İsrail müttefiklerine yük oluyor
Cumhurbaşkanı Gül İngiltere'de Wilton Park'ta "dost acı söyler" tabirini hatırlatarak İsrail'in bölgedeki politikalarını eleştirdi.
LONDRA - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "İsrail, büyük yığınları kendisine daha çok düşman etmeden iki devletli çözüme samimi bir şekilde yaklaşmalı" dedi.
Gül, İngiltere Dışişleri Bakanlığı bünyesindeki düşünce kuruluşu Wilton Park'ta yaptığı "Ortadoğu'daki Tarihi Değişim Ve Bunun Küresel Siyasete Etkisi" başlıklı konuşmasının ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.
Ortadoğu barış sürecinde İsrail'in nasıl tutum takınması gerektiğine ilişkin soruyu yanıtlayan Gül, İsrail'in bölgede ilk kez büyük bir nüfusun demokrasiyle birleştiğini görmesi gerektiğini söyledi. Bölgenin bundan sonra diktatörlerle değil, halkın istediği liderlerle yönetileceğine işaret eden Gül, halkın istediği liderlerin halkı mahcup edecek politikalara karşı olacağını ifade etti.
Kendisine müttefik olanlara da çok büyük bir yük oluyor
İsrail'in bu durumu çok iyi analiz etmesi gerektiğini dile getiren Gül, şöyle konuştu:
"Onun için bu büyük yığınları kendisine daha çok düşman etmeden iki devletli çözüme samimi bir şekilde yaklaşmalı. Herkes biliyor ki bugün samimi bir süreç yok. Bir taraftan barış yapalım derken, bir taraftan da toplu konut inşaatları yapmak samimiyetsizliğin en büyük örneğidir. İsrail'in bugünkü yönetimi şunu da bilmeli ki; bu politikalarıyla dünyada kendisine müttefik olanlara da çok büyük bir yük oluyor. Herkes belki vicdanından geçeni açıkça söylemiyor, ama bazen mikrofon kazaları olduğunda en güvendiği müttefiklerinin bile kendileriyle ilgili neler düşündüğünü herkes görüyor.
1967 sınırlarına vurgu yaptı
Açığa çıkmamış öfke yayılıyor. Onun için İsrail'in, gerçekten stratejik bir yaklaşım içine girmesi lazım. Bunun da en iyi yolu 1967 sınırlarıdır. Bütün Arap ülkeleri ki aslında İslam Konferansı Örgütü de bunu destekledi ve İran dolaylı olarak vardı. 1967 sınırları kabul edildiğinde İsrail'in bütün güvenlik sorunlarını, bütün bölge ülkeleri garanti edeceklerini söylediler. Bundan daha iyi bir fırsat olur mu? Stratejik bir yaklaşım varsa bu ancak böyle olur."
İsrail'deki iç politikayı da "garip" olarak niteleyen Gül, yüzde 3'lük seçim barajının herkesi hükümetin içine soktuğunu ve ülkenin yönetilemez hale geldiğini ifade etti. İnsanların bölgenin bu stratejik gerçeklerinden habersiz geleceklerini tıkadığını dile getiren Gül, bu durumun görülmesi gerektiğini ve İsrail'e söylenmesi gerektiğini belirtti. Gül, bununla ilgili olarak Türkçedeki "dost acı söyler" tabirini hatırlattı.
Suriye dönüşü olmayan bir noktaya geldi
Diyalog ve görüş birliğinin Arap Baharı'nın yaşandığı bölgede başarılı bir değişim süreci için gerekli olduğunu ifade eden Gül, konuşmasında Suriye konusuna da değindi.
"Siyasi ve diplomatik yatırımlarımızın olduğu komşumuz Suriye'nin son yıllarda bölgedeki gelişmeleri doğru analiz edememesini üzüntüyle ifade ediyorum" diyen Gül, Suriye halkından gelen taleplere kayıtsız kalamayacaklarını kaydetti.
Suriye rejimine demokratik değişim konusunda ikna etmeye çalıştıklarını söyleyen Gül, buna karşın rejimin kendi halkına baskı ve şiddet uygulamaya devam ettiğini belirtti. Gül, "Şiddet şiddeti besler. Ne yazık ki şimdi, Suriye dönüşü olmayan bir noktaya gelmiştir. Suriye'nin kaderi aynı zamanda tüm bölge için önemli" dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, Batı ülkelerinin Arap baharından gerçekçi beklentileri olması gerektiğini, "bölgede tek tip bir tarifin" uygulanmasının başarılı olmayacağını kaydetti.
Arap baharının "sadece bölgedeki değil, dünya genelindeki korku duvarını da yıktığını" belirten Gül, örneğin ekonomik ve sosyal adaletsizliklerle ilgili yapılan Wall Street protestolarının dünyanın farklı köşelerine yayıldığını söyledi. "Arap baharı o zaman kaçınılmazdı, şimdi geriye döndürülemez. Ancak önümüzdeki yol olası yanlış dönüşlerle hala engebeli" diyen Gül, uluslararası toplumu bölge halklarına yardım etmeye çağırdı.