Kılıçdaroğlu: SPK, BDDK, Ticaret Bakanlığı'na dava açın

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

18 Mart'ta camilerde okutulan hutbe üzerinden Diyanet'e tepki gösteren CHP lideri, "Çanakkale Savaşı aynı zamanda milli Kurtuluş Savaşımızın önsözünü yazdığı savaştır.18 Mart'ta bütün camilerimizde hutbe okutuldu. Ama hutbenin içinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk yok. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, düşmanın bile saygı gösterdiği kahramanlıkları var. Diyanet İşleri Başkanlığı'na da seslenmek istiyorum. Sizin kurucunuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü neden anmıyorsunuz? 1920'lerde harabeye dönmüş camiler için ödenek ayırıp tamir ettiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün adını neden anmıyorsunuz? Bir fesli kadir soytarısı var biliyorsunuz. Saraydaki zat ziyat ediyor onu. Siz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü anmadığınızda bu soytarıyla aynı oluyorsunuz. Çanakkale'yi Atatürksüz kabul etmek mümkün değil. Umarım Diyanet İşleri Başkanlığı birilerinin etkisinde, siyasetin etkisinde kalmaz. Nasıl olur da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü  anmazsınız. Bu memlekete kötülük yapıyorsunuz, 80 milyonun kalbini kırıyorsunuz" dedi.

Hakim ve savcı adaylarına sert sözler

Cumhurbaşkanı Erdoğan salona girince ayağa kalkan hakim ve savcı adaylarına sert tepki gösteren Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:

"Hakimlere soruyorum, bir partinin genel başkanı geldiğinde neden ayağa kalktınız.  Zaten adalet diye bir şey kalmadı. Talimatla verilen karar adalet midir? Vicdan sahibi olun. Sizin ne işiniz var ayakta. Bir partinin genel başkanı gelmiş yanında başbakan hepsi ayağa kalkmış alkışlıyor. Yarın senin önüne gelirse ne diyeceksin? Adaletin olmadığı bir devlet çöker. Bu ülkede adalet bitmiş. Adaleti savunsaydın hakimleri ayağına çağırmazdın, sen onların ayağına giderdin. Bu ülkede adalet bitmiş. Adaleti savunsaydın hakimleri ayağına çağırmazdın, sen onların ayağına giderdin. Ayağa kalkan hakimlere  sesleniyorum. Cübbelerinize iki delik açın, iki tane de düğme üzerinde sarayın kabartması olsun. Önüne gittiğinizde ilikleyin. Siz üçüncü güç olmaya layık değilsiniz. Onlar bize biri talimat versin ona göre karar verelim diyorlar."

"Asıl zarar sarayda"

Şeker fabrikalarının zarar ettiği gerekçesiyle özelleştirilecek olması hakkında da açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı, "AKP hükümeti de çökmüştür. Hiçbir söylemi tutarlı değildir. Vatandaşın hangi derdine çözüm ürettiler. Şeker fabrikaları zarar ettiği için satılıyor diyorlar. Şeker fabrikaları zarar etmiyor, sen zarar ettiriyorsun. Eğer zarar ediyorsa Yavuz Sultan Selim Köprüsü araç garantili, zarar ediyor. Sıkıysa onu da satsana. Sarayın 13 günlük parasını versinler hiç bir zararı olmaz. Asıl zarar sarayda. Milletin sırtında yük o saray. AB şeker pancarına kotayı kaldırdı. Biz de kaldırın diyoruz. Amaç nişasta bazlı şekeri vatandaşa yedirmek. Bunu sana kabul ettirmeyeceğiz. Bu hükümet vatandaşa çalışan bir hükümet değildir. Rantiyeye dönük bir politikası vardır" şeklinde konuştu.

"İşkur'a işsizlik için başvuranların sayısı 24 milyonu aştı" diyerek konuşmasına devam eden Kılıçdaroğlu, "Eğer bir ülkede işsizliği azaltmak istiyorsanız üretim ekonomisine destek verirsiniz. Üretirseniz gücünüz artar. Son 15 yılda bir avuç yabancıya ödedikleri faiz 149 milyar dolar. Üretim olmadığı için işsizlik aldı başını gidiyor. İşsizliği azaltmak için üretim ekonomisine ağırlık vereceksiniz. Üretirseniz gücünüz artar" dedi.

"Çiftlik Bank mağdurları paralarını geri alabilir"

Çiftlik Bank mağdurlarına seslenen Kılıçdaroğlu, "SPK, BDDK, Ticaret Bakanlığı seyrediyor. Tıpkı Jet Fadıl gibi seyrediyor. Biraz Allah, peygamber millet dindar adam hırsızlık yapmaz güvenip paraları verebiliriz diyor. Dolandırılanlara sesleniyorum, paralarınızı rahat alabilirsiniz, ama o tosundan değil. BDDK'dan alabilirsiniz. Ama dava açmanız lazım" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

"Bakan yeni uyanmış vatandaş uyanık olsun diyor. Bakan ama görmeyen. Vatandaş 77 bin kişi soyuluyor, valisi, kaymakamı, milletvekili gidiyor. Kimse banka unvanı kullanamazsın demiyor. Bakan daha 11 tane benzer kuruluş var diyor. Onların da yurt dışına çıkmasını bekliyorlar. Adalet Bakanı onu Uruguay'dan isteyeceğiz diyorlar. Suçluların iadesine ilişkin sözleşme de yok. Bu bakana söyleyeyim, Recep Bey'e de söyleyeyim, Uruguay'dan besmelesiz et, inek, tosun, öküz getirebilirsin ama bu tosuncuğu getiremezsin."