“Kaygılı ama çabalayan bir sektörümüz var”
PwC Türkiye Sigorta Sektörü Lideri Talar Gül, “Türkiye’de büyüme ve zenginleşme ile birlikte sigortalayacağımız varlığımızın artması söz konusu” dedi.
PwC Türkiye Sigorta Sektörü Lideri Talar Gül, Türk sigorta sektörünün kaygı seviyesinin yüksek olduğunu fakat iyi yönde ilerleme amacıyla çabaların da yoğun olduğunu belirterek, “Yeni teknolojilere yatırım yapan, insan kalitesini iyileştiren, altyapısını iyileştirmek isteyen ve bunu talep eden arzulayan bir sektörümüz var. Sektördeki şirketlerden, birlik bünyesinde konuştuğumuz kişilerden aldığımız dönüş bu. Çok çaba görüyorum ve bunların neticelerini almak gerekiyor” diye konuştu.
PwC Türkiye Sigorta Sektörü Lideri Talar Gül, PwC’nin dünya genelinde iki yılda bir gerçekleştirdiği ve sigorta sektöründe öne çıkan riskleri belirlemek için yapılan “Banana Skins” (Muz Kabukları) adlı araştırmasının çıkardığı sonuçları ve Türk sigorta sektörünün geleceğine yönelik öngörülerini DÜNYA ile paylaştı.
54 ülkenin sigorta sektöründen 806 kişinin katıldığı Banana Skins 2015 çalışmasına Türkiye’den de 46 kişinin katıldığını ve bu katılımla İngiltere’den sonra en çok katılımcı olan ülke olduğunu belirten Talar Gül, Türkiye’den katılan 46 katılımcının dağılımında cevap verenlerin 30’unun elementer şirkette yönetici, 5’inin hayat ve BES şirketi yöneticisi, 5’inin broker, 6 tanesinin de akademisyenden oluştuğunu söyledi.
“Sektördeki oyuncular çok katılımcı ve ilgililer” diyen Talar Gül sözlerini şöyle sürdürdü: “Araştırma iki tarafı olan bir araştırma. Biri kaygı düzeyini ölçen endeks, diğeri ise bu risklere karşı ne kadar hazırlıklısınız şeklinde olan bir endeks. İki endekste de Türkiye ortalamaların üstünde çıktı. Endişede Türkiye 3.2 ile dünya ortalamasının üstünde, hazırlılıkta da 3.5 ile yukarda yer aldı. Buradan çıkan sonuç ise biz kendimizi hazır hissediyoruz ama endişe düzeyimiz yüksek.”
Yapılan araştırmada kaygı durumunda globalde ilk sıra regülasyon ki buna katılımcıların yorumlarından çıkan sonuca göre bakıldığında iyi bir regülasyon olmasını herkesin desteklediği, fakat kaygı veren durumun çok sık olması olarak değerlendirilebileceğini ifade eden Talar Gül, “Türkiye’de de regülasyon olması yönünde bir endişe yok. İyi bir regülasyonda herkes hemfikir. Ama kaygı, normal işlerini aksatacak düzeyde sık olması yönünde. İkinci kaygı ekonomik durum sonrasında yatırım gelirlerindeki düşüş ve bunların tabiki hayat sigortalarında özellikle olabilecek etkileri. Üçüncü kaygı kategorisinde yeni teknolojileri ile gelen değişim ve bunlara şirketlerin bunlara nasıl ayak uyduracağı konusu bunun içine de siber risk endişeleri girdi. Siber risk bu yıl sıralamaya çok üst seviyeden girdi. Bu konu ülkemizde de endişe yaratıyor. İlerde bu konunun sigorta sektörünün dikkatini ve zamanını alacağını düşünüyoruz” diye konuştu.
Türkiye’de yönetim kaygıları da dikkat çekti
Araştırmaya Türkiye’de katılanların ağırlıklı olarak hayat dışı şirket yöneticileri olduğunu paylaşan Talar Gül, Türk yöneticilerin, dünya sonuçlarından farklı olarak daha çok yönetime ilişkin kaygıları olduğunu bildirdi. Gül Türk yöneticilerin kaygılarının yönetim kalitesi ve risklerin yönetimine odaklandığının altını çizdi.
