da 300 bin adedi geçtiğini belirtti
İSTANBUL - Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, "2009 yılında otomotiv grubumuzun cirosu 9 milyar doları buldu" dedi.
Rahmi Koç, Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği'nin (OYDER) düzenlediği "Otomotiv Sektörünün Geleceği" konulu panelin açılışında yaptığı konuşmada, grubun geçen yıl iç pazarda 180 bin araç sattığını, ihracatının da 300 bin adedi geçtiğini belirtti.
Koç, "2009 yılında otomotiv grubumuzun cirosu 9 milyar doları buldu. İç pazardaki hissemiz yüzde 30'u... Türkiye'nin toplam ihracatının yaklaşık yarısını bizim grup yaptı" dedi.
"Rekabet acımasız hale geldi"
"Türkiye'de ilk defa sanayi kuruyorsanız bürokrasiyi aşabilmek için azimli ve ısrarlı çalışmanız lazımdır. Aksi takdirde işinizi yürütemezsiniz" diyen Rahmi Koç, başlangıçta yılda 20 araç satarken, 80 senede nereden nereye geldiklerine işaret etti.
Koç, bugünlere, her sene büyüyerek gelmiş olmalarının önemini vurgulayarak, günümüzde rekabetin acımasız hale geldiğini, hem Amerika'da hem de diğer ülkelerde batırılamayacak büyüklükte şirketlerin ne durumlara düştüklerinin görüldüğünü anlattı.
Bu şirketlerin ancak devlet yardımı ve eski hantal yapılarını terk ederek yollarına devam edebildiklerine işaret eden Koç, bundan böyle bol kredilerle har vurup harman savurma zamanının bittiğini kaydetti.
Koç, ekonomik krizin öncelikle gayrimenkul piyasasını etkilediğini, ondan sonra da otomotiv sektörüne ağır darbe vurduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Hepimizin şahit olduğu gibi otomotiv sektöründe de birleşme, satın alma ve ortaklık yoluyla şirket sayısı azaldı. Az şirket daha çok üretir duruma gelmiştir. Ama ne var ki 1 artı 1 hiçbir zaman 2 etmeyecektir. Otomotiv işinde başarılı olabilmek için her zaman değişimi takip etmek, her zaman planlı ve programlı hareket etmek her zaman rakipleri yakından takip etme mecburiyetindesiniz. Aksi taktirde faturası çok ağır çıkabilir.
Dünya nüfusu arttıkça ve insanların hayat standardı yükseldikçe otomotive de talep artacaktır. Ama bu artış bundan böyle gelişmekte olan ülkelere, Çin'e, Hindistan'a, Brezilya'ya ve Türkiye'ye kayacaktır. İşte bu trendi iyi takip edip, rekabet gücümüzü artırarak pastadan payımızı almalıyız. Büyürken de karlılığımıza ve nakit artışımıza dikkat etmeliyiz. Çünkü işin can damarı nakdini iyi yönetip kar etmektir. Kar etmezseniz uzun vadede Ar-Ge yapamazsınız, yeni model üretemezsiniz, ortaklarınıza temettü dağıtamazsınız, hisse değeriniz düşer ve kısır döngü içerisine girersiniz. Zaman zaman şu sualle karşı karşıya kalırım; 'efendim kar mı edelim, yoksa piyasa hissesi mi kazanalım'? Cevabım; 'her ikisini birden yapın'dır. Ancak zararına piyasa hissesi elde etmeye çalışmak uzun vadede tehlikeli olabilir. Bu hakikati hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız."
ODD Yönetim Kurulu Başkanı Aybar
2011 ve 2012 yıllarında da ne olacağını net olarak görmediklerini dile getiren Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Yönetim Kurulu Başkanı ve Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, geçen yıl sektörün bir şekilde durumu yönettiğini, yıla umutsuz başlarken alınan birtakım tedbirlerle sektör açısından şartların uygun hale geldiğini kaydetti.
Aybar, 2009 yılında otomotiv sektörünün üretiminin, 2008 yılına göre yüzde 24 azaldığını anımsatarak, sektörün bitmiş motorlu taşıt ihracatının yüzde 31, otomobil ihracatının da yüzde 34 azaldığına dikkati çekti.
Aybar, "Ne yapıp yapıp iç pazarı canlı tutacak her türlü tedbiri yeniden masaya koymak ve hayata geçirmek için el birliği ile çalışmaya ihtiyacımız var" dedi.
