Kılıçdaroğlu: Bildiğimiz yoldan dönmeyeceğiz
Kılçdaroğlu, olağan kurultayın açılış konuşmasında "İstediğiniz kadar baskı kurun. Biz bildiğimiz yoldan dönmeyeceğiz. Çünkü biz Kuvayi Milliyeciyiz." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin 36. Olağan Kurultayı'nda konuştu.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu kurultayın açılış konuşmasına, "İki değerli yoldaşımız aramızda yok. Biri Deniz Baykal, inşallah kısa sürede aramıza katılacak. Ve aramızda olmayan milletvekilimiz Enis Berberoğlu. Enis Berberoğlu, hakkın, hukukun ve adaletin olmadığı ülkede hiçbir somut gerekçe gösterilmeden içeride tutulmaktadır. Bütün yol arkadaşlarımın selamını gönderiyorum. Enis Berberoğlu'nun tutuklanma gerekçesi hiçbir belgeye dayanmayan belgeyle içeride. Onu tutuklayanlar şu an içeride. Terör örgütlerinin bildiği nasıl devlet sırrı olur. İstediğiniz kadar baskı kurun. Biz bildiğimiz yoldan asla dönmeyeceğiz. Çünkü biz, Kuvayı Milliyeciyiz" diyerek başladı.
Açılış konuşmasından sonra salonda kendisine ayrılan yere geçen Kılıçdaroğlu, sonrasında ikinci kez kürsüye çıktı ve kurultay konuşmasını yaptı.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Bu kurultay bu ülkede huzur ve barış isteyenlerin kurultayıdır. Bu kurultay adalet için cesaretle yola çıkanların kurultayıdır. Bu kurultay Firavun karşısında Musa olanların kurultayıdır. Bu kurultay zulmün karşısında dilsiz şeytan olmayanların kurultayıdır. Bu kurultay hakkı ve hukuku savunanların kurultaydıır.
Bugün Türkiye beş temel sorunla karşı karşıya. Karamsar bir tablo var. 2002'de iktidar olduklarında Torkiye'nin bir temel sorunu vardı. Kürt sorunu olarak dillendirildi. Buna dört sorun eklendi. Demokrasi, ekonomi, eğitim, dış politika sorunu. Birinci temel sorunu 2002'de terör örgütünün beli kırılmıştı. Sorun Türkiye'nin gündeminden büyük ölçüde çıkmıştı. 2002'den sonra iktidar olanlar önce terör örgütüyle masaya oturdular sonra PYD ile toplantılar yaptılar. Bugün toplumsal barışı tehdit eden terör dar bir coğrafyadan çıkıp geniş bir coğrafyada varlığını göstermeye başladı. Biz Afrin'de bu ülke için bizim için çocuklarımız için mücadele eden Mustafa Kemal'in mehmetçiklere buradan selam gönderiyoruuz. Biz de milli duruşumuzu açık ve net dile getirdik. Birileri Afrin operasyonunu partisinin kararıymış gibi topluma sunmaya çalışıyor. Ordu senin ordun değildir, Mustafa Kemal'indir.
Açık ve net bir çağrıyı hükümete yapıyoruz. Suriye hükümetiyle derhal temasa geçiniz. Suriye hükümeti de Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana biz de Suriye'nin toprak bütünlüğünden yanayız. Eğer Suriye'de toprak bütünlüğü sağlanacaksa, akan kan duracaksa, Suriye devletiyle, hükümetiyle derhal ilişki kurmak gerekiyor. Benzer ilişkiyi Irak hükümetiyle de kurmalıyız. Adına ister Kürt sorunu, ister başka bir şey deyin. Bunu çözecek tek parti CHP'dir.
Lozan Tepkisi: O onur belgesini tartıştırmayız
İkinci sorunumuz dış politika. Herkesin eleştirdiği bir Türkiye tablosuyla karşı karşıyayız. 2002'de Türkiye'nin bir beka sorunu var deniyor muydu? Bizi aldattılar diyenlerin Türkiye'nin yakasından düşmesi gerekiyor. Dış politika milli olmak zorundadır. Lozan'ın nesini tartışmaya açıyorsun, Sevr'i mi özledin. Lozan milli kurtuluş savaşının onur belgesidir. Bunu kimseye tartıştırtmayız.
Öğretmenlere ikramiye vaadi
Üçüncü büyük temel sorun eğitim. Eğer bir ülkenin eğitimini bozarsanız. O ülke geleceğini sağlıklı inşa edemez. Eğitim de milli olmak zorundadır. Eğitim bir siyasal partiye militan yetiştirme amacıyla yapılmaz. Bu hükümetin eğitim politikası yok. Kendi çocuklarını eğitimde denek olarak kullanan tek ülke Türkiye'dir. Her 100 aileden 80'i çocuğunun yurtdışında eğitim almasını istiyor. Bu da Türkiye'nin eğitimde iflas noktasına taşındığını gösteren verilerden biridir. Öğretmenler size sesleniyorum. Bütün öğretmenleri toplumun en saygın kişileri haline getireceğiz. Öğretmenler için meslek kanunu çıkaracağız. Onlar aynı zamanda gelecek kaygısı taşımayayacak. En düşük öğretmen aylığı açlık sınırının üstünde olacak. Türk-İş'e göre 5238 lira. En düşük öğretmen aylığı bunun üstünde olacak. Öğretmenler gününde birer maaş ikramiye vereceğiz.
Şimdi onların ördükleri duvarları yıkma zamanı. Yıkacağız o duvarları. Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine olma zamanı. Şimdi demokrasiye sahip çıkma zamanı. Şimdi kucaklaşma zamanı. Şimdi beraber olma zamanı. Şimdi hak, hukuk ve adalet zamanı.
