”İşsizlik slogan atarak aşağıya çekilmez”
Şimşek, "İşsizlik oranlarının bu sene ekonomideki bu performansla birlikte kalıcı bir şekilde aşağıya düşmeye başlayacağını tahmin ediyorum." dedi.
ANKARA - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "İşsizliğin köklü çözümü Türkiye'de tabii ki borçlanma maliyetlerini en düşük düzeyde tutmak, Türkiye'nin risk primini en düşük düzeyde tutmak, Türkiye'de istikrarı koruyabilmektir. Bunu zedeleyecek yeni birtakım vergi inisiyatifleri almayı düşünmüyoruz" dedi.
Şimşek, Swissotel'de gerçekleştirilen "Kamu Kesiminde Performans Yönetimi" konulu uluslararası konferansın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Şimşek, EKK'deki (Ekonomi Koordinasyon Kurulu) istihdam paketi hazırlıklarına ilişkin bir soru üzerine, bu dönemde işsizliği azaltmanın, istihdamı artırmanın kendilerinin en önemli önceliği olduğunu vurguladı.
Bunun için de aktif iş gücü politikalarını uygulamaya devam edeceklerine işaret eden Şimşek, "Yeni paketi o çerçevede değerlendirmek lazım. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın liderliğinde bir çalışma söz konusudur. Ama bu aşamada size detaylarına ilişkin bir bilgi veremem" dedi.
Türkiye ekonomisinin hızlı bir şekilde toparlandığına, ekonominin hızlı bir büyüme yakaladığına dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti:
"İlk çeyrekte de performansın çok yüksek olmasını bekliyoruz. Bu performans tamamen iş gücü piyasasına yansıyacaktır. İşsizlik oranları aşağıya gelmeye başlamıştır. Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı en son açıklanan verilere göre, yüzde 12,6'dır. Ümit ediyorum ki önümüzdeki dönemde bunu da aşağıya çekme imkanımız olacaktır."
"İşsizliği azaltmada 3 boyutlu plan"
İşsizliğin "slogan atarak" aşağıya çekilemeyeceğini vurgulayan Şimşek, hükümetin bu doğrultuda 3 boyutlu bir planı olduğunu söyledi.
Birinci boyutta konuya uzun vadeli baktıklarını ve eğitimde hem nicelik hem kalite olarak önemli bir performans artışı içinde bulunduklarını anlatan Şimşek, eğitime büyük kaynak ayırdıklarını ifade etti.
Şimşek, eğitime önümüzdeki 30-40 yıl içinde önemli dönüşüm olacak yatırım olarak baktıklarını vurgulayarak, işsizliğin bir boyutunun da mesleksizlik olduğunu ve bunun geçmişten gelen yapısal sorunlardan kaynakladığını, amaçlarının bunu uzun vadede çözmek olduğunu kaydetti.
İkinci boyutta da orta vadeli bir perspektifle DAP, KOP gibi kalkınma projeleriyle istihdamın bir kaç yıl içinde hızlı bir şekilde artacağını ümit ettiklerini ifade eden Şimşek, bunun da rakamlara mutlaka yansıyacağını söyledi.
Son olarak da kısa vadeli bazı tedbirler alarak aktif iş gücü politikaları konusunda önemli bir kaynak tahsis ettiklerini belirten Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının önderliğindeki bu çalışmaların kapsamını daha da genişletmek gerektiğini söyledi.
Şimşek, istihdamla ilgili programlara daha fazla ağırlık verilmesi gerektiğini bu çerçevede daha önce teşvik sisteminde değişikliğe gittiklerini kaydetti.
Ekonomideki toparlanmanın özel tüketim artışı ve stokların yenilenmesiyle başladığının altını çizen Şimşek, toparlanmanın 3. safhasında yatırımların da artmaya başlayacağını ve getirdikleri teşvik sisteminin de buna katkısı olacağını bildirdi.
"Önümüzdeki dönemde en önemli öncelik istihdam olacak"
Bakan Şimşek, "Önümüzdeki dönemde bizim için en büyük öncelik istihdam olacak" diye konuştu. Şimşek, ekonomideki performansın yükselmesiyle birlikte işsizliğin azalacağını belirterek, "Biz ancak iş, aş üretenlerin önünü açarak işsizliği azaltırız. Kamunun yapacakları sınırlı, mutlaka özel sektör ile el ele kol kola hareket edeceğiz" dedi.
İstihdamın üzerindeki yükleri azalttıklarını hatırlatan Şimşek, ileri ki yıllarda da bütçe imkanları çerçevesinde bu konuya öncelik vereceklerini ifade etti.
Bakan Şimşek, bir gazetecinin kısa çalışma ödeneğine ilişkin sorusuna, "Bu konuda kendi aramızda henüz bir değerlendirme yapmadık. Gerekirse uzatılır, geçmişte uzatıldı" yanıtını verdi.
