İşte geleceği şekillendirecek 5 uygulama

İSTANBUL - Son yirmi yıl içinde, internet ve dijital teknolojiler hem yaşadığımız toplumu hem de ekonomilerimizi derin bir şekilde değiştirdi. Medyadan ticarete, sağlıktan eğitime, ulaşımdan enerjiye her sektör bu gelişmelerden payını aldı. Bundan sonrasında hayatımızı değiştirecek inovasyonlar hangileri olacak? Şirketler özellikle hangi yenilikleri yakından takip etmeliler? 

MIT Media Lab ve Technion gibi 20 önemli üniversite ve bir çok uzmanı bir araya getiren forum, 2007 yılından bu yana, her sene gelecek vadeden 100 yeniliği belirliyor. Örneğin Twitter’ı ilk keşfeden de bu Forum olmuş. 

Sinyal ışıkları; izleme kameraları gibi internet sayesinde birbiri ile iletişime geçen nesnelerin sayısı her geçen gün artıyor. Uzmanlara göre, birbiri ile bağlantılı nesnelerin sayısı 2020 yılına kadar 20 milyarı geçecek.

1- WİBBİTZ: HABER METNİNİ VİDEOYA DÖNÜŞTÜREN TEKNOLOJİ

Wibbitz, haber metinlerini alıp videolara dönüştürüyor ve hikayenin özünü görselleştirerek uzun makalelerin okuma güçlüğünü ortadan kaldırıyor. Haber içeriklerinin daha kolaylıkla tüketilmesini sağlayacak olan Wibbitz, geliştirilmiş metin analizi ve akıllı algoritmalarla metinleri video haline getirme özelliğine sahip. 60-120 saniyelik videolar görseller, alıntılar ve animasyonlar ile tamamlanıyor. Seslendirmelerin de desteklediği video haber özetleri sunan uygulama, uzun haberleri okumaya vakit ayıramayan ve hareket halindeyken metin okuma zorluğu çeken mobil kullanıcılar için tasarlanmış. İsrailli iki genç yatırımcı Zohar Dayan ve Yotam Cohen tarafından kurulan şirketin daha şimdiden, The Guardian, BBC News, Huff ington Post ve Forbes gibi yüze yakın müşterisi var. Wibbitz teknolojisini eğitim ve hizmet sektörlerine uygulamak da mümkün. 

2 - SHODAN: YENİ NESİL ARAMA MOTORU

Shodan, filtreler kullanarak çeşitli bilgisayar tabanlı sistemleri bulmayı sağlayan bir arama motoru. Shodan, arama motoru olmasına rağmen, Google veya Yahoo’dan çok farklı. Google ve Yahoo gibi arama motorları, arama yapılan ifadeye göre sonuçlar üretebiliyorlar; fakat, ABD’li John Matherly tarafından geliştirilen Shodan, cihazların yazılımları doğrultusunda, internete bağlı cihazlar hakkında bilgi sağlayabiliyor. Shodan bugün internete bağlı 450 milyon cihaz olduğunu ortaya koyuyor. Bilgisayar güvenlik uzmanları tarafından kullanılan Shodan, internete bağlı cihazların tüm zayıf yanlarını da ortaya koyabiliyor.

3 - BRCK: DÜNYAYI BİRBİRİNE BAĞLAMAK İSTEYEN TUĞLA

Dünya nüfusunun üçte ikisi henüz internete ulaşabilmiş değil; fakat bunu sağlamak için önemli girişimler mevcut. Google’un dev balonları veya Mark Zuckerberg’in güneş enerjisi ile beslemeyi planladığı robotları bir yana dursun, BRCK projesi çok daha basit bir çözüm getiriyor. İsmini aldığı tuğla büyüklüğünde olan bu plastik kutu, yerel altyapıya uyum sağlayarak, her ülkede 3G, 4G ve ya wi-fi bağlantısı ve bu bağlantının paylaşımını sağlıyor. Tek bir SIM kartı aynı anda 20 cihazın birden internete bağlanmasına fırsat veriyor. BRCK, öncelikli olarak gelişmekte olan ülkeler için tasarlandı. Ushahidi adında Kenyalı bir girişim olan BRCK, “açık kaynak” projesi olarak geliştirildi.

4 - SKİNPRİNT: 3D BİO YAZICI İLE ÜRETİLEN İNSAN DERİSİ

Üç boyutlu baskı ve biyoteknolojilerin bir araya gelmesi nasıl bir sonuç verir? Kök hücre kültürü, insan derisi üretiminde yetersiz kalıyor. Laboratuvar ortamında yetiştirilen kök hücrelerin birleştirilmesi sürecinde baskı teknolojilerinin devreye girmesi ise, kasların, damarların hatta fonksiyonel organların yeniden üretimini mümkün kılıyor. Hollandalı öğrenciler tarafından geliştirilen SkinPrint projesi, öncelikle yanık sonrası kaybedilen derinin üretimine odaklanıyor. SkinPrint ekibinin başında bulunan Ingmar van Hengel, “Yapay deri teknolojileri mevcut; fakat bizim geliştirdiğimiz teknoloji ile hastanın kendi hücrelerinden deri üretebiliyoruz” diyor. İşlem şöyle gerçekleşiyor: Hastanın derisinden örnek alınıyor. Derideki darklı hücre tipleri ayrılıyor ve bu hücreler basılmadan önce, ayrı ayrı üretiliyorlar. SkinPrint şu an için proje aşamasında. Yaratıcıları, ilk somut kanıtların iki sene içinde alınacağını söylüyorlar.

5 - MOBİLE 3D SCANNER: HER AKILLI TELEFONDA BİR TARAYICI

3 boyutlu Yazıcılar hızlı bir şekilde gelişiyor. Zürih Federal Teknoloji Enstitüsü’nden (EHT) bir ekip oldukça etkili bir çözüm geliştirmiş. Son model akıllı telefonların performanslarını kullanarak, bunları tarayıcıya dönüştürmek. Kamera ile çekilen resimler, cihazın uzaydaki koordinatları ile eşleştiriliyor. İşlem merkezini nesne etrafında hareket ettirerek, çekilen resim 3D dosyası olarak kayıt ediliyor. EHT Profesörü Marc Pollefeys, “Bu sistem sayesinde nesnenin boyutunun herhangi bir sınırı olmuyor; hatta insan yüzü bile dijital olarak kaydediliyor. Resim çekilir çekilmez, sonuç ekranda beliriyor ve bir dakika içinde üç boyutlu modeline ulaşmak mümkün oluyor” dedi.