IMF'ye rakip mi geliyor?
Ahmet COŞKUNAYDIN
[email protected]
Dünyamız 1929'den sonra yaşanan en büyük kriz olan 2008 krizini atlatmaya çalışırken, yeni arayışlar da sürüyor. G 20 ülkeleri, G 8 ülkeleri sıkça bir araya gelip, yaşanmakta olan küresel krize önlem almaya çalışıyorlar. Ama görünen o ki, bugüne kadar kalıcı ve etkili hiç bir aşama yaşanamadı. İşte tam bu ortamda geride bıraktığımız günlerde dünyanın sayılı ekonomilerine ve nüfusuna sahip bir grup ülkesi yeni bir atılımla dikkatleri çekti.
Geçmişi çok çok eskilere dayanmayan BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin Halk Cumhuriyeti ve Güney Afrika sözü geçen grubu oluşturuyor. Kendi aralarında daha serbest bir ticaret yanında ekonomik işbirliğini de öngören bu sözü geçen gruba, önümüzdeki yıllarda Meksika'nın da eklenmesi bekleniyor.
BRICS grubu, kendi aralarındaki işbirliği için öncelikle toplam 100 milyar dolar değerinde bir finansal kaynağı olan fon yaratılması konusunda anlaşmaya vardılar. Bu fonun, sadece BRICS ülkeleri değil, bir çok gelişmekte olan ülke tarafından da sıklıkla eleştirilen IMF'ye (Uluslararası Para Fonu) bir karşı alternatif oluşturması hedefleniyor. Söz konusu BRICS fonuna en büyük katkıyı Çin Halk Cumhuriyeti 41 milyar dolarlık katkı ile sağlayacak. Rusya federasyonu ise Devlet Başkanı Vladimir Putin'in de onaylayıp, imzaladığı 18 milyar dolarla katkıda bulunacak. Fonun merkezi Şanghay'da bulunacak ve ekonomik sıkışıklıklar durumunda üyelerinin, sıkıntıyı atlatabilmesi için mali destekte bulunacak. BRICS ülkeleri, IMF'ye alternatif olacak bir başka atılım olarak da ortak bir banka kurulmasının peşinde. Çok yakında bu hayalin de hayata geçirilmesi bekleniyor. Dünya nüfusunun nerdeyse yarısını (yüzde 40) oluşturan 5 BRICS ülkesi halen dünya toplam ekonomisinde de yüzde 20 pay sahibi. Bu ülkelerin en büyük özellikleri, ekonomilerinin birbirini tamamlayıcı özelliklere ve üstünlüklere sahip olmaları. İleride bu gruba Meksika yanında, başka bazı ülkelerin de katılması söz konusu. BRICS'in kurduğu bu fonun, en azından IMF üzerinde de bir olumlu ve onu daha düzgün kararlar almaya yönlendirmesi bekleniyor. IMF'nin bu yeni oluşum karşısında herhangi bir yorumda bulunmaması v sadece gelişmeleri seyretmekle kalması ise ilgiyle izleniyor. Fakat sonuç ne olursa olsun, IMF'nin tahtının sarsılmaya başlayacağı ve onu rahatsız eden bir oluşumun yaşama geçmeye başladığı yadsınamaz bir gerçek olarak gözler önünde...