KOBİDER: Eksen kayması algısı yanlış

Nurettin Özgenç, Avrupa Birliği Türkiye'yi oyalasa dahi reformlara devam edilmesi gerektiğini belirtti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Küçük ve Orta Büyüklükteki işletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç, Avrupa Birliği (AB) Türkiye'yi oyalasa dahi reformlara devam edilmesi gerektiğini belirtti.

Özgenç, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin AB'ye üye olabilmek için 50 yıldır beklediğini, ancak Türkiye'nin son yıllarda AB üyeliğine alınması yönünde Batılı devletlerin yetkilileri tarafından ortaya atılan destekleyici ifadelerin aslında çok da "samimi" olduğunu söylemenin zor olduğunu ifade etti.

Nurettin Özgenç, "Çünkü bugüne kadar verdikleri sözlerinin arkasında durmamışlardır. Örneğin; Türkiye'yi 50 yıl oyaladılar. Bu şekilde oyalamaya da devam edecekler. Ama biz yılmayıp, AB'ye girmek için ümidimiz olmasa dahi çaba gösterdik, göstermeye de devam edeceğiz. Zaten bizler girmek için mücadele ediyoruz onlar da almamak için bahaneler öne sürüyorlar" dedi.

Türkiye'nin AB'ye üye olabilmek için çaba sarf ettiği bir dönemde özellikle Merkel ile Sarkozy'nin imtiyazlı ortaklık önermesinin bir yerde Türkiye'ye "ne seninle ne sensiz olmuyor" demek anlamına geldiğini dile getiren Özgenç, şunları kaydetti:

"Çünkü AB'nin kendisini bir Hristiyan topluluğu olarak gördüğü çok gizli değildir. Türkiye her ne kadar laik düzeni benimsemiş bir ülke de olsa sonuç olarak Müslüman bir ülkedir. Dolayısıyla AB devletlerinin Türkiye'nin üyeliğini reddediyor olması kadar doğal bir şey yok. Nasıl ki bu devletlerin İslam inancında olmayan vatandaşlarını Müslümanlar'ın buluştuğu Harem-i Şerif'e dinlerinden dolayı alınmıyorlarsa Hristiyan bir kulüp olan AB de Müslüman bir ülkeyi aralarına haliyle ortak olarak almayacaklardır.

Bu dünya var olduğunca böyle devam edecektir. Her ne kadar 'medeniyetler çatışması yapılmamalı, dinler ve kültürler arası diyalog' denilse de bu durum aynen sürecektir. Çünkü bu, AB ve genel olarak Batının gündemindeki ana maddenin, 'uygarlıklar çatışması' olduğu anlamına geliyor. Dolayısıyla kültürler ve dinler arası diyalog sözden öteye geçemiyor.

Eksen kayması algısı yanlış

Ülkemizde AB üyeliğine karşı olan muhalifler de 'vatan toprağı satılıyor' diye feveran etseler de esas niyetleri başka. Halkımızın AB'ye girme yolunda atılan adımlar sonucu gelinen konum itibariyle durumdan memnun olmasına rağmen, bu gidişattan memnun olmayanlar ise statüko yanlılarıdır. Türkiye'nin komşu devletlerle geliştirdiği münasebetleri dahi eksen kayması olarak algıladıkları görülmektedir ki bu yanlıştır."

Anayasa değişikliği yapmak ve bunu halkın oyuna sunmanın Türkiye'nin Avrupa yolunda attığı olumlu bir adım olduğunu vurgulayan Özgenç, yapılacak referandumun da Türk seçmeninin reform yanlısı mı yoksa karşısında mı olduğunu göstereceğini belirtti.

"AB sürecini destekliyoruz"

Özgenç, "Biz KOBİDER olarak AB üyeliğine alınmayacağımızın bilincinde olmamıza rağmen müzakereleri 'önü açık' olarak görsek dahi destekliyoruz. Çünkü ekonomik olarak kalkınan ve demokratikleşen Türkiye'nin, kendi iç istikrarı için gerekli olduğunu düşündüğümüzden dolayı AB sürecine destek veriyoruz. Türkiye'nin mühim meselelerde reform gereksinimi var ve bunlar zaman geçirilmeden yapılmalı. Bunları yapabilmek AB kriterlerini de uygulamaktan geçiyor. Dolayısıyla ülkemizin büyümesi, kalkınması ve gelişmesi için AB kriterleri çerçevesinde Türkiye Reformlarını tamamlamalı diye düşünüyoruz. AB Türkiye'yi oyalasa dahi reformlara devam edilmeli. Avrupa Birliği hedefinden sapmadan, reformlara devam etmeliyiz" dedi.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir