Kılıçdaroğlu'ndan İttifak Yasası'na tepki
İttifak Yasası'nın Meclis'ten geçmesine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Seçimi hileli yollarla kazanacağını zannediyor hileye izin vermeyeceğiz. İster valin olsun kim olursa olsun sel gibi akacağız ve sandıklarda kazanacağız" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Bugün Meclis'ten geçen Seçim İttifakı Yasası'nı eleştiren Kılıçdaroğlu, "Seçimi hileli yollarla kazanacağını zannediyor hileye izin vermeyeceğiz. İster valin olsun kim olursa olsun sel gibi akacağız ve sandıklarda kazanacağız" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları:
- Cumhuriyeti kuranlar ağır bedeller ödediler, yemediler içmediler Osmanlı'nın borçlarını ödediler, şeker fabrikalarını kurdular. Kendi Merkez Bankalarını kurdular ve milli paramızı kendi bankamızda bastık. Yakın tarihimizi unutmayacağız. Şimdi şeker fabrikalarını özelleştirmek istiyorlar. Özelleştirseler dahi CHP iktidarında onları alıp köylüye yeniden vereceğiz.
- Muhasebeci kanun metninde mükafatın kazanana verileceği yazılır bu para sizindir, Meclis kasasında kalamaz. Sonra istediğinizi yaparsınz der, sonra Mehmet Akif parayı alır Sarıkışla Hastanesi'ndeki gazilere gönderir parayı. Kurtuluş Savaşı sırasında Atatürk'ün yanında birlikte mücadele etmişlerdir. Bir de günümüze gelelim.
- Bir zat gitti Libya'ya, Kaddafi'nin konuğu oldu, ödül aldı, 60 bin dolar para aldı. Gazeteciler sordular, şehit ve gazilere vereceğim dedi. Kime verdin arkadaş? Hangi gazi derneğine verdin, şehit derneğine verdin. Sonra da yerliyim, milliyim diyeceksin, sen gayri millisin.
"Demokrasi ve anayasa rafa kalkmış"
- Geçen grup toplantısında Gökhan Açıkkollu öğretmenin olayını açıklamıştım. Ailenin kendi imkanları ile cenaze namazı kılınıyor ve bahçeye defnediliyor. Ben Gökhan Açıkkollu öğretmenin işkence sonucu öldürüldüğünü söylemiştim. İstanbul Başsavcılığı açıklama yaptı, açıklamalar gerçeği yansıtmamaktadır diyor. Bir adam hapishanede otururken neden kaburgaları kırılsın, kim kırdı, kim darp etti. Benim açıklamalarımdan rahatsızlık duyuyorlar. Birinci işkence sonucu öldürülür ve ben sesimi çıkarmazsam benim dilsiz şeytandan ne farkım kalır. Gergerlioğlu söylüyor, İstanbul Başsavcılığı 1.5 yıldır ailenin suç duyurusunu sümen altı etti. Kovuşturmaya gerek yok kararı verdi ve dosyayı kapattı. En az 15 kişiyi gördüm, işkence yapılıyordu diyor bir avukat. Sen cumhuriyet savcısı değil, saray savcısısın. Benim görevim de saray savcılarına karşı çıkmaktır.
- Köprüde askerin boğazını keserek linç ettiler. Sarayda dedim ki, o da suçtur. Onların da yakalanıp yargı önüne çıkarılması lazım. Bana Bahçeli de Erdoğan da Yıldırım da söz verdi, talimat vereceğiz. Tam tersi oldu KHK ile bunlar hakkında tahkikat yapılmaz diye karar çıkardılar. Bunlar Müslüman mı? Bunlarda insan sevgisi var mı?
- Demokrasi rafa kalkmış, anayasa rafa kalkmış, bunların hiç birisi çalışmıyor. Otopsi raporu niye açıklanmıyor Gökhan Açıkkollu'nun. Sevgili savcı, niye açıklamıyorsun? Açıklayamıyorsun. Avukatı çağırıp ifadesine bile başvurmuyorsun sen.
