İstinaf Mahkemeleri'nde sona yaklaşıyoruz
Erdoğan, "Kimse kalkıp da siyasetçiyi ve siyaseti burada yargılamaya girmesin ve herkes görevini bilsin" dedi.
ANKARA - Başbakan Erdoğan, "(İstinaf Mahkemeleri) Niçin geciktiği ortada, fakat şu anda öyle zannediyorum ki artık sona doğru yaklaşıyoruz. İstinaf mahkemeleriyle ilgili olarak zaten fiziki şartları bitirmiş vaziyetteyiz. Bunun atamalarını da HSYK ile birlikte gerçekleştirecekler, burada bizim daha başka herhalde bir sıkıntımız kalmadı" dedi.
Erdoğan, Kuvety'e hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, ziyaretine ilişkin bilgi verdi, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin "Tutukluluk süreleriyle ilgili tartışma hala sürüyor. Yeni açıklamalar oldu. Yargıtay Başkanı İstinaf Mahkemelerinin yargıdaki yükün hafifletilmesi açısından bir an önce kurulması gerektiğini söylemişti. Adalet Bakanı da bunun tek başına çözüm olmayacağını ama radikal önlemler alınacağını ifade etmişti. Siz bu tartışmayı nasıl değerlendiriyorsunuz, bu radikal önlemler ne olabilir?" şeklindeki sorusu üzerine, "Bu konularla alakalı gerek Adalet Bakanım, gerek Başbakan Yardımcım zaten çok geniş açıklamalar yaptılar. İlk defa, bir iki bu açıklamalar yapılıyor. Fakat nedense hala bazı konularda ısrarlar var" dedi.
İstinaf mahkemeleriyle ilgili kanaatlerinin, düşüncelerinin belli olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Niçin geciktiği, bu da ortada, fakat şu anda öyle zannediyorum ki artık sona doğru yaklaşıyoruz. İstinaf mahkemeleriyle ilgili olarak zaten fiziki şartları bitirmiş vaziyetteyiz. Sadece bu konularla ilgili atama safhasında Adalet Bakanlığımız. Bunun atamalarını da HSYK ile birlikte gerçekleştirecekler, burada bizim daha başka herhalde bir sıkıntımız kalmadı. Diğer hususlarda ise şu anda yine arkadaşlarımız gerek Cemil bey, gerekse Sadullah bey gerekli olan açıklamaları yaptılar. İnanıyorum ki burada yargının şu anda üzerinde toparlanan o ağır iş yükünü nasıl siyasi kanada yıkacağım buna benzer bazı yaklaşım tarzları var, bunlar da şık olmuyor.
Bir defa tamamıyla yargının kendi akışı içerisindedir, bunun siyaset mekanizmasıyla yakından uzaktan bir alakası yoktur. Yani yargıya düşmüş olanları herhalde biz o dosyaları incelemiyoruz. Dosyaları inceleyen merci bellidir. Eğer siz bunları incelemekte mahir değilseniz, zamanı iyi değerlendirmiyorsanız bunu kalkıp da siz siyasetçiye yıkamazsanız. Siyasetçinin görevi, görev alanı bellidir. Hatta hatta yargıya bir defa müdahale etmemek gibi gerek anayasadan, gerekse yasalardan hükmünü alan, bu noktada bize engeller getiren biliyorsunuz yasal düzenlemeler var. Onun için kimse kalkıp da siyasetçiyi ve siyaseti burada yargılamaya girmesin ve herkes görevini bilsin. Bakın şu anda öyle daire başkanları var ki 'ben bitirdim bütün işlerimi, önümde herhangi bir dosya yok ve süratle de işlerimi takip ediyorum' diyor. Ama edemeyenler de var herhalde onlar da başka işlerle meşgul oluyorlar."