Kimseyi yerinden etmeye niyetimiz yok
Baykal, "Yeni tüzüğün etkin şekilde işlerlik kazanmasının, CHP'ye önümüzdeki seçimde çok ciddi kazanç sağlayacağına inanıyorum" dedi.
ALANYA- Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, "Kimseyi yerinden etmeye niyetimiz yok. Kimseye karşı bir mücadele içinde değiliz" dedi.
Baykal, Antalya'nın Alanya ilçesinde, Eski CHP Parti Meclisi Üyesi Raif Karagöz'ün kızının düğün törenine katıldı. Nikah töreni öncesinde gazetecilerle sohbet eden Baykal, kendisine yöneltilen soruları da yanıtladı.
Bir gazetecinin, "Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Başbakan ile ilgili olarak (Cumhurbaşkanı olur) dedi. Sizin de isminiz geçiyor bu konuda. Ne diyeceksiniz?" sorusu üzerine şunları kaydetti:
"Bunlar şu anda Türkiye'nin gündeminde yer alması gereken konular değil. Bunlar yönlendirme çabaları. Siyasette böyle şeyler olabilir ama bizim buna katkı yapmamız, bunun içinde yer tutmamız söz konusu değil. Hepimiz bir referandum dönemini yaşadık. Referandum dönemi noktalandı, geride kaldı. Şimdi, önümüzdeki dönemin, Türkiye için kaygı duyulan olumsuzluklardan arındırılmış olarak gelişmesini sağlamak en önemli görevimiz. Bu konudaki gelişmeleri hepimiz büyük dikkatle izliyoruz. Referandumda ortaya çıkan sonucun Türkiye'nin geleceğini olumsuz etkilememesi konusunda herkese çok büyük görev düşüyor. Hükümetin bu konulardaki uygulamasını, anlayışını kamuoyumuz dikkatle, merakla bekliyor. Yani bu noktada, bu temel konu gündemdeyken artık çeşitli adaylıklar, kişilikler etrafındaki tartışmaların pek fazla anlamı yok bence bu aşamada. Elbette günü geldiğinde bunlar Türkiye'nin gündemine gelecektir. Her kuruluş bu konuda değerlendirmesini yapacaktır. Sayın Bakan'ın AKP ile ilgili yaptığı değerlendirme bizim ilgi alanımız içinde değil. O, onların kendi iç meselesi. Onların böyle yaklaştıklarını görüyoruz. Bunda şaşılacak bir taraf da görmüyorum. Doğaldır. Bu onların iç meselesidir. Bizim buna müdahil olmamız söz konusu olmaz."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Genel Sekreter Önder Sav ile ilgili açıklamalarını da değerlendirmesi istenen Baykal, bu konuda söylenmesi gereken her şeyi söylediğini, sözlerini dikkatle okuyanların, ne ifade ettiğini iyi anlayabileceklerini söyledi.
"Bu tüzük yürürlüğe konulmalı"
Kendisinin, Türkiye ve CHP için iyi olduğuna inandığı bir anlayışı ifade etmeye çalıştığını vurgulayan Baykal, şöyle konuştu:
"Bizim partimiz bir tüzük müzakere etmiştir. Parti genel merkezinin çalışma yöntemini köklü ve anlamlı biçimde değiştirecek bir tasarı oluşturmuştur. Bunu kendi içinde müzakere edip karara bağlamıştır ve kabul etmiştir. Bu CHP'nin tüzüğü haline gelmiştir. Son kurultayda bu tüzüğün uygulanması konusunda hukuken çok tartışmalı bir karar alındı. Bu tartışmanın hukuki bir sorun yarattığını hepimiz görüyoruz. Bu tüzüğün yürürlüğe girmesini istemek çok doğaldır. Bu partimizin, kurultayının bir kararıdır. Bu tüzüğün, yürürlüğe girmesini engellemek partiye yararlı değildir, Türkiye'ye yararlı değildir. Böyle bir talep ortaya koymak, buna dikkati çekmek, bu tüzüğün önemini anlatmak ve bunun uygulanmasını önermek çok sorumlu bir partili davranışıdır. Biz onu yapmaya çalışıyoruz. Bunun hiç bir şekilde parti içinde bir çekişme, tartışma, yarışma arayışıyla ilgisi yoktur."
CHP'nin önümüzdeki seçimlere Kılıçdaroğlu'nun başkanlığında gireceğinin netlik kazandığını ifade eden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunda tereddüt yoktur, bir sıkıntı yoktur. Hepimiz bu yapı içerisinde partinin en yüksek başarıyı elde etmesini istiyoruz. Bu başarıyı sağlamaya en çok katkı verecek unsur, CHP'nin genel merkezindeki çalışma düzenini çağdaş demokratik partilerde olduğu gibi değiştirmektir. Bunu yapmak gerekiyor. Bunu zaten örgütümüz kararlaştırmıştır ama kararlaştırılan bu modeli uygulamak lazımdır. Bu tüzüğün uygulamaya konulması kimseyi tedirgin etmemelidir. Kimsenin, kişisel etkinliğini sarsacağı konusunda bir tedirginlik içine girmemesi gerekir. Çünkü önemli olan kişilerin kendi etkinliklerini korumaları değil, CHP'nin mümkün en yüksek etkinlik düzeyine çıkarılmasıdır. Hepimizin görevi budur. Bunu sağlayacak bir tüzükle karşı karşıyayız. Bu tüzük yürürlüğe konulmalıdır. Bu tüzük yürürlüğe konursa kendi özel etkinliğinin zaafa uğrayacağından korkarak tüzüğe karşı bir tavır takınılmamalıdır."