Kılıçdaroğlu: Faiz lobisine 142 milyar dolar ödendi
Adalet Kurultayı'nın açılış konuşmasını yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Son 15 yılda bu ülkenin insanlarının cebinden alınıp bir avuç faiz lobisine ödenen miktar 142 milyar dolar. Sabah akşam benim atletimle uğraşacağına 142 milyar doları bu ülkenin çiftçisine, köylüsüne, emeklisine versene" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Gelibolu Yarımadası'nda düzenlediği ve 4 gün sürecek olan 'Adalet Kurultayı'nın açılışında konuştu.
Konuşmasında, 15 Temmuz darbe girişiminden sonraki uygulamaları eleştiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"15 Temmuz darbe girişimine karşı duran, o darbe girişimini savuşturan parlamentoda görev yapan milletvekillerine, hayatlarını kaybeden 250 şehidimize ve gazilerimize şükran borçluyuz. Ama şu gerçeği de hepimiz bilmeliyiz, bu ülkenin insanları iki 15 Temmuz olduğunu unutmasınlar. Birinci 15 Temmuz halkın 15 Temmuz'udur, darbeye karşı direnen halkın. O halkı saygıyla anıyoruz biz. 250 şehidimizi ve gazilerimizi anıyoruz. Bir de sarayın 15 Temmuz'u var. 15 Temmuz darbe girişimini fırsat bilip, 20 Temmuz'da başka bir darbeyi yapanlara karşıyız. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir sivil darbe gerçekleşti. Mazlum insanlar, hiçbir günahı olmayan insanlar mağdur edildiler. Binlerce akademisyenin görevine son verildi. Hapishaneler gazetecilerle dolduruldu. Milletvekilleri hapiste... Enis Berberoğlu'nun tutuklanması bardağı taşıran son damla olmuştur."
"Bu ülkede adalet yok diyenlerin oranı yüzde 73"
'Adalet yürüyüşü'nü hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Yürüyemez dediler, yürüdük. Biz hakkı, hukuku ve adaleti yeniden tesis etmek için yürüdük. Adalet yürüyüşümüze aynı kararlılıkla aynı azimle devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Yapılan bir anketin verilerini paylaşan Kılıçdaroğlu, "Yakın dönemde bir anket yapılıyor. Vatandaşlara soruluyor. Soru aynen şu: Herhangi bir nedenle yolunuz adliyeye düştüğünde hakkınızda adil karar verileceğine inanıyor musun?' Bu soruya 'Evet, adliyeye yolum düşerse, bir sorunum olursa adil bir karar çıkar' diyenlerin oranı yüzde 19. 'Hayır adil bir karar çıkmaz, bu ülkede adalet yoktur' diyenlerin oranı yüzde 73. Kararsız ve görüş bildirmeyenlerin oranı yüzde 8. Yani bu toplumun en az yüzde 80’i bu ülkede adaletin olmadığını bize söylüyor." diye konuştu.
"Hak aramak istiyorsunuz, başvuracağınız hiçbir yer yok"
Ülkede hak, hukuk ve adaletin olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bu ülkenin hapishanelerinde anneleriyle beraber kalan çocuk sayısı 668. Bu çocukların oyuna, arkadaşlarıyla oyuna ihtiyacı var. Bu mudur adalet?"
Kılıçdaroğlu, akademisyenlerin yurt dışına çıkışlarının engellendiğini ifade ederek, "Düşünün üniversitelerde öğretim üyesi, profesör, doçent, yardımcı doçentsiniz. Bir sabah kalkıyorsunuz bir Kanun Hükmünde Kararname ile görevinize son verilmiş. Hak aramak istiyorsunuz, başvuracağınız hiçbir yer yok. Bu mudur hak, hukuk, adalet. Görevinize son verildi diyelim, diyorsunuz ki 'Ben bir üniversite hocasıyım batıda, doğuda dünya kadar üniversite var ve beni davet ediyorlar, -gel burada ders ver öğrencilerimizi aydınlat- diyorlar.' Ve o kararnameyle sizin yurt dışına çıkışlarınız engelleniyor. Sadece sizin değil eşinizin de yurt dışına çıkması yasaklanıyor. Sormak gerekir, bu mudur adalet?" değerlendirmesinde bulundu.
"Anayasa Mahkemesinin kararına rağmen..."
20 Temmuz'da sivil darbe yapıldığını kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Mahkemeye çıkıyorsunuz, tutuklanmışsınız. Aradan uzun süre geçmiş savcı tutuksuz yargılanmanızı istiyor. Hakim bu karara uyuyor, 'Evet tutuksuz yargılanabilir' diyor ve serbest bırakılıyorsunuz. Sen misin serbest bırakan hem savcıyı, hem hakimi görevden alıyorlar. Çünkü diyorlar ki 'Sen birini bırakacaksan, saraydan izin alacaksın kardeşim. Kendi özgür iradenle karar vermeyeceksin.' Milletin vicdanına sormak gerekiyor bu mudur adalet?"
Kılıçdaroğlu, "Anayasa Mahkemesi dokunulmazlığı kalkan milletvekillerinin tutuklanmalarının doğru olmadığı yönünde bir karar verdi. Dedi ki 'Milletvekilleri yargılanabilir ama bunlar tutuklanamazlar.' Anayasa Mahkemesinin bu kararına rağmen, hala bugün çok sayıda milletvekili tutuklu. Çünkü sarayın iznine bağlı bunların serbest bırakılmaları." ifadesini kullandı.