"Operasyon yok dediler, gazeteciler hapse atıldı"
- Medya özgürlüğü bütün demokrasilerin olmazsa olmazıdır. Gazeteci ne görüyorsa onu yazacaktır. Gazeteci gücü denetleyecektir. 20 Temmuz darbesinden sonra Binali Yıldırım beni ziyarete geldi. Ortada bazı laflar var, Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerine operasyon yapılacak diye, öyle bir şey yok dediler. Operasyon yapıldı, gazeteciler hapse atıldı. Akın Atalay yurt dışındaydı. Arandığını duyunca hemen Türkiye'ye geldi. Kaçacak diye gözaltına aldılar ve hala bekliyor."
- Meclis'i bombalayanlarla gazetecilere aynı ceza veriliyor. Ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet. Birisinin altında uçak var bombalar var. Gazetecinin elinde kalem var. Birisine bir şey yapmış mı? Neden kalemi tuttun neden hükümeti eleştirdin. Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Ali Bulaç kimi öldürdü? Ellerinde bomba mı vardı? Biz görüşü ne olursa olsun bütün gazetecilerin serbest bırakılmasını isteriz. Bugün bir köşe yazarına yazmayacaksın diye emir geliyor ve o köşe yazarı siyasi yazı yazamıyor. Neden saray rahatsız olmuş. Sözüm söz ben seni daha çok rahatsız edeceğim.
"Hastaneye gidince 9 çeşit vergi ödüyorsun"
- Sağlıkta reform tamam ama bir bakıyorsunuz tamamı yalan. Evde musluğu açtığında 5 çeşit vergi ödüyorsun. Elektrik düğmesine bastın 4 çeşit vergi ödüyorsun. Hastaneye gittin, 9 çeşit vergi ödüyorsun. Bir genelgeleri vardı. Acil servise gidince bu paralar ödenmeyecek. Herkes acile gitmeye başladı. Kaç kişi acile gidiyor? ABD'nin nüfusu 324 milyon, acile giden 130 milyon. İngiltere 53 milyon, acile giden 23-25 milyon. Türkiye'de acile giden, 78 milyon nüfus var, şu anda acile giden 110 milyon 915 bin 470 kişi. Herkes gidiyor. Türkiye nüfusundan fazla acile gidince önlem aldılar. Bir genelge çıkardılar. 24 saati geçerse ödeyeceksin parayı. Acile giden 24 saat içinde nasıl tedavi olacak, belki yoğun bakım. Bütün bunların tamamını paralı hale getirdiler.
"Recep Bey... Bu SGK'yı kim batırdı?"
- Emeklilik yaşını 65'e çıkardılar. Emekli aylığı bağlama oranını düşürdüler ve ne oldu? Benim zamanımda açık 2 milyar 200 milyon liraydı. Şimdi açık 30 milyar lirayı aşmış durumda. Recep Bey niye demiyorsun bunları, bu SSK'yı kim batırdı? 30 milyar açık var.
"Gazeteci neyi görüyorsa onu yazacaktır"
"Milli irade gasp ediliyor"
- Oyumuzu artırmadan milletvekili sayısını nasıl artırırız. Birisi seçim birisi baraj derdinde yan yana geldiler. Biz bir seçim hileleri kanunu hazırlayalım. Bunu da Meclis'in görev yapmadığı pazartesi getirelim dediler. İttifak yapacaklarmış, yaparlar. Biz ittifaka karşı değiliz. Bunun yolu açılabilir. Ama parlamentodan bakan seçmiyorsanız, işlevini sıfırlamışsanız... Bu modelde ittifaka hiç gerek yok. Ama yasayı çıkardılar. Haksız temsil artıyor, milli irade gasp ediliyor. Baraj fiilen artarak devam ediyor. Kaldırın dedik... 12 Eylül darbecileri getirmişti, 20 Temmuz darbecileri savunuyor. Yüzde 1 alan partinin başkanı gelsin Meclis'e. İki baraj getiriyorlar biri yüzde 10 diğeri yüzde 50.
