İnşaat sektörü de Libya'nın gölgesinde

İMSAD'ın aylık inşaat sektörü değerlendirme raporunda Libya'daki krizin nşaat sektörünü olumsuz etkileyeceği belirtildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği'nin (İMSAD) aylık inşaat sektörü değerlendirme raporunda, Libya'daki krizin derinleşmesinin bu ülkeye yapılan yapı malzemeleri ihracatını dolayısıyla inşaat sektörünü olumsuz etkileyeceği belirtilerek, "Her şeye rağmen bölgede stabil düzene hızlı bir geçiş olması umudu korunarak, İMSAD'ın inşaat sanayisi ihracatında son 5 yılda yakalanan yıllık ortalama yüzde 15 büyümeyi bu yıl yüzde 16,5'a çıkarma hedefine yönelik çalışmalar devam ediyor" denildi.

Alımlar istenen düzeyde değil

İMSAD'ın aylık inşaat sektörü değerlendirme raporunda, Libya'daki gerilimin inşaat sektörüne etkisi, konut satışları ve yapı izinleri verileri ele alındı.

Raporda, son açıklanan TÜİK verilerinde, konut satışlarında bir önceki döneme göre yüzde 16,51 artış yaşanırken, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16,1 gerileme görüldüğü belirtilerek, 2009 yılının 4. çeyreğinde 116 bin 229 düzeyinde gerçekleşen konut satışlarının 2010 yılının 4. çeyreğinde 97 bin 517'ye gerilediği anımsatıldı.

Raporda, "2009 yılındaki satış rakamlarını yakalayamayan konut sektöründe, bunun temel nedeni olarak fiyatların yüksek olmasını görüyoruz. Kriz sonrasında hızlı bir yükseliş gösteren gayrimenkul fiyatlarının 'şiştiğine' yönelik oluşan görüşler, alımların da istenen düzeyde olmamasına neden olmaktadır" ifadesi kullanıldı.

Yapı kullanım izni alma ihtiyacı sınırlı düzeyde

Yapı izinleri istatistikleri incelendiğinde, gayrimenkul sektöründe bekleyen talebe yönelik bir hazırlığın etkili olduğunun tespit edildiği dile getirilen raporda, şunlar kaydedildi:

"Yapı ruhsatında hızlı bir artış yaşandığı görülürken, yapı kullanım izinlerinde aynı performans yakalanamamaktadır. Yani yatırımcı uzun vadeli yatırım yapmak için yapı ruhsatı almakta, ancak mevcut stoklara yönelik talep istenen düzeyde olmadığı için yapı kullanım izni alma ihtiyacı sınırlı bir düzeyde oluşmaktadır.

Buna göre; yapı ruhsatları ekim, kasım ve aralık aylarında sırasıyla yüzde 44,5, yüzde 45,8 ve yüzde 243,2 düzeylerinde artış gösterirken, aynı dilimde yapı kullanım izinleri yüzde 26,91, yüzde -0,07 ve yüzde 0,83 düzeyinde değişim kaydetmiştir. 2010 yılının 4. çeyreğinde 67,42 milyon metrekare yapı ruhsatı alınırken, 20,75 milyon metrekare yapı kullanım izni talep edilmiştir."

En çok proje Rusya'ya

Raporda, yurt dışı ayağı dikkate alındığında özellikle müteahhitlik sektörünün 2008 yılından beri kaybettiği ivmenin dikkati çektiği vurgulandı.

Gittiği bölgelere Türk yapı malzemelerini de götüren bu sektörde, üstlenilen proje bedeli 2000 yılı için 1 milyar dolar olurken bu rakamın 2001'de 2,4 milyar dolar, 2002'de 2,4 milyar dolar, 2003'te 4,1 milyar dolar, 2004'te 10,6 milyar dolar, 2005'te 11,2 milyar dolar, 2006'da 20,4 milyar dolar, 2007'de 24,5 milyar dolar, 2008'de 23,7 milyar dolar, 2009'da 21,5 milyar dolar ve 2010'da 15,2 milyar dolar olarak kaydedildiği belirtilen raporda, 1972 yılından 2010 yılına kadar üstlenilen proje bedelinin ise 178 milyar dolara ulaştığı bildirildi.

Raporda, 1972-2010 yılları arasında yurt dışı müteahhitlik firmalarınca üstlenilen projelerin ülkelere göre dağılımında, Rusya Federasyonu'nun yüzde 18,5'lik oranla lider konumda olduğu ifade edilerek, şu bilgilere yer verildi:

"Rusya'yı Libya yüzde 14,8, Türkmenistan yüzde 11,1, Kazakistan yüzde 7,3, Irak yüzde 5,2, Suudi Arabistan yüzde 4,6, Birleşik Arap Emirlikleri yüzde 4,1, Katar yüzde 4,1, Romanya yüzde 3,4, Cezayir yüzde 2,9 ve Azerbaycan yüzde 2,5 izlemiştir.

Bu konularda ilginizi çekebilir