Kılıçdaroğlu'nun teklifini kabul etti
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski Ekonomi Bakanı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Başkanı Kemal Derviş’i olası bir CHP iktidarında Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak görev alması için ikna etti
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2001 krizinin ardından dönemin hükümeti tarafından ekonominin başına geçirilen eski bakan Kemal Derviş ile parti genel merkezinde başbaşa görüştü.
Genel merkezinden görüşmeye ilişkin veriler bilgiye göre Kemal Derviş, CHP'nin söz sahibi oldğu bir iktidar kurulursa, sosyal demokrasiyi ve Türkiye'yi sosyal demokratik yönden geliştirmek için görev almanın kendisi için her zaman bir büyük mutluluk kaynağı olacağını belirttiği kaydedildi.
Kılıçdaroğlu, Kemal Derviş’le hem Türkiye’nin, hem dünyanın sorunlarını görüştüklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Özellikle ekonomi konusu Sayın Bakanın uzmanlık alanı. Türkiye ekonomisiyle ilgili, dünya ekonomisiyle ilgili gözlemlerini, analizlerini aktardı. Son derece mutluyuz. Ekonomiye yaptığı katkıları, Türkiye’yi krizden çıkarma aşamasındaki çabalarını sadece CHP olarak biz değil bütün Türkiye takdirle anıyor. Bu süreç içerisinde bizim ekonomi programımız üzerinde de, seçim bildirgemiz üzerinde de konuştuk. Kendi düşüncelerini aldım. Önemli katkıları oldu. Bana göre çok verimli bir görüşme. Kendisine yürekten teşekkür ediyorum. Bence çok güzel. Yıllarını sosyal demokratik kültüre vermiş, o konuda çok önemli çalışmalar yapmış bir uygulamacının, bir siyasetçinin sosyal demokrat kültürü içselleştirmiş bir siyasetçinin bize katkı vermesi çok ama çok önemli.
kemal-dervis-kilicdaroglunun-teklifini-kabul-etti
Sizin vereceğiniz katkı inşallah CHP iktidarında sadece CHP’ye değil, Türkiye’ye verilmiş önemli bir katkı olacaktır. Çünkü Türkiye bilgi toplumunu yakalamak, eğitime çok önemli kaynaklar ayırmak, eğitimi desteklemek, öğretmeni bu toplumun en saygın unsuru haline getirmek çok ama çok önemli. Az önce ifade ettiniz Türkiye’nin teknoloji üretme kapasitesi aslında var ve bu kapasiteyi harekete geçirmemiz gerekiyor. Üniversitelerin bilgi üretmesi gerekiyor. Bunu yapacak olanlarda sosyal demokratlar aslında. Bütün dünyada da sosyal demokratlar yapmıştır bunu. Bu açıdan sizin vereceğiniz katkıyı biz çok önemsiyoruz Sayın Bakanım."
'CHP'nin söz sahibi olduğu bir iktidar kurulursa görüleşeceğiz'
Kemal Derviş ise milletvekili olmasının ve bu seçim yarışına girmesinin mümkün olmadığını belirterek, Kılıçdaroğlu’nun da kendisinden böyle bir şey istemediğini ama sosyal demokrat boyutu güçlü olan CHP’nin de söz sahibi olduğu bir iktidar kurulursa o zaman tekrar görüşeceklerini söyledi.
Derviş, "Dünya ekonomisini, Türkiye ekonomisini, Avrupa sorunlarını, Yunanistan’ın rol durumunu ve bunun dünya ekonomisine etkisini konuştuk. CHP’nin programındaki yenilemeleri de konuştuk. Bir çoğu gerçekten yeni ve Türkiye’ye çok yararlı olabilecek unsurlar. Zor bir dönemden geçiyor Türkiye hakikaten. Hem uluslararası şartlar, hem de içerideki şartlar hakikaten durumu zorlaştırıyor. Umarım 7 Haziran’dan sonra daha kararlı ve daha gerçekten hızlı büyümeye yönelik adımlar atılabilir. Hızlı büyümek için bugünkü çağda artık yeni teknolojiyi getirmek, yeni teknolojiyi Türkiye’nin şartlarına uyarlamak, onunla istihdam yaratmak ve tabi onunla istihdam yaratabilmek içinde eğitimde büyük hamleler yapmak gerekiyor. Yönetişimde büyük hamleler yapmak gerekiyor. 70’li yıllardan buyana sosyal demokratım ve Cumhuriyet Halk Partiliyim.
Vatandaşlık hakkım ve sosyal demokrat milletvekili olmam bu seçim yarışına girmem mümkün değil. Zaten Genel Başkan da benden böyle bir şey istemedi. Ama sosyal demokrat boyutu güçlü olan CHP’nin de söz sahibi olduğu bir iktidar kurulursa o zaman tekrar görüşürüz dedik birbirimize ve ondan sonra tabi bir görev söz konusuysa o doğrultuda sosyal demokrasiyi ve Türkiye’yi sosyal demokratik yönden geliştirmek için görev almak benim için her zaman bir büyük mutluluk kaynağı olur. Sosyal demokrasi demek bu çağda özel sektöre, piyasa ekonomisine gerçek anlamda destek olmak, yarışmayı verimlilik açısından önemsemek, herkese eşit şartları sağlamak ve tabi insan unsurunu ve insan unsurunu ön planda tutarken eğitimli, vasıflı, bugünkü zor yeni teknolojileri sanki doğumundan biliyormuş gibi bir insanı yaratmak ve o insanla o ülkeyi ve ekonomiyi ileri götürmekti" ifadelerini kullandı.