"Temel sorunlarımızdan biri ekonomi"
Devleti yönetenler açık ve net söylüyorum. Faiz lobisine hizmet eden iktidardır. Çok açık bilgi vereceğim. Son 15 yılda yurtdışında bir grup sermayedara ödenen faizin miktarı 148 milyar dolardır. İçeride de bir grup sermayedara faizler ödediler. 689 milyar lira. Efendim, faizi düşürelim.. çok yüksek.. İktidar değil misin? Sen artık tefecieler ve faiz lobisine hizmet eden bir iktidarsın. Biz ülkeyi üretim bandına alacağız. Herkesin işi aşı olacak. Faiz lobisine hizmet ederseniz ne olur? İşsizlik olur. Türkiye bugün ciddi işsizlik sorunuyla karşı karşıya. İşsizler artık kendilerini yakmak zorunda kalıyorlar. İzlenen politikayla kendi gelirlerini artırdılar, vatandaşı borç batağına soktular. Efendim, CHP vatandaşın sorunuyla ilgilenmiyor... Taşeron sorununu bu ülkenin gündemine hangi parti getirdi? Asgari ücret net 1500 lira olacak dedik. Bizim bütün belediyeler uyguladı. Hükümet para mı bulamayacak. Para var kimin için, tefeciler için, rantiyerler için. Bu çarkı değiştireceğiz. Yeniden herkesin işi herkesin aşı olacak. Orman köylüleri en yoksul kesimdir. Bunların her birisini hükümet işveren olarak kabul ediyor. Orman köylüsünün sorununa sahip çıkan yine biziz. Çiftçinin, kamyon şoförünün derdini dile getiren biziz. Kimin derdi varsa bize gelecek.
"İstanbul ve Ankara'yı alacağız"
Bugün kaygılar var, kimse kaygılanmasın. Adaleti ve cesareti savunacağız. Allah'ın izniyle önümüzdeki seçimde Ankara, İstanbul, Bursa, Manisa, Antalya, Baıkesir, Mersin, Adana'yı alacağız. Bir tarih yazacağız. Yerelden başlayarak gücümüzü iktidara taşıyacğız.
"Asgari ücret vergi dışı olacak"
Size namus sözü, yoksulluğu bir yıl içinde bitireceğiz. Asgari ücreti tamamen vergi dışına çıkaracağız. Asgari ücretliden vergi almayacağız. Çiftçinin milli gelirden hak ettiği yüzde 1 hakkı vereceğiz.
"15 Temmuz'da ortak mücadele ettik"
Hesap sorun baskıcı değil hesabını veren devlet olsun diye demokrasiyi savunuyoruz. 15 Temmuz darbe girişimiyle Türkiye farklı bir sürecin içine devrildi. Hepimiz hain 15 Temmuz darbe girişimine karşı ortak mücadele ettik. Darbeciler ve demokrasi düşmanlarına karşı direndik. 15 Temmuz'dan söz etmemin temel sebebi halkın direnme hakkını kullanmasıdır. 20 Temmuz'da bir sivil darbeyle karşı karşıya kalındı. OHAL ilan edildi. 1 milyonu aşkın mağdur aile yaratıldı. FETÖ ile mücadele adı altında ne kadar muhalif kişiler varsa üzerine baskıyla gidildi. Buradan haksız yere tutuklanan bütün gazetecilere selam olsun. Milletvekilleri tutuklandı. Grev hakkı yasaklandı. Binlerce kişi kamudan atıldı. Anayasa Mahkemesi kararları uygulanamaz hale geldi. Önce parti devletine, şimdi hanedan devletine dönüştü. Bu düzeni yıkmak bizim boynumuzun borcudur. FETÖ'nün siyasi ayağını çıkarmamak için her türlü numarayı çektiler. Yedikleri içtikleri ayrı gitmiyordu. 15 Temmuz gecesi boğazı kesilerek ya da linç edilerek askerlerin hakkını savunmak bizim namus borcumuzdur. OHAL'e onurumuzla karşı durduk. Referandumu biz kazandık ama mühürsüz bir seçim yasal seçim haline getirildi. Yürüyemez Kılıçdaroğlu dediler. Biz adalet yürüşümüyüzü başlattık, adaletin çürümüşlüğünü bütün dünyaya gösterdik.
Partililere 6 görev
Bizden çekiniyorlar, korkuyorlar. Çünkü bütün baskılara direniyoruz. Çünkü açıkça onlara ve onların feriştahlarına meydan okuyoruz. Bu kurultayda binler bir aradayız. Kurultaydan sonra hepiniz Anadolu'ya dağılacaksınız. Sizlere çok büyük görevler düşüyor. Her birinize tek tek görev vereceğim. Birinci göreviniz bu ülkenin huzura ihtiyacı var. Huzuru her yerde savunacaksınız. İki, bu ülkenin adalete ihtiyacı var. Adaleti her yerde savunacaksınız. Üç, bu ülkenin demokrasiye ihtiyacı var. Dört, bu ülkenin darbe hukukundan arınmış toplumsal uzlaşmaya dayalı yeni bir anayasaya ihtiyacı var. Beş, kimseyi ötekileştirmeden huzuru, adaleti, demokrasiyi ve yeni bir anayasa ihtiyacını her yerde seslendireceksiniz. Altı, ben değil biz ne olacağız diyenlerle mazlumun ve mağdurun yanında olacağız. Altı temel görevi yerine getirince tek adam rejimi yıkılacak ve cumhurbaşkanlığı kesinlikle tarafsız olacak.