İSO yeniden planlanma için teşvik paketi istiyor
Küçük, İstanbul'da sanayinin yeniden planlanması konusundaki taleplerinin, taşınma sürecinin, kapsamlı bir teşvik paketi ile desteklenmesi olduğunu söyledi
İSTANBUL - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, İstanbul'da sanayinin yeniden planlanması konusundaki taleplerinin, taşınma sürecinin sosyal boyutları da düşünülerek, kapsamlı bir teşvik paketi ile desteklenmesi olduğunu söyledi.
Küçük, İSO Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, planlamada, yaklaşık 50 yıllık bir geçmişten söz ettiklerini ve bu 50 yıla 9 kalkınma planı sığdırıldığını, 1980'lere gelindiğinde ise planlamanın, deyim yerindeyse gözden düştüğünü belirtti.
Şimdi kriz sonrasında dünyanın yeni yön arayışında olduğu, bir geçiş döneminde bulunulduğuna, önümüzdeki dönemde küreselleşmeden geri dönüşün mümkün görünmediğine işaret eden Küçük, küreselleşme, ekonominin dışa açılması, özel girişimcilik ve serbest piyasa sisteminin ağırlık kazanmasının, planlamaya olan ihtiyacı ortadan kaldırmadığını, planlamaya kesinlikle ihtiyaç olduğunu ifade etti.
Küçük, "Ancak bu planlama, küresel ekonomik işleyişin gerçeklerini dikkate alan, bu günün ihtiyaçlarına cevap veren bir planlama olmalıdır" dedi.
Ekonominin lokomotifinin artık özel sektör olduğunu vurgulayan Küçük, "Özel sektörümüzün dinamizmi, deneyim ve birikimi de göz ardı edilmemeli, planlama sürecine mutlaka yansıtılabilmelidir. Planlama sürecinde, bürokrasimiz ve özel sektörümüz, birbirini tamamlayan unsurlar olarak, mutlaka yoğun bir işbirliği ve iletişim içinde olmalıdır" diye konuştu.
Küçük, Türkiye'de gördükleri önemli bir eksikliğin "koordinasyon ve devamlılık" eksikliği olduğunu belirterek, koordinasyon içinde çalışabilme yeteneğinin geliştirilmesinin şart olduğunu dile getirdi.
Planlama sürecinde kendileri için en önemli konunun sanayi için konulan hedefler, sanayi politikaları olduğuna işaret eden Küçük, ancak GSYİH verilerinin, son dönemde, lokomotifin gücünün giderek zayıfladığına işaret ettiğini söyledi.
Küçük, "Aslında, küresel sisteme baktığımızda da maliyete veya ucuz işgücüne dayalı bir rekabet için fazla şansımızın kalmadığı görülmektedir. Bugün, Çin ve Hindistan, yarın, başkaları birçok ürünü bizden daha ucuza imal edebilecektir. Türkiye, sanayide, katma değeri yüksek, Ar-Ge'ye, teknoloji geliştirmeye, inovasyona, bilgi ve özel beceriye dayanan bir üretim yapısına geçişi hedeflemelidir" diye konuştu.
Küçük, sanayide niteliksel sıçrama için, Türkiye'nin, tüm boyutlarıyla, finans, eğitim, özellikle mesleki eğitim, işgücüne beceri kazandırma, üniversite-sanayi işbirliği, büyüme, rekabet gücü, istihdam gibi, makroekonomik ve sosyal, tüm boyutlarıyla düşünülmüş, bütün olarak planlanmış, yeni bir sanayi stratejisi geliştirmesine ihtiyaç bulunduğunu belirtti.
