İzmir'de aynı tip silahla 3 günde 3 cinayet
Dün Balçova ilçesinde iki kişi bugünde Konak ilçesinde bir kişi aynı tip silahla öldürüldü. Polis, görgü tanıklarının ifadesi doğrultusunda hazırladığı robot resmi basına dağıttı
İZMİR - İzmir'in Konak ilçesinde, Fevzipaşa Bulvarı'nda, bir otomobilin içinde cesedi bulunan travestinin, Balçova'da bir gün arayla işlenen cinayetlerde olduğu gibi, 7.65 mm çapında tabanca kullanılarak öldürüldüğü belirlendi.
Alınan bilgiye göre, travestinin araç içinde cesedinin bulunduğu Fevzipaşa Bulvarı 913 Sokak girişinde inceleme yapan Kimlik Tespit ve Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri, otomobilde bir boş kovan ve bir mermi buldu.
Ele geçirilen kovan ve merminin 7.65 çapındaki silaha ait olduğu tespit edildi. Kovan, balistik inceleme için İzmir Kriminal Polis Laboratuvarına gönderildi.
Ölen kişinin ''Hazal'' takma isimli H.A. (30) olduğu ve çantasının alındığı kaydedildi.
İzmir'in Balçova ilçesinde, cumartesi gecesi banka çalışanı Esra Yaşar (27) önceki gece de üniversite öğrencisi Ayşe Selen Ayla (22) silahla başlarından vurularak öldürülmüş ve çantaları çalınmıştı. Yaşar ve Ayla'nın 7.65 mm çapında silahla vurularak öldürüldüğü belirlenmişti.
2 kiş daha aynı tip silahla vuruldu
Dün İzmir'in Balçova ilçesinde, Esra Yaşar ile Ayşe Selen Ayla adında iki kişi 7.65 milimetre çapında mermiyle sokak ortasında vurularak öldürüldü.
Esra Yaşar'ın öldürüldüğü bölgede boş kovan bulunamazken, vücudunda kalan mermi çekirdeği Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı'na gönderildi. İncelemede Yaşar'ın, 7.65 milimetre çapında mermiyle vurularak öldürüldüğü tespit edildi.
Yaşar'ın ardından önceki gün Ayşe Selen Ayla'nın öldürülmesi üzerine, bölgede inceleme yapan ekipler olay yerinde bir boş kovan ele geçirdi. Kriminal incelemede, boş kovanın 7.65 milimetre çapında mermiye ait olduğu belirlendi.
Özel ekip kuruldu
İzmir Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz, birer gün arayla 2 genç kadının tabancayla öldürülmesi olayı üzerine, konuyla ilgili gelişmeleri yakından takip etmeye başladı.
Yılmaz, Asayiş Şube Müdürlüğü yetkilileriyle yaptığı görüşmelerin ardından, soruşturmayı özel bir ekibin üstlenmesi talimatını verdi. Cinayet Büro amirliğinin yanı sıra, Asayiş Şube Müdürlüğünün diğer birim ekiplerinin de olayla ilgili bilgi toplayıp sorgulama yaptıkları, toplanan bilgilerin soruşturmanın başındaki özel ekibe iletildiği ve her türlü ayrıntının değerlendirilerek bir sonuca ulaşılmaya çalışıldığı kaydedildi.
Alışveriş dönüşü öldürülmüş
Önceki gün sokak ortasında öldürülen İzmir Ekonomi Üniversitesi öğrencisi Ayşe Selen Ayla'nın, alışverişten döndüğü sırada silahlı saldırıya uğradığı belirlendi.
Olay yerinden uzaklaşırken vatandaşların "şüpheli"gördüğü kişilerin eşkallerini belirlemeye çalışan polis, bölgedeki tüm güvenlik kamera görüntülerini inceleme altına aldı.
Olayla ilgili soruşturmayı sürdüren Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, iki gün art arda meydana gelen cinayetlerin bağlantılarını araştırmaya başladı.
Olay meydana geldiği sokağın 50 metre ilerisinde, pansiyon tarzı odalara bölünmüş bir öğrenci evinde kalan Ayşe Selen Ayla'nın Ekonomi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi 1. sınıf öğrencisi olduğu ve okula Dokuz Eylül Üniversitesi Matematik Bölümünden geldiği öğrenildi. Arkadaşları, çok sakin ve ılımlı bir yapıya sahip olan Ayla'nın öldürüldüğünü duyduklarında şok yaşadıklarını, kendisini rahatsız eden herhangi birinin de bulunmadığını, tesadüf olarak kurban seçildiğini düşündüklerini söyledi.
Ayla'nın aynı pansiyonda kalan Cansu isimli arkadaşının, evlerinin yakınında bir kadının öldürüldüğünü öğrenince Ayla'yı bilgilendirmek ve eve dönmesi için mesaj attığını ve cevap alamayınca da telefonla aradığını, telefonu açan kişinin soluk soluğa olduğunu ve hemen kapattığını okul arkadaşlarına ve emniyet yetkililerine anlattığı öğrenildi.
Cenazesi toprağa verildi
Esra Yaşar'ın cenazesi, Adıyaman'da toprağa verildi. Tabuta sarılarak ağlayan ve sinir krizi geçiren Esra Yaşar'ın ablası Tuba Yaşar, kardeşini görmek istediğini belirterek tabutun açılmasını istedi. Yakınları, kardeşinin fotoğrafına sarılarak ağlayan Tuba Yaşar'ı sakinleştirmeye çalıştı.
Baba İsmet Yaşar ve aile fertleri, Esra Yaşar'ın öldürülmesinin "töre cinayeti" olarak yansıtılmasına tepki gösterdi, olayın bir kapkaççı tarafından gerçekleştirildiğini ileri sürdü.