”İsrail'in Kudüs'e yönelik tavırları barışa engel”
TBMM Başkanı Şahin, İslam Konferansı Örgütü Parlamento Birliği Genişletilmiş 2. Olağanüstü İcra Komitesi Toplantısı'nın açılışında konuştu
İSTANBUL - TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Orta Doğu barış sürecinin önündeki en büyük engelin İsrail'in Kudüs'e yönelik sorumsuz tavırları olduğunu belirterek, "İsrail-Filistin ihtilafının gerçekçi, adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulabilmesi, bu durumun çekirdeğindeki Kudüs meselesinin barışçıl bir şekilde çözümüne bağlıdır" dedi.
İslam Konferansı Örgütü Parlamento Birliği Genişletilmiş 2. Olağanüstü İcra Komitesi Toplantısı'nın açılışında konuşan Şahin, bu önemli toplantıyı, dünyanın en eski medeniyetlerine ve kültürlerine beşiklik etmiş İstanbul'da yapıyor olmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti.
"Kültürlerin ve inançların birbirini etkileyip dönüştürdüğü, yeni sentezler ürettiği bir şehir olan İstanbul'un bugün ihtiyaç duyulan sevgiyi, diyaloğu, işbirliği ve dayanışmayı da üretecek bir şehir olduğunu" kaydeden Şahin, "bir yüzü Asya'ya, bir yüzü Avrupa'ya, bir yüzü geçmişe, bir yüzü geleceğe dönük olan bu şehirde yapılan toplantının, İslam Konferansı Örgütünün 41 yıl önce kuruluşunun vesilesi olan olayın yaşandığı Kudüs şehrini konu aldığını" söyledi.
Şahin, İslam Konferansı Teşkilatının, 1969 yılında Kudüs'te yapılan saldırıların, oradaki yangının ardından kurulduğunu hatırlatarak, aradan geçen 41 yılda Kudüs'ün kaderinin değişmediğini, Kudüs'ün sıkıntılarının azalmadığını üzülerek müşahede ettiklerini kaydetti.
"Kudüs kutsal bir şehir"
"Kudüs'ün 1,5 milyarlık İslam aleminin ilk kıblesi, Hz. Peygamberin miraca yükseldiği kutsal şehir olduğunu" söyleyen Şahin, "Kudüs, Müslümanlar için olduğu kadar, Hristiyanlar ve Yahudiler için de kutsal bir şehirdir. Tarih boyunca Kudüs'e hükmedenler, orayı bir barış, hoşgörü, diyalog ve uzlaşma şehri olarak muhafaza etmeyi başardılar. Ama bugün, Kudüs'ün üzerinde bir kez daha kara bulutların dolaştığını görüyoruz. Orta Doğu barış sürecinin önündeki en büyük engel, İsrail'in Kudüs'e yönelik sorumsuz tavırlarıdır" dedi.
Şahin, oysa ki Orta Doğu'nun asırlardır din, kültür ve medeniyetlerin beşiği olduğunu, insanlığın ilerleyişine yön ve şekil verdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"İnsanlığın geçmişinin şekillenmesinde emsalsiz bir rol oynayan Orta Doğu'nun, insanlığın geleceğinde de belirleyici olacağı muhakkaktır. O halde yapılması gereken nedir? Şu açık bir gerçektir: Bölgemizdeki karmaşık, iç içe geçmiş sorunların temelinde İsrail-Filistin ihtilafı yatmaktadır. Bu ihtilafın merkezinde de Kudüs meselesi yer almaktadır. İsrail-Filistin ihtilafının gerçekçi, adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulabilmesi, bu durumun çekirdeğindeki Kudüs meselesinin barışçıl bir şekilde çözümüne bağlıdır. Bu zor bir süreçtir. Çünkü üç büyük dinin en kutsal mekanları bu şehirde yer almaktadır. Bu durum doğal olarak bu sorunu diğer ihtilaflardan çok daha farklı bir boyuta taşımaktadır."
