İş dünyası 'sır güvenliği' istiyor
'Ticari Sır, Banka Sırrı ve Müşteri Sırrı Hakkında Kanun Tasarısı'nı değerlendiren iş dünyası temsilcilerinin, 'sırlarını' kamu birimlerine açmakta istekli görünmedikleri gözlendi. Milletvekilleri ise Tali Komisyon'da yapılan değişikliklerle, tasarıya il
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Canan SAKARYA- Özüm ÖRS
ANKARA- TBMM Genel Kurulu '2012 Malî Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı' ile meşgulken, iş dünyasını doğrudan ilgilendiren bir tasarı sessiz sedasız son şeklini almak üzere… Bakanlar Kurulu'nca 21 Ekim 2011 tarihinde yenilenerek TBMM Başkanlığı'na sunulan 'Ticari Sır, Banka Sırrı ve Müşteri Sırrı Hakkında Kanun Tasarısı'nın konuyla ilgili 'Tali Komisyon' olan Sanayi Komisyonu'ndaki (Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu) ilk incelemesi 1 aralık 2011'de tamamlandı. Tasarıya, 'Esas Komisyon' sıfatıyla Adalet Komisyonu'nda son şekli verildikten sonra TBMM Genel Kurulu'na gönderilecek.
Tasarıyı 'Tali Komisyon' sıfatıyla inceleyen TBMM 'Sanayi Komisyonu', iş ve finans dünyasını temsilen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB); hukuk dünyasını temsilen Türkiye Barolar Birliği ile Ankara Barosu'nun; kamu kesiminde de Adalet Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın eleştiri, görüş ve önerilerini aldı; iş ve finans dünyasının üzerinde durduğu kimi düzeltmeleri yaptı.
TOBB ile TBB, tasarının belirsizlik veya yorum sakatlıklarına yol açabilecek hükümlerini eleştirdiler. Alt komisyon özellikle bu isteği dikkate almaya çalıştı. Bazı maddelerde 'muğlak' bulduğu ifadelerin tasarıdan çıkarılmasını önerdi. Alt komisyonda tasarının hedef kitle kapsamına gerçek kişiler, Türkiye'de faaliyette bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler ile ticari işletme statüsünde bulunmayan dernek, vakıf, cemaat ve diğer özerk kuruluşlar da dahil edildi.
'Sır Tasarısı'nın, TBMM Genel Kurulu'na intikal etme süreci devam ederken, DÜNYA Mikro Politika, iş dünyasının böyle bir yasaya ihtiyaç duyup duymadığını; duyuyorsa tasarının ihtiyaca cevap verip vermediğini sorguladı. Sonuç: İş ve finans dünyası 'sırlarını' kamu birimlerine açmakta hiç istekli değil. Ama ticari ve mali sistemde 'sır güvenliğini' sağlayacak bir kanuna da "hayır" demiyor!
AK Parti Malatya Milletvekili, TBMM 'Sanayi Komisyonu' Başkanı
Mücahit Fındıklı
Firmalara zarar verecek düzenlemelerin önüne geçtik
Tasarı, Türkiye'de şeffaflığı sağlamak ve kara para trafiğini yakın takip edebilmek için genel bir düzenleme. AB'ye uyumu da içeriyor. Şimdiye kadar mevcut kanunlar içinde ticari sırrın detaylı bir tarifi yoktu. Tasarıyı önce tali komisyon olarak inceledik. Tasarı, ticari sırrın ne olduğunu, hangi konuları içerdiğini tarif etmiş; ancak ikinci kısmında tereddütlere şamil şeyler vardı: Ticari sırlar kimlere açılacak, bu önemli. Bazı konularda ilgili kurumlar bilgi istediklerinde, 'ticari sırdır, veremeyiz' şeklinde bir korumacılık var. Bunu düzenlemek gerekiyor, muallâk bir konuydu.
Tasarıda, özellikle ticari sırların saklanması yerine, sanki biraz daha saçılır hale gelmesine neden olabilecek maddeler vardı. Bunlara itirazımız oldu. Tali komisyon olarak iktidar ve muhalefet, görüşlerimizi ittifak ile çıkardık. Önerilerimizi, esas komisyon olan Adalet Komisyonu dikkate alacak, diye umut ediyorum. Ana komisyon tasarıyı görüşmeye başladığında hazırladığımız raporun dikkate alınmasını isteyeceğiz.
