KOBİ'lerin gönlünü alma zamanı

Kırgınlığı azaltmak için önemli fırsatların ortaya çıktığını belirten Ergün, bankaların KOBİ'lerin gönlünü alma zamanı olduğunu söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA – Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, küresel kriz sürecinde KOBİ'lerin, esnaf ve sanatkarların bankacılık sektörüne biraz "kırgın" olduğunu belirterek, bu kırgınlığı azaltmak için önemli fırsatların ortaya çıktığını, bankaların KOBİ'lerin gönlünü alma zamanı olduğunu söyledi.

"Büyüyen Anadolu'ya Kredi Kolaylıkları Projesi (BAKK)" tanıtım toplantısında konuşan Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, yüksek faiz ve enflasyon oranları, bütçe açıkları gibi kronik sorunlarından kurtulan Türkiye'nin, bugün dünyanın en çok güven duyulan ekonomilerinden birisi haline geldiğini ifade ederek, "Tüm dünyayı sarsan küresel kriz nedeniyle üretim ve ihracatta bir miktar kayıp yaşasak da Türkiye krizden en güçlü çıkan ülkelerden biri olmuştur. Kaybettiklerimizi geri kazanmaya başladık. Bu yılın ilk çeyreğinde yakaladığımız yüzde 11.7 oranındaki büyüme, Avrupa ortalamalarının kat ve kat üstündedir" dedi.

130 bin KOBİ'ye kredi desteği sağlandı

2003–2010 yılları arasında KOSGEB aracılığıyla 130 bin KOBİ'ye kredi faiz desteği sağlayarak 7.1 milyar liralık kredi hacmi oluşturduklarını vurgulayan Ergün, BAKK Projesi'nin KOBİ'lerin krediye erişimini kolaylaştıracağını söyledi. Böylece bölgesel ve sektörel dinamikleri daha etkin bir şekilde hayata geçirmenin mümkün olacağını kaydeden Ergün, proje ile yatırımların ülke çapında dağılımında bir denge gözetilecek ve bölgesel gelişmişlik farklarını azaltmanın mümkün olacağını dile getirdi.

Kırgınlığı azaltmak için önemli fırsat var

Finans sektörünün reel kesime dair çekincelerinin azalacağını ve yabancı sermayenin Türkiye'ye olan ilgisini diri tutacağını vurgulayan Ergün, bankalara şöyle seslendi:

"Geçtiğimiz küresel kriz sürecinde KOBİ'ler, esnaf ve sanatkarlar bankacılık sektörüne biraz kırgınlar. Kredi kanallarının daraltılması, mevcut kredilerin geri çağrılması, yeni kredi almanın zorlaştırılması ve sicil affının uygulanmıyor olması gibi şikayetleri oldu KOBİ'lerin. Şimdi fırsat var. Ekonomi toparlanıyor. Bankaların KOBİ'lerin gönlünü alma zamanı. Bu kırgınlığı azaltmak için önemli bir fırsat var. Siz bu durumu bankaların kredi verme standardını yükseltilmesi diye ifade ettiniz kibarca ama KOBİ'ler bunu kredi kanallarının daraltılması ve kredi almanın zorlaştırılması diye anladılar."

Garanti mekanizması ile risk paylaşımı

Proje, aynı zamanda reel sektörün orta ve uzun vadeli değişim ve dönüşümüne rehberlik yapacağını belirten Ergün, "Proje, mikro işletmelerimiz ve KOBİ'lerimizin yeni yatırımlar ve işletme sermayesi sağlamada karşılaştıkları kefalet sorununu minimum bürokrasi ile gidermede katalizör olacaktır. Buradaki amacımız firmalara doğrudan finansman sağlamak değil, garanti mekanizması ile risk-paylaşımı tekniğini yerleştirmektir. Zira bunları yaptığımız takdirde, işletmelerimiz için sürdürülebilir bir finansal çevre oluşturabiliriz" diye konuştu.

KOBİ ve mikro işletmeler için 500 milyon euroluk kredi hacmi

10 kişiden az çalışanı olan mikro işletmelerin 25 bin euroya kadar yatırım ve işletme sermayesi ihtiyaçları için, Kredi Garanti Fonu'nun sağladığı garantiyi dikkate alan bankalara başvurabileceğini dile getiren Ergün, böylece 43 ilde öncelikle bin 500 mikro işletmeye erişmeyi hedeflediklerini söyledi. KOBİ klasmanında değerlendirilen işletmeler için ise biraz daha farklı bir model uygulayacaklarını anlatan Ergün, bu modelde, Avrupa Yatırım Fonu'nun, seçilecek beş aracı bankanın KOBİ kredileri için garanti sağlayacağını belirtti.

KOBİ'lerin, 500 bin euroya kadar olan yatırım ve işletme sermayesi ihtiyaçları için bu beş bankaya başvurabileceğini anlatan Ergün, bu garanti ile de 2 bin 500 işletmeye ulaşmayı hedeflediklerini kaydetti.

Ergün, bu iki modelin uygulanmasıyla, KOBİ'ler ve mikro işletmeler için, 500 milyon euroluk, yani 1 milyar TL'lik bir kredi hacmi oluşacağını tahmin edildiğine dikkat çekerek, "Projenin bir yıllık performansını dikkate alarak, bütçenin artırılması da dahil olmak üzere yeni finansal enstrümanlar oluşturmayı da gündemimizde tutuyoruz" dedi.

Hibe günü kurtarır, doğru proje geleceği kurtarır

Sürdürülebilir bir ekonomik büyüme, firmaların sahip oldukları sermayeden ziyade firma davranışlarına bağlı olduğunu kaydeden Bakan Ergün, bu nedenle, hibe odaklı bir destek mekanizması yerine, proje odaklı bir yapı oluşturmanın daha sağlıklı olacağına inandıklarını söyledi. Ergün, "Hibe günü kurtarır, doğru tasarlanmış bir proje ise geleceği kurtarır" dedi.

AB'ye 'serbest dolaşım' eleştirisi

Türkiye'nin AB ile Gümrük Birliği anlaşması imzaladığını anımsatan Sanayi Bakanı Ergün, şöyle dedi:

"Malların serbest dolaşımı hedefleyen bir anlaşmanın, malları satacak kişilerin serbest dolaşımını kısıtlaması adil bir durum değildir. Ayrıca, malları taşıyan araçların serbest dolaşımının kısıtlanması da adil bir durum değildir. Mesela AB'ye Yunanistan üzerinden yılda 30 bin kamyonluk mal sevkıyatı yapabilecekken, Yunanistan bizi 15 bin kamyonla sınırlandırırsa o zaman malların serbest dolaşımı gerçekleşmiş olabilir mi? Türkiye'deki KOBİ'lerin küresel rekabetini artıracak bir takım adımlar atılıyorsa bunlar sadece finansal adımlar olmaz. Finansal adımların yanında bu malların pazarlarda serbest dolaşımını kolaylaştıracak, işadamlarını AB ülkelerinde serbest dolaşması ve kamyonların bu malların serbest dolaşmasıyla ilgili koşulların oluşturulması bu finansal destekten çok daha büyük önem taşıyor."

Bu konularda ilginizi çekebilir