- Buradan bütün milletime sesleniyorum masa başında milletvekili sayılarını artıracağız diye yola çıkanları sandığa gömeceğiz. Bütün sandıklara sahip çıkacağız. Bütün sandıklarda bizim arkadaşlarımız olacak. Ne yaparlarsa yapsınlar 2019'a o zatı oradan aşağı indireceğiz sözüm sözdür. Seçimi hileli yollarla kazanacağını zannediyor hileye izin vermeyeceğiz. İster valin olsun kim olursa olsun sel gibi akacağız ve sandıklarda kazanacağız.
"Hepsi kâr ediyor, millete yalan söylüyorlar"
Şeker fabrikaları Türkiye genelinde dağılmış. Ekonomisi çok fazla gelişmemiş olan yerlere yapılmış. Şeker pancarı o il, ilçe için hayati bir ekonomik değer. Afyon, Niğde, Burdur, Çorum, Kastamonu, Kırşehir, Muş, Turhal, Yozgat, buralardaki fabrikaları satacağız diyorlar. Yozgatlı gitsin yine oyunu AKP'ye versin bakalım. Yarın elinizdeki ekmeği de alacak. Kokulu yeşil mercimeği de bitirdiler. Erzurum'un bir şeker fabrikası var onu da kapatacaklar. Zaten hayvancılığı öldürdün. Erzincan'ın nesi var, onu da kapat. Özelleştirilince kar edecek. Vallahi de billahi de yalan. Şeker fabrikaları zarar etmiyor, zarar ettiriliyor. Alpullu, Ağrı, Çarşamba, Susurluk şeker fabrikaları, 2012-2016 döneminde kapattılar. Zararı 32 milyon lira. Çalıştırsan kar edecek. Geriye kalan 21 fabrikanın aynı dönemdeki karı 103 milyon lira. Hepsi kâr ediyor. Millete yalan söylüyorlar.
"Altıncı sene kapanacak"
- Binali Bey diyor ki, fabrikalar özelleştikten sonra kapanacak gibi bir şey yok, en az 5 sene boyunca üretim yapacak. Süreyi vermiş. 6. sene kapanacak. Balıkesir SEKA'yı sattılar, 3 yıldır çalıştırma mecburiyeti vardı, makinalarını sattılar, fabrika yok. Manisa Sümerbank, en değerli araziler, orayı da talan ettiler. Birilerine peşkeş çektiler hala yargılanıyorlar.
"Nişasta bazlı şekeri kim kullanıyorsa onun ürünlerini almayın"
Şeker fabrikalarının çalıştırılması ile katma değer 3 milyarı aşıyor. Nişasta bazlı şekeri kim kullanıyorsa onun ürünlerini almayın. Şeker pancarı kullanan ürünleri alacağız. "Şeker pancarından üretiyor" demeyeceksin. Çünkü nişasta bazlı şeker.
- Gözümüz gibi baktığımız bebeklerimizin zehirlenip kanser olduğunu göreceksiniz" diyor bir üretici. Biz yabancılara hizmet ediyorsunuz. Yabancıların, Cargill'in çıkarlarını savunuyorsunuz. Çiftçinin alın terini toprağa gömüyorsunuz. Buna izin vermeyeceğiz.
- Görevini yapamıyorsun diye Telekom'a el koyacaksın. Telsim yüzde yüz yerliydi yabancılara satıldı. Aliağa Petkim, TEKEL, yabancılara satıldı. Türk bankacılığının yüzde 100'ü satıldı. Yerli olan banka yüzde 3. Bunların yerliliği ve milliliği yoktur. Bunlar gayri millidirler, Türkiye'nin baş belasıdırlar, tefecilere çalışıyorlar.
- Tarım Bakanı diyor ki, sizden şu kadarlık mal alıyorsunuz siz bizden ne alacaksınız. Bu et konusunda oluyor, mecburen et almak zorunda kalınca et alıyoruz diyorlar. Avrupa'nın besi üreticilerini ayakta tutan Türkiye'dir. 26 ülkeden et ithal ediyorlar. Ben demiştim ki getirdiğiniz etler besmelesizdir. Sırbistan'ın Müslüman kesiminden alıyoruz diyorlar. Rusya'nın hangi kesiminden, Fransa'nın hangi kesiminden alıyorsunuz. Götür bunları sarayda ye kardeşim.