İnoksan'da genç aşı tuttu vade kısaldı ciro rekor kırdı
İnoksan'da 2 yıl önce genel müdür olan Esra Altay, genç yaşına rağmen organizasyon yapısında ve stratejide radikal değişimleri başlattı.Vadeleri 3 ayla kısıtlayan Altay, bu yıl nasıl hedefleri aşmayı başardıklarını anlattı...
Endüstriyel mutfakta önemli yerli markalardan İnoksan'da genç aşı tuttu. Şirketin kurucusu Vehbi Varlık'ın yeğeni Esra Altay, genel müdürlüğe gelmesi sonrası yeni stratejide global pazarlara ağırlık verdi, yurt içinde ise bayilik ağı güçlendirilerek vadeler 3 aya çekildi. Yeni yapılanma sonrası 33 yıllık ciro rekorunu kırdıklarını anlatan Esra Altay, talebin karşılanamaz hale geldiğini, yeni yatırım için hazırlık yaptıklarını söylüyor. Altay, "Şu an yeni bir sipariş aldığımızda 80 gün sonra teslimat yapabiliyoruz, yeni hat yatırımını gündemimize aldık" diyor.
Avrupalı rakipler fiyat rekabetine başladı
İnoksan Genel Müdürlüğü koltuğuna 2 yıl önce oturdu Esra Altay. "Eskinin deneyimine yeninin enerjisini kattık biz yeni yönetim olarak, bir sinerji yarattık" yorumu yapıyor... Hedefleri iddialı, bu hedeflere ulaşmak için önemli adımları şimdiden atmış ve karşılığını da rekor ciro artışı ile almış. İnoksan yurt içi endüstriyel mutfak pazarında yüzde 15'lik paya sahip. Bursalı bir firma. Üretimin yüzde 35'ini toplam 5 kıtaya ihraç ediyor. Ayrıca 60'a yakın dünya markasının Türkiye temsilciliğini yürütüyor. Geçen yıl Turquality destek programına giren İnoksan'ın global bir marka olma hedefi var. "Turquality bize vizyon kattı" diyen Altay, yurtdışı pazarlarda Türki Cumhuriyetler ve Ortadoğu'da daha aktif olduklarını anlatıyor. Gelişmekte olan ülkeler birer fırsat pazarı... Altay, kriz döneminde Avrupa'daki satışların etkilendiğini, Türki Cumhuriyetler ve Ortadoğu'da ise siparişlerin artışa geçtiğini anlatıyor. Ancak Avrupa'da İspanya ve Yunanistan'ın krizin etkilerini daha da fazla hissettikçe bu ülkelerdeki üretici rakipler fiyat kırmaya başlamış. Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetler'de fiyatla rekabete girişen Avrupalı rakipler, İnoksan'ı Türkiye pazarında dahi fiyatla zorlamaya başlamış. Bu noktada kur artışı ilaç gibi gelmiş. Altay, "Son dönemdeki kur artışı ile biraz avantajlı hale geldik yine" diyor. İç pazarda ise krizin etkileri 'kaliteye önemin artması' şeklinde ortaya çıkmış. "Artık kalitesizliğe kimsenin tahammülü yok" diyor Altay. Kurumsal firmalarla çalışma isteği artmış, kalite bilinci yükselmiş. Bu trendin de etkisi ile Altay, İnoksan'ın 2013 yılı ciro hedeflerini şimdiden yüzde 20 aştığını vurguluyor.
Altay, kendilerini de şaşırtan bu büyümeyi şöyle anlatıyor: "Yılın ilk ayları itibarıyla bizi şaşırtan gelişmeleri üst üste yaşamaya başladık. Sipariş artışları nedeniyle kayıtlı siparişlerimiz 33 yıllık rekorlarını kırdı. İlk ayın sonunda bunun geçici bir durum ve yatırımların yılsonundan gelecek yıla ertelenmesi sonucu olduğunu düşündük. İlk çeyreğin sonuna doğru, mevsim normallerindeki sipariş seviyelerine dönüleceğini bekledik. Ancak kayıtlı siparişler azalmak bir yana artmaya devam etti ve halen rekor seviyelerini koruyor. İlk çeyrekte ciro hedefini yaklaşık yüzde 20 oranında aştık."