"Kudüs çatışma ortamı olmaktan çıkarılmalı"
Şahin, Kudüs'ün yüzyıllardır Müslüman'ı, Hristiyan'ı ve Yahudi'si ile tüm inançları kucaklayan bir barış ve hoşgörü ortamının da simgesi olduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu nedenle Kudüs'ün statüsünü, dokusunu ve demografik yapısını değiştiren tek taraflı uygulamalar derhal terk edilmelidir. Barış sürecinin önündeki en büyük engeli teşkil eden Yahudi yerleşim faaliyetleri durdurulmalıdır. Kudüs ile Batı Şeria'yı suni bir şekilde birbirinden ayıran ayrım duvarı ve kontrol noktaları kaldırılmalıdır. Filistinlilerin evlerinden zorla çıkartılması uygulamalarına son verilmelidir."
Şahin, Kudüs'ün bir çatışma alanı olmaktan çıkarılarak, zengin tarihi geçmişine yakışacak şekilde örnek alınacak bir hoşgörü ve birlikte yaşam merkezine dönüştürülmesinin zamanının geldiğine işaret ederek, insanoğlunun geçmişte yaşanan hata ve acılardan ders çıkardığı ölçüde daha iyi ve daha güvenli bir dünyada yaşayabileceğini belirtti.
Gazze'de süren insanlık dramından duydukları üzüntüyü de dile getiren Şahin, tüm altyapısı çökmüş Gazze'ye temel ihtiyaç maddeleri dışında yardım malzemesinin halen sokulamadığını söyledi.
"İsrail Haremüşşerif'ten elini çeksin"
Şahin, her türlü yardımın bölgeye kesintisiz ulaştırılabilmesi ve bu insanlık ayıbının artık sona erdirilmesi gerektiğini vurgulayarak, söz konusu trajediye seyirci kalınmamasının sadece Filistinlilere değil, insanlığa ve tarihe karşı borçları olduğunu kaydetti.
"Şunu bilmeli ve çözüm bulmalıyız: Filistinliler arasındaki bölünmüşlük, Filistin davasına zarar vermektedir. Bu sona erdirilmeli ve tüm Filistinlilerin birlik ve bütünlüğü sağlanmalıdır" diyen Şahin, şunları belirtti:
"İkinci vatanınız olarak bilmenizi istediğim, Türkiye, Kudüs konusunda tarihi sorumluluğu her zaman omuzlarında hissetmiştir ve hissetmektedir. Filistinli kardeşlerimizin ne zaman canı yansa halkımızın da canı yanmıştır. Bu dün böyle olmuştur, bugün de böyledir. Biliyorum ve inanıyorum ki bu durum, sizin için de öyledir. Onun için buradasınız. Onun için buradayız. Buradan bölgeye ve tüm dünyaya şu mesajı veriyoruz: Bu mesaj kısa bir süre önce Sirte'de düzenlenen Arap Ligi Zirvesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından da verilmişti. 'Kudüs'te barış sağlanmadan Orta Doğu'da, Orta Doğu'da barış sağlanmadan dünyamızda barışa kavuşulması mümkün değildir.' İşte bugün, bir kez daha bu gerçeği hatırlamak ve hatırlatmak için buradayız, İstanbul'dayız. Özellikle İsrail'in Haremüşşerif'ten elini çekmesini, Haremüşşerif etrafındaki sorumsuz tahrik girişimlerine bir an önce son vermesini ihtar etmek için buradayız.
Bunu sadece burada bulunan meclis başkanları ve milletvekilleri olarak değil, temsilcisi olduğumuz halklar adına dile getiriyoruz. Kurulduğu günden itibaren İslam coğrafyasının gür sesi olan İslam Konferansı Örgütü Parlamento Birliği, eminim ki İstanbul'dan dünyaya bir kez daha gür bir şekilde barış ve sağduyu mesajlarını iletecektir."
Şahin, İKÖPAB'a çalışmalarında başarılar dileyerek, alınacak kararların, İslam dünyasına, tüm dünyaya, özellikle de Orta Doğu'ya barış ve esenlik getirmesini temenni etti.