”Keşke olmasaydı, olayı bugün savunmamız mümkün değil”
Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ, Başbakan Erdoğan'ın eşinin başı örtülü olduğu gerekçesiyle GATA'ya alınmamasıyla ilgili olarak konuştu
ANKARA - Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın başı örtülü olduğu gerekçesiyle GATA'ya alınmamış olması konusunda, "Keşke olmasaydı. Keşke bu olay yaşanmasaydı. İnsani boyuttan bakarsak bu olayı bugün savunmamız mümkün değil" dedi.
Orgeneral Başbuğ, Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu, Yazı İşleri Müdürü Tufan Türenç ve yazar Metehan Demir ile Genelkurmay Karargahı'nda yaptığı söyleşide, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Söyleşide, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Arslan Güner de hazır bulundu.
Orgeneral Başbuğ, TSK'nın bir şekilde sürekli gündemde olamasıyla ilgili olarak rahatsılığını belirterek, "Evet, sürekli Türkiye'nin gündemindeyiz ama şu nedenle ama bu nedenle ama haklı ama haksız. Ben hiçbir zaman 'TSK'nın sürekli gündemde olması, hep haksız nedenlere dayanıyor' diyecek de değilim. Tabii ki biz gerçekten Silahlı Kuvvetlerin sürekli Türkiye'nin gündeminde olmasından, gündemin hep tepe noktasında olmasından rahatsızız. Çünkü bunun TSK üzerine etkisi oluyor. Bu etkiyi yadsıyamam. O zaman olaya nasıl bakacağız? Bir kere önce şunu soracağım: Silahlı Kuvvetler olarak benim hatam var mı? O halde bize düşen TSK'da hata yapılmasını asgariye indirmek."açıklamasında bulundu.
Kimseye yargı sonuçlanmadan suçlu veya şu suçsuz denilmemesi gerektiğini söyleyen Org. Başbuğ, "Ama bazen öyle oluyor ki benim bir subayım akaryakıt kaçakçılığı yaptığı iddiasıyla tutuklanıyor. TSK deniliyor. Büyük bir ordu, bu ordunun içinde de bazen hata yapanlar olabiliyor ama bunu mümkün olduğunca asgariye çekmemiz lazım. Sorun burada zaten. Bir tarafta deniliyor ki TSK büyük bir kurumdur, hata yapanlar olabilir. Önemli olan hatayı en aza indirmek. Güzel ama bu olayı çözmüyor." dedi.
"Kişilerin yaptığı hatalar kuruma mal ediliyor"
"Sorun, içinizde hata yapanların temizlenmesi değil mi sadece?" sorusu üzerine Orgeneral Başbuğ, "Buradaki önemli nokta şu: Silahlı Kuvvetlerde kişilerin yaptığı hatalar kişiler sınırında kalmıyor maalesef. Kişilerin yaptığı hatalar kuruma mal ediliyor. Bu algı oluşuyor, bunu engelleyemiyorsunuz. Bizim halkımız TSK'dan hata yapan insanların çıkmasını kabul edemiyor. Silahlı Kuvvetlerde kişisel hatalar da olsa bu kişisel boyutta kalmıyor, kurumsallaşıyor. Bazen bu normal oluyor, çoğu zaman da bu şekle getiriliyor kasıtlı olarak" yanıtını verdi.
