"İtirazda bulunmak için fırsatımız var"
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Böke, partisinin MYK toplantısı sonrası yaptığı açıklamada "şimdi düzeni değiştirmek için bu siyasete bir itiraz bir ikazda bulunmak için bir fırsatımız var" diye konuştu.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, parti genel merkezinde toplandı.
Toplantı sonrası MYK'ya ilişkin açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, iki gün sonra 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olduğunu anımsatarak, "Ne yazık ki biz kadınlar, Kadınlar Günü'ne çok zor ve ağırlaşan koşullarda giriyoruz. Türkiye'de kadın olmak zor. Türkiye, 144 ülke arasında eşitsizliğin en çok yaşandığı ülkeler arasında 15. sırada. Kadının ekonomiye katımında Türkiye, 144 ülke arasında 129. sırada. Kadının eğitime erişiminde Türkiye, 144 ülke arasında 109. sırada. Kadının siyasete katılımında Türkiye, 144 ülke arasında 113. sırada. Türkiye'de kadın olmak demek her an can korkusuyla, her an evinizin içinde dahi şiddete maruz kalmak tehdidiyle yaşamak demek.Türkiye'de iki kadından birisi aile içi şiddet yaşıyor." diye konuştu.
"Tahrik indirimi yaparsanız, şiddetten sorumlu olursunuz"
Böke, "Eğer siz hala yıllardır yapılan bütün taleplere rağmen, sayısız yasa tekliflerine, kadın derneklerinin inanılmaz çabalarına rağmen kadın cinayetlerinde tahrik indirimi yaparsanız, kadına şiddetten siz sorumlu olursunuz. 'Kadınlar bizim için korunacak çiçektir.' demek sizi bu sorumluluktan asla kurtarmaz.
2,5 yıldır yaşanıyor olan fiili başkanlık dönemi en çok kadını yok saydı. 433 bin kadın bu 2,5 yıl içerisinde fiili başkanlık hırsı sebebiyle işsiz kaldı. Şimdi işte buna 'hayır' deme zamanı, şimdi düzeni değiştirmek için bu siyasete bir itiraz bir ikazda bulunmak için bir fırsatımız var." dedi.
"Kutuplaştırmaya daha fazla sarılıyorlar"
16 Nisan'da yapılacak halk oylamasına sayılı günler kaldığını anımsatan Böke, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye, hayırlı bir geleceğe doğru hızla yol alıyor. Hayır, dalga dalga büyüyor. Bunun karşısında saray rejimi, Türkiye'yi bölme, kutuplaştırma, cepheleştirme çabalarına son sürat devam ediyor. Türkiye'ye anlatacak bir gelecek hikayesi kalmayanlar, son çare korkuya ve korkutmaya başvuruyorlar. Giderek, düşmanlaştırmaya ve kutuplaştırmaya daha fazla sarılıyorlar. Daha geçtiğimiz günlerde, şu karanlık ve kışkırtıcı ifade kullanıldı, '15 Temmuz gecesi F16'larla bomba yağdıranlar, bugünün 'hayır'cılarıdır' dendi. Bu ifadenin kendisi açıkça bölücülüktür. Bu ifadenin kullanılması Türkiye'ye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Bu sözlerin devleti temsil etmesi gereken birinin ağzından çıkmış olması tarihe geçecek bir hatadır."
Benzer sözleri daha önce de duyduklarını ifade eden Böke, "2010 referandumundan sonra o referandumda 'hayır' diyenler, darbecidir denilmiştir. Oysa sonradan gördük ki o referandumda 'evet' diyenler hepimizin tepesine bomba yağdırdı, bir darbe girişiminde bulundurlar. Mesela Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davaların, birilerine 'darbeci' denilmişti, sonradan ortaya çıktı ki o davalarda FETÖ tarafından Türkiye'nin vatansever subayları tasfiye edilmiş ve 15 Temmuz'da milletin üzerine bomba yağdıracak bir ordu yapısı kurulmuştu. Biz bu hikayeyi daha öncede dinledik. Şimdi bir gerçeğin hatırlanması gerekiyor. 15 Temmuz'da Meclis'in, bu milletin üzerine bomba yağdıranlar, bugün Türkiye'nin hayrında birleşen milyonlar değildir. Bizzat bugün 'hayır' diyenleri darbecilikle suçlayanların bilerek, isteyerek, aracı olarak devlete ve orduya yerleştirdikleri hainledir." dedi.
"Bugün 'hayır' diyenler, sizi ısrarla uyaranlardır"
"Bugün 'hayır' diyenler, siz FETÖ tarafından güya kandırılırken sizi ısrarla uyaranlardır." ifadelerini kullanan Böke, "Bugün 'hayır' diyenler, siz terör örgütüne bu devleti teslim ederken 'Sakın ha yapmayın' diyerek sizi uyaranlar. Bugün 'hayır' diyenler, sizin FETÖ ile ele ele kumpas davalarıyla hapsettiğiniz vatansever askerler ve aydınlar. Bugün 'hayır' diyenler, siz bir başka terör örgütüyle al gülüm ver gülüm müzakere yaparken, şehirler bomba yığınağına dönüşürken ve göz yumulurken buna 'yapmayın' diyenler. Bugün 'hayır' diyenler, evladını Türkiye'de PKK'ya, Suriye çöllerinden IŞİD'e şehit veren anneler, şehit anneleri. Bugün 'hayır' diyenler, sizin rant düzeninizle işletmekte ısrar ettiğiniz madenlerde can güvenliği olmayan, ölüme terk ettiğiniz madenciler ve onların aileleri. Bugün 'hayır' diyenler, söz verdiğiniz halde asla kadro vermediğiniz ve vermeyeceğinizi bildiğimiz taşeron işçiler. Bugün 'hayır' diyenler, kaldırmaya hazırlandığınız kıdem tazminatlarına ve emeklerine sahip çıkan milyonlarca işçi." diye konuştu.