İMKB'yi anonim şirket yapmak istiyoruz
Babacan, "SPK'ya talimatlarımızı verdik ve çalışmalar belli bir noktaya geldi. Ama nihai karar için henüz vakit var" dedi.
ANKARA - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "İMKB'yi bir anonim şirket yapmak istiyoruz. Anonim şirket olursa çok daha rahat çalışabilir ya da hisselerin bir kısmı halka arz edilebilir, uluslararası ortaklıklar daha kolaylaşabilir doğrusu, düşünüyoruz" dedi.
Babacan, HT Bloomberg televizyonunda katıldığı programda soruları yanıtladı. İstanbul Finans Merkezi Projesi'nin sadece Anadolu Yakasındaki bir arazi projesi olarak algılandığını ifade eden Babacan, "Bu yanlış bir algı. Bizim oraya yapacağımız 8-10 tane bina falan... Bir gayrimenkul projesiyle bir şehir finans merkezi olmaz. O şehirin tüm altyapısı, çok geniş bir çerçeveyi düşünmemiz gerekiyor" dedi.
İMKB'yi bir anonim şirket yapmak istediklerini bildiren Babacan, şöyle devam etti:
"Özel bir yasayla korunmuş. Bir yandan istiyoruz ki özel sektör dinamizminde olsun. Öte yandan da kamunun her türlü katı kural silsilesi içinde hareket etmek zorunda kalıyor. Anonim şirket olursa çok daha rahat çalışabilir ya da hisselerin bir kısmı halka arz edilebilir, uluslararası ortaklıklar daha kolaylaşabilir doğrusu, düşünüyoruz. Kanunla kurulduğu için hareket edemiyorsunuz. En ufak bir değişikliğin tekrar meclise gitmesi gerekiyor. Halbuki anonim şirket haline getirirsek İMKB'yi çok büyük esneklikler kazanabilir diye düşünüyoruz. Bununla ilgili SPK'ye talimatlarımızı verdik. 'Çalışın, SPK olarak hazırlayın' dedik. Çalışmalar belli bir noktaya geldi. Ama nihai kararlar için henüz vakit var. Bunların hepsi üzerinde kafa yorduğumuz konular. Buradaki amaç dinamik, dünyaya açık, rahat hareket eden ve dünyanın, bölgenin yıldızı olan bir borsayı görebilmek amacımız, hedefimiz bu. "
Blok satış bankalar için daha erken
Babacan, Halkbankın halka açık kısmının artırılması, ikinci halka arzı ile Vakıfbankın yine bir ikinci halka arzı ve Ziraat Bankasının ilk halka arzının gündemde olduğunu belirterek, bunların zamanlaması ve boyutlarının tamamen piyasa şartlarıyla alakalı olduğuna dikkati çekti.
Bakan Babacan, bir zaman baskısı altında olmadıklarını, basamak basamak doğru zamanları seçerek, bunları yapmak istediklerini söyledi.
Blok satışın bankalar için daha erken olduğuna işaret eden Babacan, "Önümüzdeki 2,3 yıl boyunca blok satışın zor olduğunu düşünüyorum. Dünyada şu anda alıcı sayısı muhtemelen çok çok sınırlı. Bundan 5 yıl önce sorsaydınız blok satışta bizim bankalarımıza en az 20 tane talip olacak dünya devi sıralayabilirdik" dedi.
2010 yılında 125 milyar liralık kredi genişlemesi oldu
Türk bankacılık sektörünün 2011 yılında kredi hacminde yüzde 25 artırma öngörüsü olduğu, kredi artışının 125 milyar lirayı geçmemesi beklentisinin ifade edildiği hatırlatılarak, "Kredilerdeki artışın sınırlandırılmasının yüzde 4,5'luk büyümeyi olumsuz yönde etkileyip etkilemeyeceğinin" sorulması üzerine, Bakan Babacan, şunları söyledi:
"2010 yılında yaklaşık 125 milyar liralık kredi genişlemesi oldu. Cari açık ile banka kredi hacmi arasında birebir bir ilişki yok ama, bir korelasyon olduğunu görüyorsunuz. Kredi hacmi artınca iç tüketim artıyor. Vatandaşlarımız gelirinden daha fazla harcama yapıyor. Korelasyon hesabından yola çıkıp baktığımızda, yüzde 21-25 arası bir kredi hacmi büyümesi, aşağı yukarı yüzde 5-6 arasında cari denge projeksiyonunda uyumlu gibi görünüyor. Bunun üzerinde bir de enerji fiyatlarında artma olursa bu da cari denge üzerinde ilave bir etki olacaktır. Banka-kredi hacmini hiç değiştirmesek de sadece enerji fiyatlarındaki artış, bizim cari açığımızı artırıyor. Enerji tüketimi fiyat noktasında fazla hassas değil.