OSD Yönetim Kurulu Başkanı Durak
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Durak ise, Türkiye'de 60 küsur firmanın Ar-Ge merkezi kurduğunu ve bunların 16 tanesinin otomotiv ana sanayi ve yan sanayisi olduğunu belirtti. Turgay Durak, şunları söyledi
"2 milyon adet üretime ulaşılmamız lazım ki dünyada ilk 10'a girelim, belli bir sesimiz ve gücümüz olsun. Bunun için de mevcut firmalarımızda 1,5 milyonluk üretim kapasitesi var. Bizim iki tane daha yeni yatırımcıya ihtiyacımız var. Bu yeni bir marka olabilir, mevcutlardan birinin kapasitesini büyütmesi olabilir.
2 milyon araç üretmeliyiz, 1,5 milyonunu ihraç etmeliyiz. 500 binini yerli piyasaya satmalıyız. Piyasada vatandaşın seçim hakkını perçinlemek bakımından da 500 bin adet de ithal araç gelmeli ve böylece 1 milyonluk bir iç pazarda 500 bini yerli 500 bini ithal satan ve 1,5 milyonluk aracı yurt dışına ihraç eden bir otomotiv sektörü olabilirsek ülkeye çok büyük katkılar olacağına inanıyorum."
OYDER Yönetim Kurulu Başkanı Taşar
OYDER Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Taşar da, otomotiv sektörünün Türkiye ekonomisine yüksek katma değer yaratan, rekabet gücü tartışılmaz, ihracatın bir numarası olmuş çok güçlü bir sektör olduğunu kaydetti.
Taşar, OYDER'in hizmet kalitesinin yükselmesi için beklentileri takip edip önceliklerini şekillendirdiğini ifade ederek, OYDER'in tüketicinin nabzını tutan, yüzü tüketiciye dönük, ekonomik siyasal göstergeleri takip eden ve tahminde bulunan duruma geldiğini anlattı.
2009 yılında daralan ekonominin kendilerine güçlü ekonomilerin krizden çabuk çıktığını gösterdiğini ifade eden Taşar, yetkili satıcıların, deneyimleriyle bölgelerinin güçlü kuruluşları olarak kriz döneminde en güçlü yapı taşları olduklarını dile getirdi.
Taşar, sektör derneklerinin geçen sene yaptığı çalışmalarla, kriz yılı olmasına rağmen sektörün yüzde 13 büyüdüğünü anımsattı.
Tarık Taşar, "2010 yılında otomotiv satışlarının 500 bin adetler civarında olacağını düşünüyorum" dedi.
TOFAŞ Üst Yöneticisi Pandır
TOFAŞ Üst Yöneticisi (CEO) Ali Pandır da, otomotiv sektörünün dünyadaki büyüklüğünün 2 trilyon avro olduğunu bildirdi.
Pandır, dünyada otomotive yılda 85 milyar avroluk yatırım yapıldığını dile getirerek, otomotivin 130 yıllık bir geçmişi bulunduğunu, bu süre zarfında fiziki prensiplerinin aynı kaldığını, motor, güvenlik ve konfor gibi alanların geliştiğini anlattı.
Ülkelerin yaşam tarzlarının otomobil seçimlerini etkilediğine işaret eden Pandır, Türkiye'nin Avrupa'ya yakınlığı açısından orta sınıf, Asya köklerinden dolayı da Sedan tipi araçlara yatkın olduğunu, Sedan tipi araçların Asya kültüründe statü sembolü olduğunu ifade etti.
Ali Pandır, Türkiye'de elektrikli araç üretilecekse akünün mutlaka Türkiye'de yapılması gerektiğini vurgulayarak, şu anda akünün sadece Kore ve Japonya gibi ülkelerde üretildiğini belirtti.
Türkiye'nin mutlaka kendi otomobil pazarını büyütmesi gerektiğini dile getiren Pandır, yüzde 100 ihracata bağlı bir sektörün ayakta kalmasının zor olacağını ifade etti.
Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Acar
Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar da, otomobil bayilerinin müşterilerini iyi tanıması gerektiğini vurgulayarak, bayilerin iyi bir IT teknolojisine sahip olmaları gerektiğine değindi.
Acar, kurumsallaşmanın çok önemli olduğuna işaret ederek, dünyaya açılmak isteyen şirketlerin kurumsallaşması ve operasyonel verimliliği artırması gerektiğini söyledi.
Acar, "Biz Lozan'da İsviçreliler'e Porsche satıyoruz. Dolayısıyla Türkiye tabanlı olarak yurt dışında da iş yapabilirsiniz" dedi.