"İşsizliğin köklü çözümü"
Bir gazetecinin işsizlikle ilgili yapılan çalışma içinde vergi indirimlerinin seçenekler arasında bulunup bulunmadığını sorması üzerine Şimşek, bu çalışmayı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yaptığını yineleyerek, paket nihai şeklini aldığında bunun açıklanacağını söyledi.
Burada konuya aktif iş gücü politikaları çerçevesinde bakmak gerektiğini vurgulayan Şimşek, şöyle devam etti:
"Bir yandan tabii ki faizleri tek hanede tutarak aslında Türkiye'deki ekonomik istikrara, ekonomik faaliyet düzeyine, ekonomik büyümeye büyük katkıda bulunuyoruz. İşsizliğin köklü çözümü budur. İşsizliğin köklü çözümü Türkiye'de tabii ki borçlanma maliyetlerini en düşük düzeyde tutmak, Türkiye'nin risk primini en düşük düzeyde tutmak, Türkiye'de istikrarı koruyabilmektir. Dolayısıyla bunu zedeleyecek yeni birtakım vergi inisiyatifleri almayı düşünmüyoruz. Yani bunu açık bir şekilde ifade edeyim. Burada atacağımız bir adımın ne getirip, ne götüreceğini iyi hesaplamak durumundayız. Bizim önceliğimiz burada ekonomik ve mali istikrardır. Bunun sayesinde tek haneli faizlerdir ve bunun sayesinde tabii ki özel sektör liderliğinde daha çok yatırım, daha çok tüketim ve ekonomik kalkınmadır.
Ben işsizlik oranlarının bu sene ekonomideki bu performansla birlikte kalıcı bir şekilde aşağıya düşmeye başlayacağını tahmin ediyorum. Ama siz de takdir edersiniz ki genelde işsizlik ekonomik faaliyet düzeyini gecikmeli olarak takip eder. Dolasıyla hemen birebir yansımasını beklemiyoruz, fakat önümüzdeki dönemde kriz nedeniyle ortaya çıkan işsizlik artışında tekrar bir azalma söz konusu. Zaten şu anda başladı. Bunun daha da devam edeceğine ben inanıyorum."
"Trend şu anda Türkiye için olumlu"
Bir gazetecinin Başbakan'ın 3 aylık dönemde işsizlik oranının yüzde 10'un altına inebileceği yönündeki ifadelerinin gerçekçi olup olmadığının sorulması üzerine Şimşek, işsizliğin azalmasına imkan sağlayacak makro ekonomik politikaları güdeceklerini, iş ve aş üretenlerin önünü açacaklarını söyledi. Maliye Bakanı Şimşek, şunları kaydetti:
"Sonuçta rakam şu olur, bu olur... Bence onun üzerine odaklanmaktansa daha çok politika çerçevesinde incelemenizde yarar görüyorum. Politika çerçevemiz nedir? Mali disiplindir. Bu çok önemlidir. Başka ülkelerin sıkıntılarını görüyorsunuz. Hala Yunanistan resesyonda, hala birçok ülke muhtemelen bu sene dahil ekonomik daralma yaşayacak. Dolayısıyla onun için Türkiye'yi o çerçevede değerlendirmek lazım. Önemli olan nokta tahminleri değil, önemli olan trendlerdir ve trend Türkiye için şu anda inanın olumludur. Makro ekonominin tamamında bir performans iyileşmesi söz konusudur. Bu aslında kriz öncesi Türkiye'nin temellerinin sağlam olduğunun en güzel göstergesidir. Ben bunu iddia etmiyorum. Sonuçlar itibariyle ortada."
"Kriz öncesini yakalayabileceğiz"
Şimşek, bu yılın ilk yarısında hemen hemen birçok performans göstergesinde kriz öncesi dönemin yakalanabileceğini, hatta bazı alanlarda geçilebileceğini söyledi.
Şimşek, "işsizlik oranının aşağı çekilmesinde biraz gecikmeli bir iyileşme olacak ama en azından sanayi üretiminin seviyesi, milli gelir itibariyle birçok alanda makro ekonomik performans olarak, bu yılın yarısında ya da sonunda kriz öncesi döneme dönebiliriz" dedi.
Şimşek, Swiss Otel'de düzenlenen "Kamu Kesiminde Performans Yönetimi" konulu uluslararası konferansta yaptığı konuşmada, kamu maliye yönetimi reform sürecinde Dünya Bankasının teknik desteğini her zaman yanlarında hissetmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Son yıllarda kamu mali yönetiminde çok önemli reformlar gerçekleştirdiklerini anlatan Şimşek, ortaya yeni sistemlerin konulmasının, yeni prosedürlerin gelişmesinin tek başına yeterli olmadığını, performans açısından da çok önemli başka hususlar bulunduğunu kaydetti.