Burada hassas olduğumuz konu şu; firmalarımızın birçoğu borsada işlem görüyor. Firmalarımızın kurumsal kimliği şahsın kimliğinden daha önemli. Sırrı herkese açarsanız, herkesin de sırrı başka biriyle paylaştığı düşünüldüğünde, mahkemesi, tespit davası en az iki üç sene sürecek ve firma 'öldükten' sonra ceza bir anlam ifade etmeyecek.
Firmalar, şahıs gibi korunması gereken kurumlar. Bu noktada çok yaygınlaştırılan durumu daralttık; nelerin sır olduğunu da çok açık ve net belirledik ki kargaşaya neden olmasın. Çünkü oradaki ticari sır tarifi ilk defa yapılan bir tarif; başka bir kanunda bu kadar detaylısı yok. Ticaret hukuku, ceza hukuku buraya atıf yaparak gidecek. Firmaları zarara, haksızlığa uğratacak düzenlemelerinde önüne geçmiş olduk. İnşallah Adalet Komisyonu da bunlara olumlu yaklaşacak, diye düşünüyorum.
'Devlet adına yetkisi olan herkese açılır' şeklinde bir madde var… Özel sektörün de komisyon üyelerinin de karşı çıktığı konu bu. Bir belediyenin denetçisi de kamu adına denetim yapıyor. Yetkisi olmadığı halde bütün denetçiler, saydığımız kurumlarla eşit konuma geliyor. Bu çok tehlikeli bir durum! Sırların saklanması ile ilgili bir insanın kişisel bilgilerini dahi isteyebilecek bir pozisyon vardı, bunu düzelttik; bütün kamu kurumları adına denetleme yapanları sınırlandırdık; bu tür bilgileri ancak kendi özel kanunları ile yetkilendirilmişlerse isteyebilirler.
CHP Manisa Milletvekili, TBMM Sanayi Komisyonu Üyesi,
Hasan Ören
Endişelerimizin giderecek pek çok değişiklik gerçekleştirildi
Tasarı sanayicileri ve bankaları yakından ilgilendiriyor. Komisyonda Adalet Bakanlığı yetkililerine eleştirilerimizi ve düşüncelerimizi ilettik. Eleştirdiğimiz noktalarda da bazı düzenlemelere gittik. Özellikle, ticari sır önemliydi; bu bilgilerin ortalıkta dolaşmasının yaratacağı sıkıntılar vardı. Bunların üzerinde durduk.
Tasarının 1. madde 3.fıkrası, hangi özel kanunları kapsadığı açık olmadığı için, madde metninden çıkarıldı. Burada ticari bilgilerin, müşteri portföyünden ham maddeye kadar geniş bir kapsamı vardı, daralttık. Tasarıda, endişelerimizin giderilmesine yönelik epey değişiklik yapıldı, bunları mutabakatla gerçekleştirdik. Ticari sırların tümünün parlamentoya açılması vardı. Parlamento isterse bunları zaten cumhuriyet savcılıklarından alabiliyor; bunu biraz daha daraltalım dedik ve ortak kararla çıktı.
MHP Denizli Milletvekili, Genel Başkan Yardımcısı, TBMM Sanayi Komisyonu Üyesi,
Emin Halûk Ayhan
Tasarıda muğlak hükümler var
Tasarının 2. maddesinde ticari sırları bilmesi gerekenlerin tanımı son derece muğlak. Genel gerekçede ifade edilen 'Sırrın gereği gibi korunmaması nedeniyle yolsuzluk iddialarının açıklığa kavuşturulamaması' ilişkisi anlaşılamamakta. Komisyonda yapılan görüşmelerde üyelerin, en azından bazılarının, tasarının anlaşılabilirliği konusunda tereddütleri olduğu görülmekte.
Anayasaya göre meclis, savcılık ve mahkemelerce yapılacak talepler uygun görülebilir. Kanunun 4. maddesinin bir fıkrası idarelere de bu konuda yetki veriyor; siyasi iktidarlar tarafından kanun kapsamındaki yerlerde yeni bir baskı aracı olarak bu fıkra, tasarının en tehlikeli düzenlemesi. Zaten, malî ve idarî konularda devlet adına yapılan denetim faaliyetlerinde ilgili kurumlar kendi yetki alanlarındaki belgelere ulaşabilmekte. Ayrıca, kamu kurum ve kuruluşları arasında da bu tasarısı hakkında uzlaşma olmadığı görülüyor.
