”Japonya ile güçlendirilmiş işbirliği üzerinde çalışmalıyız”
Hisarcıklıoğlu, Türkiye ve Japonya'nın 4 ana eksen üzerine güçlendirilmiş bir ekonomik işbirliği modeli üzerinde çalışması gerektiğini bildirdi.
İSTANBUL - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye ve Japonya'nın önümüzdeki 10 yıllık zaman diliminde gıda güvenliği, Ar-Ge ve inovasyon, düşük karbonlu ekonomiye geçiş ve üçüncü ülkelerde işbirliği konusunda güçlendirilmiş bir ekonomik işbirliği modeli üzerinde çalışması gerektiğini bildirdi.
Türk-Japon İş Konseyi 18. Ortak Toplantısı'nın açılışında konuşan Hisarcıklıoğlu, 2010'da Asya'nın iki büyük ekonomik gücü olan Türkiye ve Japonya'nın dostluğunun 120. yılını ve Türkiye'de Japon Yılı'nı kutladıklarını hatırlatarak, Türk halkının hep dostluk gördüğü Japon halkına her zaman büyük sevgi ve saygı duyduğunu ifade etti.
İki ülkenin, aralarındaki dostluğa karşın ekonomik ilişkileri istenen seviyelere çıkaramadığını belirten Hisarcıklıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu yüzden Asya'nın iki uzak komşusu, Türkler ve Japonlar olarak yeni ortak başarı öyküleri yazmaya hepimizin ihtiyacımız vardır. Türk-Japon dostluğunun 120. yılını ve Türkiye'de Japon Yılı'nı kutlarken, gelin ortak akıl ile ikili ekonomik ilişkilerimizin çok boyutlu haritasını yeniden çizelim. Ekonomik ilişkilerimizi geleneksel yöntemlerin ötesinde geniş bir vizyon ve yeni nesil işbirliği mekanizmaları ile destekleyerek güçlü bir ekonomik ortaklık kurabileceğimizi düşünüyorum. Bunun için önümüzdeki 10 yıllık zaman diliminde 4 ana eksen üzerinde güçlendirilmiş bir ekonomik işbirliği modeli üzerinde çalışmalıyız. Bu 4 ana eksen; gıda güvenliği, Ar-Ge ve inovasyon, düşük karbonlu ekonomiye geçiş ve üçüncü ülkelerde işbirliğidir.
İlk olarak önümüzde duran ve en önemli küresel sorun olan gıda güvenliği konusunda işbirliği yapmalıyız. Yılda 60 milyar dolar gıda ithalatı yapan Japonya'nın gıda güvenliği için ortak tarım yatırımları yapabiliriz. Nitekim ekilebilir tarım arazisi büyüklüğü bakımından dünyadaki ilk 12 ülke içinde yer alan Türkiye, doğal ve organik tarım ürünleri bakımından son derece zengin bir ürün çeşidine sahiptir. Özellikle dünyanın en verimli arazilerine sahip olan ve sulu tarıma açılan Güneydoğu Anadolu Bölgemizde ortak tarımsal projeler gerçekleştirebileceğimize inanıyorum. Ortak yatırımlarımızla Türkiye'de ürettiğimiz tarımsal ürünleri komşu ülkelere ihraç etme imkanı bulunmaktadır. Bu noktada komşu coğrafyalarda ve Avrupa ülkelerinde yaklaşık yarım trilyon dolarlık bir agro-business potansiyeli bulunduğunu da gözden kaçırmamak gerekiyor."
Japon şirketlere Ar-Ge yatırım teşviklerinden yararlanma daveti
Rifat Hisarcıklıoğlu, iki ülke arasındaki ekonomik işbirliğinin ikinci ana ekseninin Ar-Ge ve inovasyon alanlarında işbirliği olması gerektiğini, Türkiye'nin 26 adet teknoparkı, üniversiteleri ve kaliteli mühendisleri ile Ar-Ge yatırımları için cazip bir yatırım merkezi olduğunu vurgulayarak, "Ar-Ge ve inovasyon süreçlerinin küreselleştiği bir dönemde ileri bir sanayi ülkesi olan Japonya'nın şirketlerini Türkiye'nin Ar-Ge yatırım teşviklerinden yararlanmaya davet ediyoruz" dedi.
Güçlü Türk-Japon ekonomik ortaklığının üçüncü ekseninin ise düşük karbonlu ekonomiye geçiş için işbirliği olması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, enerji verimliliği, çevreye duyarlı teknolojilerin sanayiye adapte edilmesi, bu alanda yeni teknolojilerin geliştirilmesi, doğa ile barış içinde kalkınma anlayışının beraberinde getireceği iş fırsatlarının Türk ve Japon şirketlerini yeni işbirliklerine yöneltebileceğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, "Türkiye'nin ihtiyacı olan içme suyu, evsel atık su, katı atıklar, kirlilik kontrolü ve endüstriyel atık su konuları önümüzdeki 10-15 yıl içerisinde en az 90 milyar dolarlık bir yatırım fırsatı getirecektir. Ayrıca 2 ülke özel sektör kuruluşları olarak düşük karbonlu ekonomiye geçişin küresel yönetişimin mimarisini oluşturmak için ortak çalışmalara yönelebiliriz" şeklinde konuştu.
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin gelecek 10 yılda 100 milyar dolardan fazla enerji yatırımı yapacak olan bir ülke olduğunun altını çizerek, şunları ifade etti:
"Nükleer enerji konusunda Japonya'da da söylemiştik, Türkiye'nin kimseyle şu anda bir evliliği söz konusu değil. Nükleer enerjide sadece Japonya, siz de tek değilsiniz, bakın onu da size ifade edeyim. Şu anda nükleer enerji yatırımı konusunda Amerika ve Kanada başta olmak üzere, birçok ülke Türkiye ile ilgili plan programlarını, hedeflerini belirliyor. Toshiba firması bir görüşme yapmıştı benimle, bu konuda Toshiba firması da ilgilendiğini söylemişti. Gelin Türkiye'ye ama tek olmadığınızı bilin ve önemli bir rekabet ortamı içinde Türkiye'nin lehine olacak en doğru karar kimleyse, o yapacak."
Yenilenebilir enerji kanunu
Yenilebilir enerjiye çok önem verdiklerini vurgulayan Zafer Çağlayan, "Enerji çeşitliliğine çok önem veriyoruz ve bu çerçevede yenilenebilir enerjiyle ilgili kanunumuz çok kısa bir süre içinde zannediyorum ki önümüzdeki 20-25 gün içinde TBMM Genel Kurulu'na inecek ve kanun çıkmış olacak. Bu son derece önemli bir hadise" diye konuştu.