"80 milyonun bildiği bir konu nasıl devlet sırrı sayılır?"
Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyelerine seslenen Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Siz gerçekten hakimseniz, gerçekten yargıçsanız, gerçekten verdiğiniz kararların arkasında onurluca durmak istiyorsanız, bir an önce ve bir an önce kararlarınızı yeniden verin. Düşünün, herkesin bildiği istisnasız bütün gazetelerin yazdığı MİT tırları meselesi -havuz medyası da bunu yazdı- devlet sırrı sayıldı, Enis Berberoğlu milletvekilimiz gözaltına alındı. Kaçacak diye tutuklandı. Müebbete mahkum edildi, iyi halden 25 yıl ceza verildi. Sormak gerekir bütün dünyanın bildiği, herkesin bildiği, 80 milyonun bildiği bir konu nasıl devlet sırrı sayılır?"
"Anayasa Mahkemesinin kararı var. 'MİT tırları olayı devlet sırrı değildir' diye. Ama bu karara rağmen Enis Berberoğlu yatıyor." diyen Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:
"Düşünün Enis Berberoğlu'nun casuslukla suçlayacaksın, devletin bütün sırlarının saklandığı kozmik odaya FETÖ örgütünün militanlarını sokacaksın. Ve devletin bütün sırlarını FETÖ örgütüne vereceksin. Şimdi sormak gerekiyor devletin bütün sırlarını bir terör örgütüne vereceksin ama dönüp dolaşacaksın Enis Berberoğlu'nu suçlayacaksın. MİT'in 'CHP üzerinden bir operasyonu nasıl gerçekleştirebiliriz' arayışında bunlar."
Seçim döneminde hükümetin verdiği sözleri iktidara geldikten sonra tutmadığını aktaran Kılıçdaroğlu, taşeron işçilerin, çiftçinin, emeklinin ve memurun haklarını savunacaklarını bildirdi.
"Bir devlet kendi insanıyla rekabet eder mi?"
Devletin üreticiye destek olması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Düşünün taşeron işçisiniz, söz veriyorlar size kadro vereceğiz diye. İktidar oluyorlar ondan sonra taşeron işçiyi unutuyorlar. Şimdi sayıları 2 milyona yaklaşan taşeron işçisi kardeşlerime sesleniyorum, senin hakkını da senin hukukunu da ben koruyacağım. Size kadroyu biz vereceğiz kardeşim. Düşünün çiftçiye dünyanın en pahalı mazotunu satacaksınız, gübresini satacaksın, ilacını satacaksın. Tarlasını ekecek, ürünü hasat edecek. Sanki bu ülkede hiç enflasyon yokmuş gibi, hiç büyüme yokmuş gibi geçen yılın fiyatını vereceksin. Buradan çiftçi kardeşime sesleniyorum. Karadeniz'deki fındık üreticilerine sesleniyorum: Senin hakkını da senin hukukunu da, senin adaletini de biz savunacağız. Yeter ki birlikte olalım. Düşünün sanki Türkiye'de arazi yok, bütün araziler ekili, sanki Türkiye'de hiç insan yok, su yok, güneş yok. Çiftçi kardeşlerim dinlesin, gidiyorlar Sudan'da 70-80 bin dönüm arazı kiralıyorlar. Hükümet kiralıyor. Ne ekecekler? Yağlı tohum ve pamuk ekecekler. Sanki Türkiye'de pamuk ekilmiyor, bir devlet düşünün Sudan'da toprak kiralayacak, orada ekecek ürünleri. Türkiye'ye getirecek kendi çiftçisiyle mücadele edecek. Bir devlet kendi insanıyla rekabet eder mi?"
"FETÖ'ye 'Ne istediniz de vermedik' diyor"
Hükümetin faizleri sürekli dile getirdiğini ancak somut bir adamı atmadığını belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Düşünün, birileri 'Faize karşıyım' diyor. Son 15 yılda bu ülkenin insanlarının cebinden alınıp bir avuç faiz lobisine ödenen miktar 142 milyar dolar. Sabah akşam benim atletimle uğraşacağına 142 milyar doları bu ülkenin çiftçisine, köylüsüne, emeklisine versene. Devleti yöneten, FETÖ'ye dönüyor 'Ne istediniz de vermedik' diyor. Her istediklerini verdiler. Okul, dediler, okul verdiler. Müsteşar, dediler müsteşar verdiler. Vali, dediler vali verdiler. General, dediler general verdiler. Peki kardeşim, FETÖ'nün her istediğini verdin. Bu ülkenin çiftçisi istedi, vermedin. Emeklisi istedi, vermedin. Taşeron işçisi istedi, vermedin. Memuru istedi, vermedin. FETÖ ne istediyse apar topar, hepsini verdin.
Sen, vatansever değilsin kardeşim. Bunu yapanlara vatansever denmez. Son 15 yılda, geldiğimiz noktaya bakın. Hırsızlık, yolsuzluk yapanlar, kul hakkı yiyenler bu ülkede muteber kişi olmaya başladı."