Gül, Türkler için önemli bir kaygı kaynağının da teknolojiye hazırlık ve bunun yönetimi olduğunu da belirtti. Gül, araştırmadan çıkan sonuçlara göre, Türkiye’deki şirketlerin ajandasında yeni teknolojilerin üst sıralarda yer aldığını, regülasyonlarda vergilemedeki belirsizliklerin de bir endişe kaynağı olarak dikkat çektiğini sözlerine ekledi.
Araştırmanın Türkiye tarafından çıkan sonucu değerlendiren Talar Gül, Türk sigorta sektörünün kaygılı olduğunu fakat, çabalayan bir sektör görüldüğünü ifade etti. Gül, “Yeni teknolojilere yatırım yapan, insan kalitesini iyileştiren, altyapısını iyileştirmek isteyen ve bunu talep eden arzulayan bir sektörümüz var. Sektördeki şirketlerden, birlik bünyesinde konuştuğumuz kişilerden aldığımız dönüş bu. Çok çaba görüyorum ve bunların neticelerini almak gerekiyor” diye konuştu.
Sigorta sektörünün istediği kâr rakamlarına ulaşamamasının nedenlerini değerlendirmesini istediğimiz Talar Gül, “Türkiye zenginleştikçe insanları refah düzeyi artıkça sigortalanacak alan artacaktır. Büyüme ve zenginleşme ile birlikte sigortalayacağımız varlığımızın artması söz konusu, buna yönelik sigorta sektörüne artacak güven, sigortalama refleksinin artması ve buna yönelik algının iyi yönetilmesi çok önemli. Bunlar başarıldığında sektörün kâr etmemesi mümkün değil. Tabiki bir de sermaye birikimi ile alakalı bir durum var. Bakın Türkiye’deki toplanan primleri burada tutamıyoruz ve aldığımız primin büyük bir kısmı yurtdışına reasürans piyasasına gidiyor. Burada sermaye birikiminin artması durumunda bunun da kârlara olumlu yansıyacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Sektördeki yabancı yatırımcılarla ilgili de Gül, “Global stratejilere göre, 5 sene sonra revizyonlar olabilir. Ama bu hareketleri pozitif olarak görmek lazım” dedi.
Sigorta sektöründe çok önemli potansiyel var
Sigorta sektörüne yönelik görüşlerini paylaşan Talar Gül, bu kadar zorluklara rağmen, sigorta şirketlerinin düşük marjlarla çalıştıklarını çok düşük kârlar görüldüğünü söyledi. “Yine de burada çok önemli bir potansiyel olduğunu düşünüyorum” diyen Gül sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü pazara tamamen ulaşılmış değil. Türkiye büyüyen ve gelişen bir ülke bu nedenle altyapı yatırımları büyümeye devam ediyor ve bunlar sektör için önemli fırsatlar. Bir iki sene daha bu zorluklar devam edecektir ama orta ve uzun vadede ilk önce Türkiye’nin kendi ekonomik seviyesinin sonra da dünya ekonomisinde de daha iyi bir yere ulaşacağını düşünüyorum.”
Türk sigorta sektörü değişikliği talep ediyor
Araştırma sonuçlarını Türkiye özelinde değerlendiren Talar Gül, iki senede bir yapılan bir araştırmaya Türkiye’nin önemli katılımcı sağladığını belirterek, “Türkiye özelinde şunu çok net görebiliyoruz. Türk sigorta sektörü değişikliği talep ediyor. İstiyor ve talep ediyor. Hızlandırmak da istiyor. Verilen cevaplarda anladığımız önemli bir konu ise sektördeki rekabet düzeyi ve bu endişe yaratıyor” şeklinde konuştu. “Rekabet her sektörde olan bir şey” diyen Talar Gül sözlerini şöyle sürdürdü: “Rekabeti bazı sigorta tiplerinde belli bir pazar payını tutturmak amacıyla yapıldığını görüyoruz. Sigorta sektörü aldığınız kararların sonuçlarını belki iki sene sonra görebileceğiniz bir sektör, bu nedenle ok iyi araştırma ve analiz yapmanız gerekiyor. Burada alınan kararlarında çok dikkatli alındığını düşünüyorum, bu nedenle rekabette olmayayım diye bir düşüncenin çok kolay alınabileceğini düşünüyorum.”