Kem söz sahibine aittir

Erdoğan, Maliki'nin açıklamalarına ilişkin "Onun prestij sağlamasına fırsat vermemize gerek yok" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak Başbakanı Nuri El Maliki'nin açıklamaları konusunda, "Sayın Maliki'ye fazla söz verirsek, bu onun orada şov yapmasına fırsat verir. Onun prestij sağlamasına fırsat vermemize gerek yok. Sadece 'kem söz sahibine aittir' diyorum" dedi.

Katar'a yaptığı resmi ziyareti tamamlayarak yurda dönen Başbakan Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Katar'da, Hamas lideri Halid Meşal ile görüşüp görüşmediğinin sorulması üzerine Erdoğan, Meşal ile bir araya geldiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, "Halid Meşal, Katar'da biliyorsunuz. Kendisiyle görüşmelerimiz oldu" dedi.
Bir gazetecinin, "Siz Katar'da iken Irak Başbakanı El Maliki yazılı bir açıklama yaptı. Sizin açıklamalarınıza okları çevirdi ve Türkiye'nin düşman ülke haline getirilmek istendiğini söyledi. 'İçişlerimize karışılmaya başlandı' dedi. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?" şeklindeki sorusuna karşılık da Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sayın Maliki'ye cevabı aslında Dışişleri olarak verdik. Herhalde Dışişleri'nin yapmış olduğu açıklamayı sizler de duymuşsunuzdur, okumuşsunuzdur. Orada en güzel şekilde ifade ettik. Sayın Maliki'ye fazla söz verirsek, bu onun orada şov yapmasına fırsat verir. Onun prestij sağlamasına fırsat vermemize gerek yok. Sadece 'kem söz sahibine aittir' diyorum. Yazılı açıklamamızda da ifade ettiğimiz gibi, bir defa Türkiye, Irak halkını her zaman bağrına basmış, en kötü anlarında yanında olmuş bir ülkedir. Ve o en kötü anında 48 anlaşma yapmak suretiyle Irak'a verdiğimiz değer çok açık net ortadadır. 48 anlaşmayı yapmış olduğu bir başka ülke var mı acaba? Onun kendi çalışmalarına bakması lazım. Bir diğer nokta da tabii, 10 yıl önce Irak'a girenler, daha yeni yeni oradan ayrıldılar, çıktılar, çıkıyorlar. Onlar mı içişlerine karışanlar, yoksa Irak'ın içerisindeki her kesimle... Biz her inanç grubuyla, her siyasi partiyle bugüne kadar irtibat halinde olduk, yarın da oluruz, olmaya devam ederiz. Çünkü bu bizim zaten kardeşlik ilişkilerimizin bağıdır. Ve burada da ne Sünni ayırımı yaparız, ne Şia ayırımı yaparız. Hepsiyle görüşürüz. Arabı, Kürdü, Türkmeni hepsi bizim orada kardeşimizdir. Ve Maliki'nin bu tavırları bizi hiçbir zaman Irak'lı kardeşlerimizden ayıramayacaktır. Bunu da bilmesi lazım."

Güvenlik güçlerimiz operasyona meraklı değildir

Katar dönüşünde Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, bir gazetecinin, "CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, sizin Barzani ile görüşmenizle ilgili açıklaması oldu. 'Barzani'nin PKK'yı topraklarından göndereceği hayaldir. Barzani ile görüşmenin terörle mücadeleye katkı sağlayacağını düşünmüyorum' dedi. 'PKK silah bırakırsa operasyonlar durur' şeklinde bir açıklamanız olmuştu. Bununla ilgili olarak da PKK ile yeni bir görüşmenin mesajı olabilir şeklinde iddialar var. Bu iddialarla ilgili bir değerlendirmeniz olacak mı?" şeklindeki sorusuna karşılık da Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bizi izlemeye yeni başladı herhalde. Bu konularla ilgili açıklamalarımız bizim geçmişte var. Zira biliyorsunuz, biz her zaman şunu söyledik; bölücü terör örgütü silahı bıraktığı anda şüphesiz ki güvenlik güçlerimiz de hemen operasyonlarını keser. Çünkü güvenlik güçlerimiz operasyona meraklı değildir.

Görüşme yapmak-yapmamak konusunda ise bunu da her zaman çok açık, net söyledik; AK Parti iktidarı olarak, siyasi bir parti olarak bugüne kadar terör örgütü ile hiçbir görüşmemiz olmadı ve bu konudaki kararlılığımız yine aynıdır. Çok açık net bir şeyi daha biliyorsunuz söyledik; Bunlar terör örgütünün uzantısı ile işbirliği halinde çalışmıştır. Hatta seçimlerde de bunu zaten gördük, meydanlarda da bunu sizlere anlattık. 'Hakkari mitingi bunun en güzel ispatıdır' dedik. Neydi o? İşte gittiler, anlaştılar, bölücü terör örgütü ile anlaşmanın neticesinde Hakkari mitinginde bir tane Türk bayrağı ellerinde sallayamadılar. Niye? Çünkü dediler ki; 'Hayır, Türk bayrağı oraya sokamazsınız'... Ve CHP de ona uydu. Oraya gelen de CHP'liler değildi. Gelenler de anlaşma yaptıkları örgütün mensuplarıydı. Çünkü aldıkları oya baktığınız zaman bakıyorsunuz ki ne ikinci parti olabildi, ne üçüncü parti olabildi, dördüncü parti oldu. Böyle bir tablo ortada. Onun için önce aynaya baksın, ona göre kendine çeki düzen versin. Allah da CHP'lilere sabır versin."

 

Bu konularda ilginizi çekebilir