İmralı ile görüşmelerin kesildiği ilan edilsin
Bahçeli, Erdoğan ve hükümeti bölücülük konusunda kararlı ve tavizsiz olmaya çağırdı.
ANKARA - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümeti bölücülük konusunda kararlı ve tavizsiz olmaya çağırarak, "Bu çerçevede, PKK açılımına son verildiğinin ve İmralı canisiyle görüşmelerin kesildiğinin ilanı da bir an önce yapılmalıdır" dedi.
Bahçeli 'son gelişmelerle ilgili' yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin büyük bir kriz ve kaos ortamının "stratejik düzeyde" çok yüksek tehdidiyle karşı karşıya olduğunu ifade ederek, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu felsefesi olan milli ve üniter devlet ile milli dil, millet varlığı ve milli kültürün ağır bir tahribatla ile yüz yüze olduğunu belirtti.
Türk milletinin ve Türk devletinin milli varlığına ve bekasına yönelik risklerin çoğaldığını, telafisi çok zor olacak bir sınıra dayandığını kaydeden Bahçeli, "Bu kapsamda sürekli tırmanan bölücü terör hunhar saldırılarına devam etmekte, her gün gelen şehit haberleriyle milletimiz sarsılmaktadır. Terörün iğrenç ve kanlı yüzü artık Türk milletinin sabrını taşırma noktasına kadar getirmiştir" dedi.
Eş zamanlı olarak iç çatışma ve kavga ortamını engelleyen emniyet supaplarının birer birer açılmaya başlamasıyla, nerede duracağı kestirilemeyen ayrışma ve dağılma sürecinin üst düzeyde ivme kazandığı belirten Bahçeli, şunları dedi:
"Vatanımızın değişik yörelerinde meydana gelen etnik gerginlikler ve tahrikler çok kritik bir aşamaya gelindiğini göstermektedir. Hatay Dörtyol ve Bursa İnegöl'de provaları yapılan etnik temelli provokasyonlar, İstanbul Zeytinburnu ve Eskişehir Mihalıççık'ta ortaya çıkan olaylarla vahim bir boyuta ulaşmıştır. Bu gelişmeler karşısında toplumsal huzur alabora olmuş ve milletimiz endişeli bir bekleyişin içine savrulmuştur.
Birlikte yaşamaya dönük sistemli ve planlı suikastların terör saldırılarına paralel gelişmesi ve bölücü mihrakların hayâsızca kargaşa ortamını oluşturma çabaları vahim bir ülke tablosunun belirmesine yol açmıştır. Şayet bu olumsuzlukların önü alınamazsa, Türk milletinin birlikte yaşama ülküsü ağır bir darbe alacak ve çok sancılı ve kanlı bir bölünme sürecinin başlaması maalesef kaçınılmaz olacaktır. Türkiye'nin çözülmesi ve temellerinden kopması demek olan bu durumun, kardeş kavgasına, husumetlerin kökleşmesine ve ihtilafların derinleşmesine hizmet edeceği ortadadır."
Bahçeli iktidarı suçladığı açıklamasında, yıllardan beridir hükümet tarafından bölücü teröre karşı gösterilen müsamahakâr tavrın, tolerans ve hoşgörünün şimdi geri teptiğini ve altından kalkılamayacak bir noktaya gelindiği ifade etti.
Bahçeli, BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız'ın "vergi vermeyiz" açıklamasına da tepki gösterirken, "Bu kapsamda, bölücü niyetlerin vergi vermemeyi bile dillendirmeleri, edepsizliğin, densizliğin ve kendini bilmezliğin seviyesini göstermesi bakımından son derece önemli olmuştur. Devletin egemenlik haklarını çiğnemeyi göze alarak, düzensizliğin, bozgunculuğun ve başkaldırmanın şifrelerini veren bu gelişmenin, önce Türk devletini tartışmaya açmak ve ardından da yıkmaya dönük sinsi bir faaliyet olduğu aşikârdır. Vergi vermekten imtina edecek kadar gözü dönen ve cüretleşen bölücü emellerin, ülkemizin başlıca istikrarsızlık unsuru haline geldiği kuşku götürmez bir gerçektir" dedi.
"Bölücü terörün azmasında yabancı ülkelerin büyük bir payı vardır"
AKP'nin ve ana muhalefet partisinin demokratik özerkliğe yabancı ülkelerden model ve örnek bulma çabasının ise 'çarpık zihniyetin' göstergesi olduğunu ifade eden Bahçeli, bazı 'sözde aydın ve gazetecilerin' de bu sürecin içinde yer alması var olan kuşkuları arttığını belirterek şöyle devam etti:
"İngiltere'yle, İrlanda ve İskoçya arasındaki sorunlu ilişkileri ve sonrasındaki gelişmeleri ülkemize emsal göstermeyi hesap eden bu sakat ve hastalıklı bakışın, terörün sözde çözümü konusunda Türkiye'yi, tarihi Şark Meselesi'nin hamisine daha da yaklaştırmaya odaklandığı anlaşılmaktadır. Birbirine hiç benzemeyen olaylar, aktörler, tarihsel şartlar, ülke konumları, sosyolojik ve psikolojik gerçekler varlığını korurken, dışarından çözüm ithalini akıllardan geçirmek olsa olsa Türkiye'nin bölünmesi için mazeretler oluşturmak anlamına gelecektir. Unutmamak gerekir ki, bölücü terörün azmasında ve kanlı saldırılarını gerçekleştirmesinde yabancı ülkelerin büyük bir payı ve itici rolü bulunmaktadır.
Türkiye'nin bölünmesini ve topraklarında başka bir devletin kurulmasını bir asrı aşan süredir ajandasında taşıyan ülkelerden Türk milletinin öğreneceği ve alacağı bir şey yoktur.
Milliyetçi Hareket Partisi Başbakan Erdoğan ve hükümetini bölücülük konusunda kararlı ve tavizsiz olmaya çağırmaktadır. Bu çerçevede, PKK açılımına son verildiğinin ve İmralı canisiyle görüşmelerin kesildiğinin ilanı da bir an önce yapılmalıdır. Bilinmelidir ki, aziz milletimizin AKP'ye verdiği destek sınırsız ve sonsuz değildir. AKP hükümetinin; yanlışta ısrar etmesi ve milletimizin hissiyatlarına ve hassasiyetlerine aykırı tutumunu sürdürmesi kendisi açısından hiçte iyi olmayacaktır."