İzmir'in vergi rekortmeni Philsa Philip Morris Sabancı

İZMİR - İzmir'in kurumlar vergisi rekortmenleri listesinde 135 milyon 469 bin lira tahakkuk eden vergi ile Philsa Philip Morris Sabancı Sigara Tütüncülük AŞ birinci, 39 milyon 802 bin liralık tahakkuk eden vergi ile JTI Tütün Ürünleri Pazarlama AŞ ikinci, 14 milyon 643 bin liralık tahakkuk eden vergi ile MSC Gemi Acenteliği AŞ üçüncü sırada yer aldı.

İzmir Vergi Dairesi Başkanı Mustafa Gürhan Acar, düzenlediği basın toplantısında, İzmir'de 2009 yılı tahakkuk ettirilen kurumlar vergisi tutarlarına göre ilk 100'e giren mükelleflere ilişkin bilgileri açıkladı.

Kentte toplam 47 bin 789 mükellefin bulunduğunu, bunun 45 bin 430'unun sermaye şirketi olduğunu belirten Acar, 2005'ten 2008'e kurumlar vergisi beyanlarının sürekli bir artış gösterdiğini, ancak 2008'den 2009'a geçişte alınan beyanname sayısı yüzde 0,23 oranında artsa da ekonomik krizin etkisiyle beyan edilen toplam kurumlar vergisi matrahının yüzde 0,33 azaldığını anlattı.

Beyan edilen kurumlar vergisi toplam matrahının 2008'de 4 milyar 29 milyon 361 bin lira, 2009'da 4 milyar 16 milyon 249 bin lira olduğu bilgisini veren Acar, toplam tahakkukun ise 2008'de 806 milyon 760 bin lira, 2009'da yüzde 0,52 azalmayla 802 milyon 525 bin lira olarak gerçekleştiğini ifade etti.

Türkiye genelinde en yüksek beyanda bulunan ilk 100 mükellef arasında İzmir'den 2008'de 4 mükellefin bulunduğunu, 2009'da ise Philsa Philip Morris Sabancı Sigara Tütüncülük A.Ş ve JTI Tütün Ürünleri Pazarlama A.Ş olmak üzere 2 mükellefin yer aldığını dile getiren Acar, il genelinde 2009 dönemi kurumlar vergisi rekortmenler listesindeki ilk 10 mükellefi şöyle sıraladı:

"İlk sırada 135 milyon 469 bin liralık tahakkuk eden vergi ile Philsa Philip Morris Sabancı Sigara Tütüncülük A.Ş, ikinci sırada 39 milyon 802 bin liralık tahakkuk eden vergi ile JTI Tütün Ürünleri Pazarlama A.Ş, üçüncü sırada 14 milyon 643 bin liralık tahakkuk eden vergi ile MSC Gemi Acenteliği A.Ş yer alıyor.

Dördüncü sırada Pınar Süt Mamulleri Sanayi A.Ş, beşinci sırada isminin açıklanmasını istemeyen bir mükellef bulunurken, sırasıyla Schneider Elektrik Sanayi A.Ş, JTI tütün Ürünleri Sanayi A.Ş, Pınar Entegre Et ve Un Sanayi A.Ş, Seramiksan Turgutlu Seramik Sanayi ve Ticaret AŞ ve 10. sırada yine isminin açıklanmasını istemeyen bir mükellefimiz var."

Acar, ilk 10'daki mükelleflere ait toplam tahakkuk eden vergi tutarının 256 milyon 246 bin lira olduğunu, bunların beyanının ilk 100'deki mükelleflerin kurum kazançlarının yüzde 61'ini, kurumlar vergisi toplam kazancının ise yüzde 32'ini oluşturduğunu bildirdi.

Mustafa Gürhan Acar, ilk 100 mükellefin faaliyet konuları itibariyle dağılımı ve tahakkuk eden vergi paylarına bakıldığında ilk sırada yüzde 48,7'lik pay ile sigara ve tütün fabrikasının bulunduğunu, bunu yüzde 8,1'lik payla gıda ürünlerinin, yüzde 2,5 ile elektrik malzemeleri imalinin izlediğini söyledi.

İzmir'deki ilk 100 mükellefe ait toplam tahakkukun 2008 yılında 435 milyon 748 bin lira olduğunu, 2009'da bu rakamın yüzde 3,04 azalmayla 422 milyon 498 bin lira olarak gerçekleştiğini aktaran Acar, ilk 100 mükellef adına tahakkuk eden kurumlar vergisinin toplam kurumlar vergisi tahakkuku içerisindeki payın 2009 vergilendirme döneminde yüzde 52,6 olarak gerçekleştiğini, bir önceki yıl bu oranın 54 olduğunu bildirdi.

Nisan 2010 verileri, ithalatın ve ihracatın artığını gösteriyor

Acar, 2008 yılından 2009'a geçişte ekonomik krizin etkilerinin yoğun şekilde gözlendiğini, 2010'da ise Nisan ayı verilerine göre KDV ve ÖTV'deki değişikliklerin dikkat çekici olduğunu söyledi.

2010 Nisan ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre dahilde alınan KDV'de yüzde 25, ÖTV'de ise yüzde 32'lik bir artışın yaşandığını belirten Acar, "En çarpıcı rakam da ithalattan alınan KDV'de oldu. 2010 Nisan'da, 2009 Nisanına göre ithalatta alınan KDV yüzde 59,55 oranında yükseldi. Bu, ihracatın da arttığının bir göstergesi. Zira ithalatın artışı, aslında ihraç edilen ürünlerin ara malındaki artışa işaret ediyor. Yani hem ithalatın hem de ihracatın arttığı görünüyor" diye konuştu.

Vergi denetimlerine ilişkin soru üzerine Acar, bu konudaki planlama çalışmalarını sürdürdüklerini, önümüzdeki dönemde özellikle kayıt dışının fazla olduğu sektörlere daha fazla yönelmeyi istediklerini anlattı.

Acar, denetimin devlete maliyetinin yüksek olduğunu, bu nedenle denetimleri en optimum şekilde gerçekleştirmeyi planladıklarını, bunun da ciddi altyapı çalışmalarını gerektirdiğini, bu çalışmaların devam ettiğini bildirdi.

"Veri ambarı" sayesinde kayıt dışına ilişkin çapraz kontrollerin yapılabildiğini ifade eden Acar, bu kapsamda sektör sektör değerlendirmelerin yapıldığını, banka kayıtlarından yararlanıldığını, bu çalışmaların tahakkuk artışını sağlayacağını söyledi.

Acar, gayrimenkul gelirlerine dair denetimlerin sorulması üzerine de bu alanda son dönemde yoğun bir matrah artışının yaşandığını belirtti.