IMF'den Türkiye'ye övgü
IMF, gayri safi yurtiçi hasılanın sermayenin yeniden akışı ve içerde güvenin düzelmesiyle hızla toparlandığını bildirdi.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ANKARA - Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye'nin yaklaşık on yıldır izlediği sağlam makroekonomik politikalar ve reformların, küresel finansal krize Avrupa'da gelişmekte olan diğer ülkelere göre güçlü bir pozisyonda girmesini sağladığını bildirdi.
IMF İcra Kurulu'ndan yapılan açıklamada, Türkiye ile yapılan 4'üncü Madde gözden geçirme görüşmelerinin tamamlandığı hatırlatıldı. Açıklamada, krizden önce yabancı sermaye girişinin artması, döngüsel yükselmelere karşı iyi odaklanmış politikalar ve krediler için daha fazla kısıtlayıcı düzenleme koşullarının zayıf noktaların artmasını engellemeye yardımcı olduğunu ve bankalar ile hanehalklarının bilançolarının güçlü olmasına yol açtığı belirtildi.
Açıklamada, bu güçlü yanların Türk ekonomisinin, küresel finansal krizde üretimdeki keskin düşüşten hızla toparlanmasına yardımcı olduğu, 2008 yılının sonunda ve 2009 yılının başında gerileyen gayri safi yurtiçi hasılanın sermayenin yeniden akışı ve içerde güvenin düzelmesiyle hızla toparlandığı kaydedildi.
Uygun mali rahatlama, para ve finansal politikaların da toparlanmaya katkıda bulunduğuna dikkat çekildi.
Yüzde 6 büyüme tahmini
IMF İcra Kurulu'ndan Türkiye ile yapılan 4'üncü Madde gözden geçirme görüşmelerine ilişkin yapılan açıklamada, Türk ekonomisinin baz etki ve güçlü ivmeyle bu yıl muhtemelen yüzde 6 büyüyeceği belirtildi.
Geçen yıl talebin zayıflamasıyla daralan cari işlemler açığının yeniden artmaya başladığına işaret edilen açıklamada, "Büyümenin yeniden başlaması ve küresel sermaye akışıyla cari işlemler açığının, hareketli ithalat büyümesi üzerine GSYH'nin yüzde 4,75'ine çıkması bekleniyor" denildi.
Bu yıl başında büyük vergi artışları ve gıda fiyatlarındaki yükselişin enflasyonda geçici yükselmeye ve enflasyon beklentilerinde artışa yol açtığı ifade edilen açıklamada, düşmeye devam edeceği tahmin edilen enflasyonun hedef bandın üst yarısında kaldığı kaydedildi.
İşsizlik oranının azalmaya başlamasına rağmen, yüksek kalmaya devam ettiği belirtilen açıklamada, bankacılık sektöründe sadece geri dönmeye kredilerde az bir miktar yükseliş görüldüğü ve sermaye yeterlilik rasyosunun yüksek kaldığı bildirildi.
İcra Kurulu direktörlerinin, Türk yetkilileri, şu anda devam eden sağlam ekonomik toparlanmaya katkıda bulunan ve krize etkili karşılığa zemin hazırlayan, kriz öncesi zayıf noktaları sınırlayan geniş kapsamlı reformları ve akıllı politik tutumlarından ötürü takdir ettiği kaydedilen açıklamada, direktörlerin Türkiye'nin karşısındaki asıl güçlüğün toparlanmaya sekte vurabilecek dış dengesizlikleri içerdiğini düşündüğü belirtildi.
Özellikle, küresel görünümdeki belirsizlik gözönüne alındığında ithalata aşırı bağlılığın, dış pozisyonu kötüleştireceğine, büyümeyi potansiyel olarak istikrarsız dış finansa tabi kılacağına dikkat çeken direktörler, dış dengesizliklerin krizle ilgili teşviklerden çıkışın öne alınmasını ve üretim maliyetlerini düşürerek, ithalata bağımlılığı sınırlandırmak için reformların yapılmasını gerektirdiğini vurguladılar.
Mali kuraldaki erteleme
Yapılan açıklamada, İcra Kurulu direktörlerinin yeni mali kuralın politik çerçeveyi önemli ölçüde güçlendireceğini düşündükleri ve mali kuralın 2011 yılı bütçesinin hazırlanmasına zemin teşkil etmesini umdukları belirtildi.
Bu bağlamda direktörlerin mali kural yasası taslağının süratle onaylanmasını beklediği ve mali kuralın ertelenmesinin kısa süreli olmasını umduğuna işaret edilen açıklamada, mali kuralın başarısının, yetkililerin, vergi idaresinin güçlendirilmesi ve harcama baskısının muhafazasını içeren etkili yardımcı önlemler ve güçlü siyasi destekle desteklenen kararlı tutumlarına bağlı olduğu vurgulandı.
Gelişmiş ülkelerde faiz oranlarının tarihi düşük seviyelerde olması ve enflasyon baskılarının azalması dikkate alındığında direktörlerin hızlı ve büyük sıkıştırma ihtiyacını önlemek için kademeli parasal sıkıştırma çağrısında bulunduğu bildirilen açıklamada, direktörlerin, enflasyon hedefi çerçevesinde döviz kuru esnekliği korunurken, sermaye hareketleri oynaklığına karşı korunmada daha hızlı rezerv biriktirmek amacıyla önceden açıklanmış döviz alım ihalelerinde günlük miktarın makul oranda artırılmasını onayladığı kaydedildi.
Direktörler, gelecekte risklerin artmasını önlemek için, kredi kartları, firmalara korunmasız kredi verilmesi üzerinde makro tedbir düzenlemelerinin güçlendirilmesi ve tutsatlar üzerinde borç servisi limitleri uygulanmasının yanı sıra daha kapsamlı stress testi senaryoları kullanılması tavsiyesinde bulundular.
Rekabet edebilirlik farkı değerlendirmesini dikkate alan direktörler, rekabet edebilirliği desteklemek, dış tasarruflara güveni azaltmak ve ithalata bağımlılığı düşürmek için cesur yapısal reformlara ihtiyaç olduğunun altını çizdiler.
IMF, ayrıca bu yıl yüzde 6,1 büyüyeceğini tahmin ettiği Türkiye'nin gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYH'sinin) 1 trilyon lirayı aşarak 1 trilyon 95,6 milyar lira olacağını tahmin ediyor. IMF tahminine göre, bu yıl cari açık GSYH'nin yüzde 4,7'sini bulacak, TÜFE yüzde 7,6 ve TEFE yüzde 7,1 olacak.
Bu konularda ilginizi çekebilir