Kayıp-kaçak bedeli tüketiciden geri alınacak!

Meclis'e sunulan Elektrik Piyasası Kanunu'na göre, dava açanlara ödenen kayıp-kaçak bedeli faturalandırılarak tüketiciden geri alınacak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

HÜSEYİN GÖKÇE
CANAN SAKARYA

ANKARA - Elektrik Piyasası Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasını öngören 15 maddelik tasarı önceki gün hükümet tarafından TBMM’ye sunuldu. Tasarıda, elektrikte kayıp kaçak bedellerine yönelik açılacak davaların önüne geçmek için ilginç bir hüküm de yer aldı. Geçici bir madde ile kayıp kaçak konusunda bugüne kadar açılan davalar sonucunda yapılan ödemeler ile mahkeme masrafl arının, bundan sonraki dönemlerde hazırlanacak yeni faturalara eklenerek tüm tüketicilerden tahsilinin önü açılıyor. Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Tasarı, TBMM Genel Kurulu’na sunuldu. Tasarı elektrik faturalarındaki kayıp kaçak bedellerine itiraza yönelik dava açılmasının önüne geçiyor. Ancak, tasarı ile Elektrik Piyasası Kanunu’na ilginç bir geçici madde ekleniyor. Bu na göre, elektrik faturalarındaki kayıp kaçak bedellerine itiraz edip dava açarak bu paraları geri alan tüketicilere ödenen tüm bedellerin yeniden müşteriden tahsilinin önü açılıyor. Yasaya eklenen geçici 19’uncu madde ile ‘mahkeme ve tüketici hakem heyeti kararına istinaden dağıtım şirketi ya da tedarikçi tarafından yapılan iadeler ve mahkeme kararlarına yer alan giderler dağıtım tarifeleri yoluyla karşılanır’ hükmü yasaya eklendi. Bu hüküm, tüketicilere bugüne kadar ödenen tüm bedeller ile yapılan mahkeme masrafl arının dava açsın açmasın tüm tüketicilerden tahsil edilmesinin önünü açıyor. 

Gerekçe: Davalar sürerse elektrik şirketleri iflas eder 

Tasarının gerekçesinde mahkemeler tarafından mevzuata rağmen verilen kararların, elektrik dağıtım ile perakende satış hizmetlerini sürdürülemez hale getirdiği kayldildi. Yapılan düzenlemeyle hizmetlerin devam ettirilemez hale getirilmesinin önlenmesinin amaçlandığı kaydedildi. Gerekçede, 2013 yılında 21 dağıtım şirketinin hedef kayıp kaçak oranları baz alınarak hesaplanan kayıp kaçak enerjiye konu gelir ihtiyacının 5.85 milyar lira olduğu ancak bunların her şey dahil toplayabilecekleri toplam tutarın gelir tavanı toplamının 3.5 milyar lira olduğu belirtildi. Gerekçede, ‘Bu şartlar altında 5.85 milyar liralık kayıp kaçağa konu enerji maliyetinin dağıtım şirketlerine yüklenmesinin şirketlerin tamamının faaliyetlerinin sürdürülemez hale gelmesi ve pek çoğunun ifl as etmesi anlamına geleceği açıktır’ ifadeleri yer aldı. 

8 yılda 33 milyar TL kayıp kaçak tahsilatı 

Aynı maddenin gerekçesinde, 2006-2014 arasında sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim bedeli ve dağıtım bedeli dışında sadece kayıp kaçak kapsamında 33 milyar liralık tahsilat yapıldığı belirtilerek, bu rakamın iadesinin fiili olarak mümkün olmadığı kaydedildi. Gerekçenin son bölümünde, ‘Tedarikçiler tarafından tüketicilere ödenen bedellerin ve mahkeme masrafl arının tekrar bir dava sürecine gerek kalmaksızın dağıtım şirketlerine rücu edilerek dağıtım şirketlerinden tahsil edilmesi ve dağıtım şirketlerinin hem kendisinin katlandığı iade ve mahkeme giderlerini hem de tedarikçiler tarafından rücu edilmesi sonucu ödediği iade ve mahkeme masrafl arı kapsamındaki giderleri dağıtım tarifeleri yoluyla geri alması sağlanmaktadır’ bilgisi yer aldı.

Bazı yatırımlar çevre ve kıyı kanunundan muaf olacak 

Tasarının birinci maddesi ile 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun yapılaşmaya ilişkin sınırlandırmalar getiren hükümleri de değiştirildi. Buna göre askeri yasak ve güvenlik bölgelerine yapılacak kamu ve özel sektöre ait, rafineri, petrokimya tesisleri ve eklentileri ile milletlerarası anlaşma hükümleri uyarınca yapılması öngörülen yatırımlara, Kıyı Kanunu’nun sınırlayıcı hükümleri uygulanmayacak. Yine milletlerarası anlaşma hükümleri uyarınca yapılması öngörülen üretim tesisleri için alınacak ruhsat ve diğer mevzuattan kaynaklanan inşaata izin, onay, lisans gibi belgeler, ilgili kurul tarafından belirlenen süre içinde sunulacak. Ancak üretim lisansı alınmadan önce üretim tesisiyle doğrudan ilgili olmayan yapıların inşasına başlanabilecek. Milletlerarası anlaşma hükümleri çerçevesinde transit petrol boru hattı projelerinin inşa ve modernizasyonunu gerçekleştirenlere yapılan tüm teslim ve hizmetler KDV’ye tabi olmayacak. Bu kapsamda yapılan mal teslimleri ve hizmet ifaları nedeniyle yüklenen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergiden indirilecek. İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler ise mükellefin talebi üzerine iade edilecek. 

2019’a kadar çevre mevzuatından muafiyet 

EÜAŞ veya bağlı ortaklıklarına, kamu üretim şirketlerine ve bunlara ait üretim tesisleri ile daha önceden özelleştirilmiş şirketlere, çevre mevzuatı açısından gerekli izinlerin tamamlanması amacıyla 31 Aralık 2019’a kadar süre tanındı. Tasarı uyarınca ayrıca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde bir Nükleer Enerji Genel Müdürlüğü kurulacak.

Bu konularda ilginizi çekebilir