Tasarının 4. madde 2. fıkrasındaki "... talep nedeni ve yetkisinin dayanağının bilinmesi zorunlu" düzenlemesi de muğlak.
Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Başkanı,
Hasan Sert
Kayıt dışılığa ve kara para aklamaya karşı önemli bir adım
Tasarının kayıt dışı ekonominin takibi, haksız para kazanmanın ve kara para aklanmasının önlenmesi, çıkar amaçlı suç örgütleri ve bunların mensuplarının takip edilmesi açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Ancak talep edilen bu bilgiler kadar, bunları talep eden taraflarca nasıl korunacağı konusunun da daha iyi çalışılması gerektiği görüşündeyiz. Tasarı ile ilgili TOBB'un mağdur olanların mağduriyetinin tazmini konusundaki önerisini destekliyoruz.
Tasarının 8'inci maddesinde 'sırların verilmesi yükümlülüğüne aykırı davrananların bir yıldan iki yıla kadar hapis ve adli para cezasına çarptırılması' şeklinde yer alan yaptırımların caydırıcı olmadığını düşünüyoruz. Bu bilgilerin talep eden mecraların dışına çıkabilmesi, siyasi veya diğer çıkar amaçlı kullanılması konusunda endişeleri olan ve güvensiz duruş sergileyen kişi ve kuruluşların da haklılık payı olduğunu düşünüyoruz.
Bununla beraber, dürüst bir şekilde çalışan, ülkeye katma değer üreten ve istihdama katkıda bulunan kurum ve kuruluşların da bu yasa ile tedirgin edilmemeli
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı,
Ömer Cihad Vardan
Tasarı, KOBİ'lerde endişeye neden oldu
Ticari sırlar, birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de geniş çapta kabul gören bir uygulama. Ancak, özellikle kamu yararı hedeflenerek daha şeffaf bir yapıya kavuşmak için Ticari Sır, Banka Sırrı ve Müşteri Sırrı Hakkında Kanun Tasarısı, TBMM gündemine getirildi.
MÜSİAD olarak, bu tasarının değerlendirilmesinde, fayda-zarar analizinin detaylı olarak yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Zira tasarının kanunlaşması durumunda, ticari sırlar, bu bilgilere erişme hakkı olmayan kişilerin/kurumların eline geçebilecek ve bu durum birçok işletmeye zarar verebilecek. Dolayısıyla, tasarı KOBİ'lerimizin kafasında soru işaretleri ve endişe oluşturmakta. Biz bilgi edinme özgürlüğünün, belli istisnaları içermesi gerektiğinden yanayız. Aksi takdirde, şirketler için doğabilecek haksız zararların telafisi için de bir yöntem geliştirmek zaruri olacak.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)
Kanun kapsamı detaylı olarak yeniden düzenlemeli
Kanun, kamu kurum ve kuruluşları ile iktisadî, ticarî ve malî sektörde üretim, tüketim ve hizmet alanlarında faaliyet gösteren ticari işletme ve şirketler, bankalar, sigorta şirketleri ve malî piyasalarda faaliyet gösteren aracı kurumları kapsamakta. Tasarıda gerçek kişiler ile Türkiye'de faaliyette bulunan gerçek ve tüzel yabancı kişilerden ve ticari işletme statüsünde olmayan dernek, vakıf, cemaat ve diğer özerk kuruluşların durumundan bahsedilmemekte.
Kanun, kapsamı daha detaylı olarak herhangi bir tereddüte yer vermeyecek şekilde, yeniden düzenlemeli. 1.maddesinin 3. fıkrası "Özel kanunlarda düzenlenen ticari sır, banka sırrı ve müşteri sırlarının verilmesini sınırlayan ve yasaklayan hükümler hakkında bu kanun hükümleri uygulanır" hükmündedir. Özel kanunlarda, sır talep edilmesi ve verilmesine yönelik yer alan daha geniş düzenlemelerin geçerliliğinin devam edip etmediği hususuna netlik kazandırılmalı. (Tali komisyonda dikkate alındı.)