Orgeneral Başbuğ, "Kim kasıtlı bir şekilde bu hale getiriyor?" sorusu üzerine de şunları kaydetti:
"Kimi medya tarafından, medyanın bir kısmı tarafından. Bazı kişiler tarafından. 'Kurumları yıpratmayalım, kişisel hatalar olabilir' demek güzel de bazen o noktaya getiriliyor. Bu bizi rahatsız ediyor, etkiliyor hakikaten. Mesela size bir kamuoyu araştırmasından bahsedeceğim. Medyada yer aldığı için kamuoyu araştırması yapıldı, dikkate almayalım diyemeyiz. Araştırmayı yapan kurum ciddi bir kurum. Kamuoyu araştırmasında o soru öyle mi sorulmalıydı, bilmiyorum. Yanılmıyorsam araştırma Ocak başında yapılmış. Soru şu: 'Başbakan Yardımcısı Arınç'a suikast iddiaları orduya olan güveninizi azalttı mı?' Böyle mi sorulmalıydı bilmiyorum. Tabii, bu soru böyle sorulduğu takdirde tabii ki negatif bir sonuç çıkar. Olay ne zaman olmuştu? 19 Aralıkta oldu ama o kadar çok konuşuldu ki. Biz Silahlı Kuvvetler olarak her gün konuşamayız ki. Neticede yargıda olan bir konu. O kadar süreçte kalıyor ki gerçeklerle algılar birbirine karışıyor. Böyle de bir sual sorarsanız tabii ki olumlu yanıt çıkmaz. 'Sizin orduya olan güveninizi azalttı mı?' diyor. Sorun burada zaten. Soru kuruma yöneltiliyor. Bizim sıkıntımız bu. TSK sürekli gündemde tutulabilir. Tabii haklı nedenlerle bir şey varsa ama hep haklı nedenlere mi dayanıyor, haksız nedenlere de mi dayanıyor. Süresi acaba ne kadar doğru?"
"Sizi gerçekten rahatsız eden nokta ne?" sorusu üzerine Orgeneral Başbuğ, "Biz gereksiz olarak medyanın gündeminde yer almaktan rahatsızız. Burada biraz daha herkesin dikkatli olmasının uygun olacağını düşünüyorum. TSK hiç yer almayacak gibi bir şeyimiz de yok. Son günlerde hakikaten çok gündemdeyiz. Ekim ayından beri devamlı gündemdeyiz" diye konuştu.
Orgeneral Başbuğ, "Sivil-asker ilişkileri konusunda TSK'nın görüşü nedir? Bu konuda, siyasetin içindeler diye eleştirenler var" sorusuna, "Ben özellikle sivil-asker ilişkileriyle ilgili Silahlı Kuvvetlerin görüşünü Harp Akademileri'nde geçen sene yaptığım konuşmamda örneklerle biraz açmaya çalıştım. Onun için o kapsamda orada söylediklerimin arkasında durarak şunu da açıkça söylemek istiyorum, bu çok önemli: TSK'nın siyaset içinde olması ne kadar doğru değilse, TSK üzerinden siyaset yapılması da o kadar doğru değil" yanıtını verdi.
"Keşke olmasaydı"
"Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan'ın, 2007 Kasım'da GATA'da yatan Nejat Uygur ve eşini ziyaret etmesine türbanı nedeni ile izin verilmemesi ile ilgili çok kırgın. Hatta, bu konudaki hassasiyetini zamanında askeri makamlara da iletmiş. Bu konu gündemde çok yoğun tartışılıyor. Herkes TSK'nın başındaki isim olarak bu konuda ne söyleyeceğinizi merak ediyor" sözleri üzerine Orgeneral Başbuğ, şunları kaydetti:
"Evet bu konu çok gündemde. Sayın Başbakan'ın eşinin GATA'yı ziyareti konusunda bir şeyler söylenmesi kanaatindeyim. Tabii bu olayda aslında ben baktığım zaman Sayın Başbakan'ın eşi var olayda. Çok sevdiğimiz saydığımız bir sanatkar Nejat Uygur var -ki o da bir asker çocuğuymuş- bir de tabii ki Sayın Nejat Uygur'un eşi var. Şimdi üçü olayın odağında. Açıkça söyleyeyim, bu özel bir durum. Altını çizmemiz lazım. Bu nedenle de bu özel durumlarda olaylara insani boyuttan bakmak doğru olur diye düşünüyorum. Dolayısıyla bu olay, tabii bu kapsamda özel de olduğu için gerçekten insani boyut içeriyor."