"Daha cazip ve uzun dönemli teşvikler getirilmeli"
Sanayi politikalarının en önemli başlıklarından birinin teşvik politikaları olduğuna işaret eden Küçük, şunları kaydetti:
"Ülkemizde, şimdiye kadar uygulanan teşvik politikalarının ne kadar başarılı olduğu maalesef soru işaretidir. Bizler İSO olarak, uzun zamandır, teşvik sisteminin sektörel ve bölgesel yaklaşımı benimsemesi gerektiği düşüncesindeyiz. 5084 sayılı teşvik yasasını, birbirine komşu iki şehir arasında haksız rekabet gibi istenmeyen sonuçlara yol açması nedeniyle eleştirmiştik. 2009 Haziran ayında kamuoyuna duyurulan yeni teşvik paketini ise bölgesel ve sektörel odaklanması başta olmak üzere, genel çerçeve itibariyle olumlu bulduğumuzu o zaman da ifade etmiştik. Eksik olarak gördüğümüz bir konu, büyük ölçekli yatırımların 12 sektörle kısıtlanması idi. Ayrıca Doğu ve Güneydoğu'ya yönelik teşviklerin süresinin de daha uzun olması gerektiği düşüncesinde idik. Nitekim, hazirandan bu yana geçen süredeki uygulamanın sonuçları kamuoyuna yansıdığında, teşvik belgelerinin yine büyük çoğunlukla birinci bölgede kaldığı, dördüncü bölgeye çok daha az yatırım gittiği görülmüştür. Bölgeler arası dengesizlikleri gidermek teşvik politikamızın önemli bir hedefidir, ancak bu hedefe ulaşmak için daha cazip ve uzun dönemli teşviklerin getirilmesi gerektiği açıktır."
"Taşınma süreci kapsamlı bir teşvik paketi ile desteklenmeli"
Bunların dışında, teşvik paketinin kendileri için en önemli eksikliğinin, krizin olumsuz etkilerini şiddetle hisseden, 2009 yılında Türkiye'nin işsizlik oranı en hızlı artan bölgesi olan İstanbul için özel bir desteğin bulunmaması olduğunu ifade eden Küçük, birinci bölgede yer alan İstanbul'da, yeni yatırım yapmayı planlayan sanayicinin getirilen teşviklerden en az derecede yararlanabildiğini belirtti.
Küçük, "Esasen, İstanbullu sanayiciler olarak, özel destek bir yana, son dönemde özel bazı endişelerle karşı karşıyayız. 1/100.000'lik Çevre Düzeni Planı çerçevesinde, İstanbul'da konut, sanayi, rekreasyon, tarım ve benzeri alanlar yeniden belirlenmektedir. Planda sanayi alanı olarak belirlenmiş alanların dışında kalan üretim tesislerinin geleceğine ilişkin ciddi soru işaretleri ortaya çıkmıştır" dedi.
Burada sanayiciler olarak İstanbul'da sanayinin yeniden planlanmasına ilkesel bir karşı çıkış, toptan bir reddediş içinde olmadıklarını bildiren Küçük, şöyle devam etti:
"İstanbul'da sanayici olmak ve İstanbullu olmak arasındaki ince çizginin farkındayız. Bu süreçte, bizim temel hedefimiz, İstanbul'un menfaatleri ile sanayimizin menfaatleri arasında sağlıklı bir dengenin kurulabilmesidir. Bu süreç sanayiciler olarak doğrudan bizlere, önemli maliyetler getirmektedir. Bu çerçevede ilk talebimiz, taşınma sürecinin, sosyal boyutları da düşünülerek, kapsamlı bir teşvik paketi ile desteklenmesidir. İkinci olarak, taşınmak için adres gösterilen bölgeler yeterli mi, buralarda, sanayi için gerekli altyapı hazırlanacak mı, liman - karayolu bağlantıları düşünülecek mi, arıtma ve atık bertaraf tesisleri yapılacak mı, nitelikli işgücü bulunabilecek mi gibi soruların cevabının bulunması şarttır."
Küçük, bu sorular ve karşılarındaki tablonun, bunun İstanbul'u aşan ve mutlaka ulusal ölçekte, Türkiye ölçeğinde planlama gerektiren bir mesele olduğunu gösterdiğine işaret etti.