Tasarının 5. maddesinde, malî ve idarî konularda yürütülen denetim faaliyetlerinde sırların sahipleri ve bu sırları ellerinde bulunduranlar, yapılan görevle doğrudan bağlantılı ve talebin amacıyla sınırlı olmak ve yürütülen faaliyet açısından zorunluluk bulunmak kaydıyla sır kapsamındaki bilgi ve belgeleri vermekle yükümlü kılındı. Ancak, "yapılan görevle doğrudan bağlantılı olma", "talebin amacıyla sınırlı olma", "yürütülen faaliyet açısından zorunluluk bulunması" şartları, sır sahiplerine hem ağır sorumluluk hem de geniş bir takdir yetkisi sağlamakta. Şartların hafifletilerek sır sahibine takdir yetkisi tanımayan kesin şartlar getirilmesi daha faydalı olur.
(…) özellikle ticari sırların bu kanun kapsamında öğrenilmesinden doğrudan ticarî kayıp ve zarara uğrayan ticarî işletmelerin zararlarının tazmin edileceği kanuna mutlak surette konulmalı. 7. maddede kanun kapsamında verilen sırları doğrudan veya dolaylı öğrenen kamu görevlileri, öğrendikleri veya talep ettikleri sırlarla ilgili bilgi ve belgelerin korunmasını sağlamak amacıyla her türlü tedbiri almakla yükümlü kılındıklarından, sır sahibi tarafından alınması gereken tedbirleri de alabileceklerinden, bu hususun kanunda açıkça belirtilmesi gerekir.
(Tali komisyona sunulan görüş)
Türkiye Bankalar Birliği
Milletvekillerinin 'sırları' öğrenmesi gerginliğe yol açar
Banka ve müşteri sırrı kavramlarının 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nda detaylı olarak düzenlendiği dikkate alındığında, temel yaklaşım olarak banka ve müşteri sırrı konusunda bir başka yasa ile düzenleme yapılması (yerine) Bankacılık Kanunu sistematiğinin muhafazası daha doğru olacak. Özel kanunlarda düzenlenen ticarî sırların korunması gerektiğinden, 1. maddenin 3. fıkrası tasarıdan çıkarılmalı.
Geniş katılımlı Meclis oturumlarında milletvekilleri dışında da katılımcıların bulunabileceği; sınırlı katılımlı Meclis araştırma ve soruşturma komisyonlarının toplantılarında, sırların muhafazası güç olduğu (için) sırların korunamaması bankaların güvenirliğine büyük zarar verecek. Ayrıca, sır kapsamındaki bilgilerin milletvekillerince öğrenilmesinin uygulamada siyasi partiler ve milletvekilleri arasında gerginliğe ve haksız, karşılıklı suçlamalara neden olacağı göz önünde bulundurularak ilgili hüküm tasarıdan çıkarılmalı.
Bankaların hangi hallerde sır saklaması veya vermesi gerektiğinin çok açık ve tartışmasız olmaması halinde, bankalar müşteri ve banka sırrını verme halinde de vermeme halinde de ağır cezalarla karşı karşıya kalacaklardır. Cezai hükümlerin düzenlenmesinde ve ceza belirlemede bu hususlar göz önünde tutulmalı.
(Tali komisyona sunulan görüş)
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Ahsen Coşar
Öncelik 'Kişisel Verilerin Korunması Kanun'unda olmalı
Özel hayatın, kişisel verilerin korunması ile şeffaflık, suçla etkin mücadele ve kamuoyunun bilgilendirilme hakkı arasındaki dengenin kurulabilmesi açısından, öncelik ve ivedilikle, 'Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun'un bir önce çıkarılıp yürürlüğe konulmasında yarar bulunmakta. Ancak bu kanundan sonra Ticari Sır, Banka Sırrı, Müşteri Sırrı Hakkında Kanun çıkarılabilir.
Yine bu kanunun uygulanması ile yakından ilgili olan 'Genel İdari Usul Kanunu'nun da bir an önce çıkarılmasında yarar var. Teknik olarak, Ticari Sır, Banka Sırrı ve Müşteri Sırrı Hakkında Kanun Tasarısı'nın yakından ilgili olduğu Bilgi Edinme Kanunu ile de paralellik kurulması gerekliliğine de inanmaktayız.
(Tali komisyona sunulan görüş)
Bu konularda ilginizi çekebilir