@page@
"Peki, insanı boyuttan bakınca bunu savunmak kolay mı?" şeklindeki soru üzerine Orgeneral Başbuğ, "Değil? Bunu da açıkça ifade etmek istiyorum. Keşke o şekilde bu olay yaşanmasaydı. Keşke o olay yaşanmasaydı. Bu çok özel bir olay, genellenecek bir olay değil. Kimseyi de suçlamak istemiyorum. Bazen olaylara karar verirken o andaki şekli de bilmek lazım. Olayda Sayın Başbakan'ın eşi de üzülmüştür. Belki de en çok üzülen Uygur'un eşidir" yanıtını verdi.
Orgeneral Başbuğ, "Yani 'keşke girebilse miydi' diyorsunuz?" sorusu üzerine de "Keşke olmasaydı. Keşke bu olay yaşanmasaydı. İnsani boyuttan bakarsak bu olayı bugün savunmamız mümkün değil" dedi.
"Askeri savcılar tamamen bağımsızdır"
"Balyoz darbe planı günlerdir Türkiye'nin gündeminde. Orgeneral Çetin Doğan'ın yönettiği bir seminerde korkunç senaryoların konuşulduğu iddiaları ortada dolaşıyor. Bu iş nereye gidecek?" şeklindeki soru üzerine Orgeneral Başbuğ, şunları kaydetti:
"Bahsi geçen plan semineri konusunda basında çok şey yazıldı, çizildi. 1. Ordu Askeri Savcılığı tarafından da konuyla ilgili soruşturma başlatıldı. 25 Ocakta soruşturma sürecine başlandı. Altını çizmekte yarar görüyorum. Silahlı Kuvvetleri ilgilendiren boyutuyla ilgili, askeri savcılar tamamen bağımsızdır. Tabii askeri savcılığın yaptığı soruşturma kapsamında plan semineri çerçevesinde basında yer aldığı iddia edilen bir plan var malum. Askeri Savcılık haklı olarak basına yansıyan bütün dokümanları da istemiş."
"Soruşturma sonucu ne zaman belli olur?" sorusuna da Orgeneral Başbuğ, "Savcılığın dokümanı incelemesi doğal olarak biraz bizim tahminlerimizden fazla zaman alacak gibi gözüküyor. Çünkü binlerce sayfa. Sabırlı olmak gerekiyor. Bekleyeceğiz, soruşturma bitsin. O zaman her şey anlaşılır" yanıtını verdi.
Orgeneral Başbuğ, "Sayın Başbakan Erdoğan'ın, sizinle iş birliğini kast ederek, 'paslaşıyoruz' ifadesi oldu. Hükümet ile yani sivil otorite ile ilişkileriniz nasıl?" sorusu üzerine şunları kaydetti:
"Ben tabii o ifadeyi kullanmadan bu konuda birkaç şey söylemek istiyorum. Sayın Başbakan'ın geçen Pazar günü yaptığı konuşmada geçen bir cümle bu. Benim ilişkilere bakış şeklim şudur: Genelkurmay Başkanı olarak yetki ve sorumluluklarım neyi gerektiriyorsa artı bir devlet adamlığı nasıl davranmamı gerektiriyorsa ben o şekilde hareket ediyorum. Çünkü ben aynı zamanda bir devlet adamıyım. İlişkilerin yürümesinde bugüne kadar hep böyle baktım. Bundan sonra da bu şekilde devam edeceğim."
Orgeneral Başbuğ, "TSK'nın İç Hizmet Kanunu'nda darbelere dayanak teşkil etmesi iddiasıyla TSK'ya koruma kollama görevi veren 35. Madde'nin değişmesi tartışılıyor. Bu konuda görüşünüz nedir? sorusuna, "Bu konuda siyasi tartışmaların içine girmem" yanıtını verdi.
"Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde irticanın, iç tehdit kavramı olmaktan çıkarılması tartışmalarına ne diyorsunuz?" sorusu üzerine de Orgeneral Başbuğ, "Bunun üzerinde de açıklama yapmak istemiyorum" dedi.