İzmir'de elektrik akımı faciasında 42 sanığa 22,5 yıla kadar hapis istemi

İzmir'de akıma kapılan 2 kişinin ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmada iddianame hazırlandı. İddianamede 42 kişi yer alırken, bu isimlere 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan 22 buçuk yıla kadar hapis cezası istendi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İzmir'in Konak ilçesinde 12 Temmuz'da sağanak sırasında su birikintisine basan 23 yaşındaki Özge Ceren Deniz ve 44 yaşındaki İnanç Öktemay, elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. Olay yerindeki incelemede, elektrik kablolarının açıkta durduğu, bölgedeki esnafın da daha önce durumu şikayet ettiği belirlendi. 

Soruşturma kapsamında çok sayıda şüpheli için gözaltı talimatı verilirken, bazıları gözaltıdan sonra serbest bırakıldı. Zanlılardan 14'ü ise tutuklandı. Daha sonra bir kişi tahliye edildi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı bugün tamamladı.

Savcılık 13'ü tutuklu 42 kişi hakkında 15’er yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İddianamede Gediz Elektrik Genel Müdürü Uğur Yüksel, İZSU Genel Müdürür Gürkan Erdoğan, İZSU Genel Müdür Yardımcısı Serdar Sadi, Adana Belediyesi Genel Sekreteri İZSU eski Genel Müdür Ali Hıdır Köseoğlu, Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. Metropol Bölge Müdürü Ali Arcan, Gediz Elektrikten Dağıtım Sistem İşletme ve Bakım Müdürü Ekrem Yıldırım ve Yapım İşleri Sorumlusu Uzmanı Alper Doğan'ın da ismi yer aldı.

Kurumlar kusurlu bulundu mu?

İddianamedeki bilirkişi raporlarında, kazada Gdz Elektrik ve İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU) firmalarının asli kusurlarının olduğu görüşü yer alırken, olayın gerçekleşmesinde öngörülemeyecek ve önlenemeyecek herhangi bir olağanüstü doğa olayının bulunmadığı, vefat edenlerin olayın gerçekleşmesini tetikleyecek herhangi bir tehlikeli hareketlerinin ve kişisel kusurlarının olmadığı belirtildi.

Raporda, olayın yaşandığı gün ızgaraların yağmur suyunu tahliye edememesinden, ızgaraların rutin bakım ve temizliğinin olması gerektiği şekilde yapılmadığı kanaatine varıldığı kaydedildi.

'Çok tehlikeli durum oluştu'

Olay yeri fotoğraflarının da eklendiği raporda, ızgaraların ağzına kadar çamur, atık, yağmur suyu ve pislikle dolu olduğu, ızgaralardan tahliye olamayarak yola dolan yağmur sularının izolasyonu zedelenmiş akım yüklü kablo ve ızgara ile teması sonucunda kaçak elektrik yüklü su birikintisi oluşmasının çok tehlikeli durumu yarattığı tespitine yer verildi.

Raporda, bölgedeki bir iş yerine ait video incelendiğinde, 4 Ocak'ta olayın yaşandığı yerde bulunan ve mühendislik firması tarafından yapılan yağmur suyu ızgaralarının beton rögar kütlesinin montajı esnasında kabloların çekiştirildiği, balyozlarla etrafına vurulduğunun görüldüğü anlatıldı.

Bölgedeki arıza biliniyor muydu?

Yer altı elektrik kablolarının döşendiği kazının olması gerekenin yarısı kadar yapılmasının olayın yaşanmasında doğrudan etken ve ağır kusur olduğu kaydedilen raporlarda, "9 Ocak 2024'te elektrik kablosunda yapılan tespite ilişkin sistem içi haberleşme yazılımında 'yerden geçen kablolardan duman çıkmakta, mazgala giderse elektrik çarpması oluşabilir' bilgisinin sisteme aktarıldığı görülmektedir. Buradan, olayın yaşanmasından çok önce aslında olayın yaşandığı noktada ciddi bir arızanın olduğu kanısına varılıyor. Eğer elektrik yer altı kabloları projesine göre olması gerektiği yerde, yani projesine göre 70 santimetre derinlikte olsaydı, ızgaranın beton kütlesi oturmuş olsa bile kablolara hasar veremeyecek olduğundan kazanın yaşanmayacağı açıkça ortada." değerlendirmesi yapıldı.

Sanıklar ne dedi?

Şüpheli ifadelerine de yer verilen iddianamede İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan'ın "Kurum bünyesinde 7 bin personel bulunmaktadır. İzmir ve 30 ilçenin tümüne hizmet vermektedir. Dolayısıyla burada gerçekleşen her olaya bizzat genel müdür tarafından müdahale edilmesi ve genel müdürün sorumluluğun doğması kabul edilebilir değildir. Ayrıca son olarak olayın olduğu yere Gediz görevlileri müdahale etmiştir. Dolayısıyla illiyet bağı ortadan kalkmıştır." sözleri aktarıldı.

Gdz Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Uğur Yüksel'in de "2024 Ocak ayında İZSU tarafından yapılan mazgal döşemesinde ve devamında kurumumuzdaki görevlilerin arıza kaydı sonrası yaptığı tadilat ve onarım işlemlerinde savcılığınızca soruşturma başladıktan sonra haberdar oldum. İZSU çalışma yaptığı yerde kurumumuzdan gözlemci bulundurması gerekliliğine ilişkin kurumumuzla irtibat kurmamıştır." ifadeleri kaydedildi.

'Dikkatli ve özenli davranmadılar'

Eski İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu ise savunmasında 2022 yılında İZSU Genel Müdürlüğünde göreve başladığını ve 2024 yılı nisan ayında ayrıldığını belirterek, görev süresinde kurumdaki görevlilerle hareket ettiğini, bu görevlilerin her birinin görevleri çerçevesinde yaptıkları hatalardan kendisinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, olay yerinde en son işlem yapan kurumun Gdz Elektrik olduğunu belirtti.

Olaya ilişkin cumhuriyet savcısının değerlendirmesinde, "Gdz Elektrik Dağıtım A.Ş. ve İZSU Genel Müdürlüğü ile bu kurumların yüklenici firmaları yetkilileri ile görevlileri olan şüphelilerin, İnanç Öktemay ve Özge Ceren Deniz'in elektrik kaçağından kaynaklı olarak vefat etmelerinde süre gelen ihmaller ve teknik kusurlar silsilesi ile zincirleme kusurlarıyla gerekli dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranmak suretiyle üzerlerine atılı eylemlerine uyan 'bilinçli taksirle öldürme suçunu' işledikleri tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır." ifadeleri yer aldı.

İstenen cezalar

Cumhuriyet savcısı, 51 şüpheliden 9'unun dosyalarının ayrıldığı olayla ilgili 42 şüpheli hakkında, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 22,5'ar yıla kadar hapis istedi.

Özge Ceren Deniz'in ailesinin avukatı Ayşe Sarıçiçek, soruşturma kapsamında ev hapsi verilen 2 şüpheliden biri olan Gdz Elektrik personeli elektrik mühendisi T.E.'nin ekiplerce evinde bulunamadığını, şüphelinin tutuklanması talebini savcılığa ilettiklerini belirtti.