Kurumsal olmayan şirketler kapanıyor
Endüstriyel mutfak sektöründe kurumsallaşma giderek önem kazanırken, kurumsal olmayan şirketler de kapanmaya başlamış. Altay, "Kapanan bu firmaların sektörümüzdeki yatırımcı, tedarikçi ve dağıtımcılara olumsuz yükler yüklememelerini diliyoruz" diyor. Sektör kurumsal şirketler yönünde büyüyor. Altay, "Sektörel büyüme rakamının genel büyüme rakamını hemen hemen 5’e katladığını gördük. Otel restoran sektöründe büyüme rakamı yüzde 13,7 olarak gerçekleşerek beklentilerimizi tamamen aşmış durumda. Bu da, bizim bir süre daha kayıtlı sipariş rekorları kırmaya devam edeceğimizi gösteriyor" yorumu yapıyor. Altay, bu kurumsallaşma trendinin sektöre yabancı ilgisini de artıracağını öngörüyor: "Bir ülkeye gittiğimde mutlaka bakarım vinçler çalışıyor mu, TIR'lar geziyor mu... Türkiye'de inşaat sektörü çok canlı. Doğu'ya her gittiğimde yeni bir otel yapıldığını görüyorum. Avrupalı şirketler de bu yatırım artışını görüyor. Eskiden temsilcilikle burada olan yabancı rakiplerimizin bu yıl şirket kurarak pazara yerleştiklerini gözlemliyoruz."
Piyasayı fonlamaktan vazgeçtik
Bu süreçte İnoksan önemli bir yeniden yapılanma çalışmasına girmiş. Giderleri kısan şirket vadeleri de sınırlamış. Bu yapılanma ciro ve karlılıkta sıçrama getirmiş. "Kapalı satışlar, karlı işler, başarılı projeler dedik" diyor Altay. Müşterilerin sektördeki firmaları fiyat rekabetine soktuğunu anlatan Esra Altay süreci şöyle anlatıyor: "Bu yıl fiyatlandırmayı sisteme bağladık. Belirli seviyelerin altına asla inmeme kararı aldık. 150 günden 90 güne indirdik vadeleri. Şirketin sermayesinden yediğiniz, müşteriyi finanse edip, piyasayı fonladığınız bir yapı uzun vadeler. Biz prensip kararı alıp vadeleri toparladık. Açık satışta da bir limit belirleyip riskimizi düşürdük, sistemi buna göre kilitledik. Nakit akışını düzene soktuk böylece." Altay şimdilerde sektörde pek çok firmanın vadeleri kısma yönünde çalışma yaptığını vurguluyor: "Birçok şirket yöneticisinden duyuyorum şimdilerde 'Biz de İnoksan gibi vadeleri kısaltıyoruz' diyorlar..."
Devlerin bayilik yapısından ilham aldı
İnoksan son 2.5 yılda Türkiye genlinde bir bayileşme atağına girdi. Esra Altay sürecin ilk gününden beri içinde. "Urfa'ya da gittim Diyarbakır'a da" diyor. Farklı sektörlerin bayilik yapılarını incelemiş İnoksan Genel Müdürü. Güçlü bayi ağı olan şirketleri ziyaret edip, o sistemlerin başarı formüllerini anlamaya çalışmış. Bunun sonrasında da kendi bayi sistemini yaratmış. Altay, "Yapacak daha çok şey var" diyor. Bundan sonrasında ise bayilik sistemini, bir profesyonele bırakmak gerektiğini belirten Esra Altay, "Bu yıl CRM'e geçtik. Çok fırsatlar var, keyifli ama artık bizi yoruyor. Bu sistemi bilen bir yöneticiyi transfer etmek için çalışmalara başlattık" diyor.
Yatırımcı seçim dönemi beklemeye geçer mi?
[PAGE]
Yatırımcı seçim dönemi beklemeye geçer mi?
- En önemli endişem seçim döneminde bir belirsizlik yaşanması. Bizi etkilemez seçimler ama acaba yatırımcı bu süreçte beklemeye geçer mi? 2014 adına bölge müdürlerimizle bu konuyu çok sık konuşuyoruz. Onun dışında bir tedirginliğim yok.
- Kurdaki oynamalar, saçı yurtdışından aldığımız için bizi etkiliyor. Kurdaki artış ister istemez fiyatlara yansıyacak. Biz bankacılarla konuştuğumuzda 2014 yılbaşında 2 TL olacağının sinyallerini alıyorduk zaten. Dolardaki son yükselişte önce biraz bekledik, dolar artık oturduğunda fiyatlara yüzde 4 civarı bir kur zammı yaptık.
- Bugün Türkiye'de her şey üretilebilir, hammadde dışında... Türkiye'de girdi tedarik zincirinin yerlileştirilmesi için çalışmalar yapılmalı.
- Bulaşık makinelerimizde kullandığımız kitleri yurtdışından alıyoruz. Yerli üreten de var ama bizi kalite anlamında tatmin etmiyor. Belki bizim de tedarikçilerimizi geliştirme programlarımızı daha da artırmamız gerekiyor.