Performansa dayalı bir sisteme geçilmesi için atılan adımların önemine işaret eden Şimşek, ancak bunun tamamlayıcısı bazı unsurların da bulunduğunu, kamu idare reformunun gerçekleştirilmesinin bu kapsamda olduğunu ifade etti.
Kamu personel rejimi reformunun da bu çerçevede çok önemli olduğunu vurgulayan Bakan Şimşek, gerek dünya ülkelerinin başarılı deneyimlerinden gerekse özel sektörün deneyimlerinden yararlanılması gerektiğini belirtti.
Yapılacak işe ilişkin hedef olmadan, beklentiler olmadan performans beklemenin zorluğuna dikkati çeken Maliye Bakanı, "o yüzden, gerek birey gerek kurumlara daha fazla inisiyatif,daha fazla esnek alan vermemiz, onlara daha fazla sorumluluk yüklememiz lazım. Ondan sonra o performansı ölçüp acaba bu hedeflere oranla, bu beklentilere oranla ortaya koydukları performansı değerlendirmemiz lazım. Hatta başarılı kurum ve bireyleri ödüllendirebilmemiz lazım" diye konuştu.
Mali Kural
Mali kural ile kamu maliyesinde kurallı bir maliye politikasına geçmeyi ümit ettiklerini anlatan Şimşek, "küresel kriz nedeniyle dünyanın birçok ülkesinde mali kurallara uyumsuzluk son yıllarda gelenek haline geldi. Biz krizin hemen sonrasında tabii orta vadeli mali programı açıklamakla kalmadık şimdi bir adım daha atarak mali kuralı getiriyoruz. Mali kural, maliye politikasını orta vadenin de ötesine taşıyıp uzun vadeli bir perspektif oluşturmamazı sağlıyor. Bu bizim için çok kritik" diye konuştu.
Bu şekilde ekonomide güven ve istikrarı güçlendirmeyi, Türkiye'nin risk primini aşağıya çekmeyi, kamu borçlarının maliyetini daha da azaltmayı hedeflediklerini vurgulayan Şimşek, "mali kural ile reformlarla sağladığımız mali disiplinimizi güvence altına almayı ümit ediyoruz. Bu bizim için önümüzdeki dönemde en önemli çıpa olacak" dedi.
Mali kural ile sadece merkezi yönetimi değil sosyal güvenlik kuruluşlarını, fonları, döner sermayeleri, il özel idareleri de kural kapsamına alacaklarını bildiren Şimşek, "Hatta KİT'ler için de bazı temel kurallar getiriyoruz. Kapsamlı bir çerçeve içinde mali kuralı değerlendiriyoruz. Mali kuralla birlikte Türkiye'nin mali sürdürülebilirliği konusunda çok daha iyi bir şekilde, güçlü bir şekilde piyasalarda yer bulacaktır" diye konuştu.
"Kriz öncesine dönebiliriz"
Son dönemde yaşanan küresel kriz ile Türkiye'nin yaptığı reformları test etme döneminin yaşandığını belirten Şimşek, şunları kaydetti:
"Yani bugün Türkiye'nin kamu maliyesi sağlam olmasa, makro ekonomik temelleri sağlam olmasa, Türkiye bu krizden büyük tahribatla çıkacaktı, bu krizden çıkmak daha da zor olacaktı.
Eğer bu krizden çok hızlı çıkıyorsak, bunu son birkaç yıldır yaptığımız reformlara borçluyuz diye düşünüyorum. Krizden etkilendik ama son dönem performansına baktığımız zaman Türkiye'nin temelleri sağlam, bu performansa yansıyor. Bu yılın ilk yarısında hemen hemen birçok performans göstergemizde biz kriz öncesi dönemi yakalayacağız ve bazı alanlarda inşallah geçeceğiz. İşsizlik oranının aşağı çekilmesinde biraz gecikmeli bir iyileşme olacak ama azından sanayi üretimi seviyesi, milli gelir itibariyle birçok alanda muhtemelen makro ekonomik performans olarak bu yılın yarısında ya da bu yılın sonunda kriz öncesi döneme dönebiliriz."
2011 bütçesi üzerinde çalıştıklarını bildiren Şimşek, daha önce açıkladıkları 3 yıllık program çerçevesinde hazırlıklarını devam ettireceklerini söyledi.
Şimşek, "biz daha önce ortaya koyduğumuz programı uygulamakta kararlı olacağız. Mali disiplini daha pekiştirmeyi, güven ortamını pekiştirmeyi, bunun sayesinde daha hızlı büyüme sürecini yakalamayı ümit ediyoruz. Bu da eninde sonunda istihdama yansıyacaktır" diye konuştu.
Reform sürecinin süreklilik arz eden bir süreç olduğuna işaret eden Bakan Şimşek, kendilerinin de "biz bu reformu yaptık işler bitti" şeklinde konuya bakmadıklarını sözlerine ekledi.