İstikrarı sağlamak yıllarca sürecek eylem olabilir
Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, "Büyümeyi, 2010 yılında ve sonrasında güçlendirmeyi amaçlıyoruz" dedi.
İSTANBUL - Merkez Bankası Başkanı (TCMB) Durmuş Yılmaz, küresel kriz sonrasında en büyük zorluğun, istikrarı sağlamak olduğunu vurgulayarak, "İstikrarı sağlamak yıllarca sürecek bir eylem olabilir" dedi.
İstanbul'da düzenlenen "Uluslararası Arap Bankacılık Zirvesi 2010: Krizden Mali İstikrara" konulu zirvenin ikinci gününde konuşan Yılmaz, kriz sonrası düzelmenin, bu yılın ilk yarısında hızla gerçekleşmeye başladığını, ancak bir düzelme yaşansa da hala büyük riskler ve büyük zorluklarla karşı karşıya bulunulduğuna dikkat çekti. Birçok ülkenin mali sistemi tekrar canlandırmak için yeni önlemler almak zorunda kaldığını hatırlatan Yılmaz, düzelme eğrisinin çok hassas olduğunun unutulmaması gerektiğini belirterek, "İstikrarı sağlamak yıllar sürecek bir eylem olabilir" dedi.
Yılmaz, kredi değerlerinin makro ekonomik ve mali istikrar üzerinde etkilere sahip olabileceği öngörüsünde bulunarak, "Bu nedenle devam ileri ekonomilerde devam eden sorunlar, çok hızlı ve güvenilir şekilde çözülmesi bir zorunluluk" dedi.
Gelişmekte ve bütçe açıkları olan ekonomilerin halen üretim kapasitelerini artırma ihtiyacı içinde olduğuna dikkati çeken Yılmaz, bu açıdan geniş kapsamlı bir yaklaşımı benimsemek gerektiğini, farklı ekonomilere zarar verecek politika uygulamaktan kaçınılması gerektiğini savundu. Yılmaz, "Gelişmekte olan pazarların global büyümenin arkasındaki tetikleyici güçler olduğu ortada. Her bir ülkenin kapasitesine paralel katkı sağlaması gerekli. Bu sayede global talep canlandırılmalıdır" dedi.
Büyümeyi 2010 ve sonrasında güçlendirmeyi amaçlıyoruz
Türkiye ekonomine ilişkin bilgiler de veren Yılmaz, bütün gelişmekte olan ekonomiler gibi Türkiye'nin de global kriz karşısında bir testten geçtiğini ve başarılı olduğunu gösterdiğini belirterek, "Bir düzelme aşamasındayız ve büyümeyi, mali bilançoyu 2010 yılında ve sonrasında güçlendirmeyi amaçlamaktayız" dedi.
İslami finansın geliştirilmesinden yanayız
İslami finansın, ülkeler arasında bölge dahilinde ilişkileri güçlendirecek yönde fırsatlar sağlayacağını belirten Yılmaz, İslami bankaların GSYH artıracak avantajları sağladığını, bu çerçevede İslami mali kurumların daha da geliştirilmesinden yana olduklarını dile getirerek, "Bu tür bir etki mali istikrarı daha ileri götürecektir. Ortak geçmişimizi koordinasyon işbirliği yönünde geliştirmeliyiz. Ortak çıkarlarımızı gelecekte de korumayı sürdürmeliyiz" dedi.