'Bizden 10 yıl gerideki ülkeleri hedefliyoruz'
Gelecek yıl yurtdışında ihracatta sıçrama planlanıyor. Altay bu nedenle ihracat ekibinin büyütüleceğini ve bayilik ağının yurtdışında güçlendirileceğini anlatıyor. Malibu'ya da Japonya ve İngiltere'ye de iş yapıyor İnoksan. Brezilya'daki Google merkezinin mutfağını yapmış. Hilton zincirine dünyanın her bölgesinde iş yapıyor. Ancak gelişmekte olan ülkeler hedef pazar olarak belirlenmiş. Altay, "Bizim 10 yıl gerimizde olan ülkeler hedef pazarımız" diyor. Global yatırımların da hep bu ülkelere yönlendiğini vurguluyor. Yurtdışında 50 bayisi var. İnoksan cironun yüzde 40'ını yurtdışından elde ediyor. Hedef bu oranı yüzde 50 seviyesine getirmek. Gelecek yıl yeni ihracat atağıyla yurtdışındaki bayilik sistemini geliştirip, markayı her ülkede tutundurabilecek bir yapıya geçileceğini anlatıyor Altay...
Gizli müşteri anketi ile bayileri denetliyor
"Profesyonel bir şirketle yılda 4 kez bayilerimizi denetlemeye başladık. Bir yıldır yapıyoruz bu denetimi. Şikayet gelirse o bayiye hemen bir gizli müşteri gönderiyoruz. Hatta bu gizli müşteri raporlarını bayi toplantılarımızda paylaşıyoruz; bazı bayiler bundan rahatsız oluyor ama çok faydalı olduğuna inanıyorum. Böylece her bir bayimiz kurumsal bir yapıya kavuşuyor. Ayrıca her yıl GFK ile müşteri memnuniyeti araştırması yaptırıyoruz, marka bilinirliği araştırması yapıyoruz. Ayda bir kez tüm yönetimin katıldığı müşteri memnuniyeti toplantısı yapıp, iyileştirme adına adımlar atıyoruz."
10 yıl sonra nasıl bir İnoksan?
İnoksan yıllık 2 milyon kg saç işliyor. 3 vardiya 800 bin saatlik olmak üzere 135 bin adetlik üretim kapasitesi var. Yılda ortalama 1 milyon metrekare proje çiziyor İnoksan. 20 bin metrekare kapalı üretim sahası olan şirket her yıl ortalama 20 yeni ürünü piyasaya sunuyor. 6 ilde bölge müdürlüğü, 70 ilde bayi yapılanması söz konusu. Peki Altay 10 yıl sonra nasıl bir İnoksan'ı hedefliyor? Altay, "Büyümeyi hedefliyorum. Biz her biri birer marka olan ürünler üretiyoruz bu yapı içinde. Çok güzel planlarımız, hep büyüme, gelişme yönünde" var diyerek gelecek stratejisine dair ipuçları veriyor.
En büyük hobisi seyahat...
Esra Altay çok genç, henüz 30 yaşına girmemiş bir yönetici. Marmara Üniversitesi İşletme mezunu. New York Üniversitesi'nde finans eğitimi almış, Galatasaray Üniversitesi'nde finans master'ı yapmış. Koç Üniversitesi'nde ise preMBA'i tamamlamış. Bundan sonraki hedefi ise Harvard Business School'da kısa dönemli bir eğitim almak...m Kendisini 'hırslı biri' olarak tanımlıyor Altay. "Benim için imkansız yoktur, işte aklıma bir şeyi koyduysam mutlaka başarmaya çalışırım" diyor. Yurtdışında Türkiye'den gelen genç bir işkadını olmasına değil, hırsına şaşırdıklarını anlatıyor: "Patronsun sen, neden bu kadar çok çalışıyorsun diyorlar..." Yönetim Kurulu'ndaki tek kadın olduğunu ve yönetim masalarında kadınların sayısının artması gerektiğini düşünüyor. Altay bu amaçla başlatılan "Yönetim Kurullarında Daha Çok Kadın İçin Şirketlerarası Mentorluk Programı" çerçevesinde programa seçilen 40 kadın yöneticiden de biri... Altay, iş odaklı bir hayatı olduğunu ancak cuma günü geldi mi mutlaka haftasonu için bir seyahat planı olduğunu, ağırlıkla yurtdışını tercih ettiğini söylüyor. Dünya mutfağına çok meraklı olduğunu anlatıyor Altay. Ancak pişirmek derseniz, çok fırsatı olmuyor, iş yoğunluğu nedeniyle son dönemde ağırlıklı olarak 'endüstriyel mutfağa' giriyor...