İmamoğlu'ndan 'siyasi yasak' resti

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, Beşiktaş'ta Belediye Meclis'inde gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'i hedef alan İmamoğlu, belediye başkanlarına şafak operasyonunun bir rutin haline geldiğini belirterek, "Madem hedefiniz benim, mert olun onayın benim cezamı milleti rahat bırakın" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beşiktaş'ta gündeme ilişkin konuştu. Son dönemde gözaltına alınan ve yerlerine kayyum atanan CHP'li belediye başkanlara değinen İmamoğlu, gözaltı tedbirinin, şafak operasyonlarının bir rutin haline geldiğini belirterek, "İstanbul'da adil ve tarafsız olmayan bir başsavcılıkla karşı karşıyayız" dedi.

İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Bunu ne için yapıyorsunuz? Sizi zorlayan, mecbur bırakan nedir? Şehvetle yaptığınız bu uygulamanın amacı nedir? Şimdi size o zorunluluğun kaynağını anlatayım. 

Akın Gürlek'e tepki

Seçim mevzuatımıza göre hakimler ve savcılar seçimlerde bir siyasi partiden aday olmak için istifa ederse ve seçimi kazanamadıkları halde siyasi bir görev almayı istemiş oldukları için hakimlik ve savcılık görevlerine geri dönemiyorlar. Bu makam o kadar hassas o kadar kutsal ki geri dönemezsin diyor. Bu kadar değerli bu kadar isabetli bir düzenleme var bizim hukukumuzda. Ama sonra bir bakıyoruz adalet bakan yardımcısı olarak yaklaşık 28 ay görev yapmış olan bir beyefendi İstanbul Cumhuriyet başsavcısı olarak atanıyor. 

Başka bir rejimdeyiz şu anda! Cumhurbaşkanı 8 Haziran 2011'de bakanlıkların yeniden yapılandırılmasına ilişkin basın toplantısında bakan yardımcılarının hükümetle gelip hükümetle gideceğini söylüyor. Özellikle bakan yardımcılarının bir anlamda siyasi müsteşar görevi yapacağını açıkça belirtiyor. Dolayısıyla sayın Cumhurbaşkanının o zaman yapmış olduğu açıklamaya bakarsak İstanbul'da görev yapan beyefendi Adalet Bakan Yardımcısı olarak atandığı tarihle bir nevi siyasi müsteşar.

Bu durumda seçim mevzuatına göre herhangi göreve aday bir hakim ya da savcı görevine dahi geri dönemezken yaklaşık 28 ay adalet bakan yardımcısı olarak görev yapmış bir siyasi müsteşar şu anda İstanbul Cumhuriyet başsavcısı. Beyefendi görev aldığı bu kentte, İstanbul'da 3 kez Büyükşehir Belediye Başkanı olan İmamoğlu ile görüşemeyecek kadar kendini siyasi erke teslim etmiş. Cumhuriyetin savcısı olmak bu mudur? 

Şimdi soracaksınız bana bu operasyonlara karşı eylem planınız ne?

Açık söyleyeyim, bu saatten sonra ne yapacaksak milletçe hep beraber yapacağız. bu hepimizin sorunu bu CHP'nin sorunu değil. Bu konu artık sadece CHP'nin ya da bir başka partinin sorunu olmaktan çıkmıştır.

Ya beraber mücadele edeceğiz ya da herkes sırasını bekleyecek

Bugün bizim belediye başkanlarımızın, meselesi gibi görenler öyle kafasını kuma sokarak görmezden gelemezler yarın sizin gazetelerinizin, televizyonlarınızın başına gelir. İnanın dokunulmazlığı olan milletvekillerinin başına gelecek. Bugün sessizce ya da sadece içinden hayıflanarak ama ses çıkartmadan gelişmeleri izleyen iş dünyasının başına gelecek. Bu akıl malınıza göz koyar. Herkese sesleniyorum bu iş artık hafife almayın bu büyük bir iştir.
Ya hep beraber mücadele edeceğiz ve onu yeneceğiz, ya da herkes sırasını bekleyecek bu kadar net.

Siyasi yasak resti

16 milyon insanın seçtiği bir insanın mazbatasını almış bir insanın seçimini elinden aldılar. Hep beraber ayağa kalkma zamanı. Buradan beni isteyene hayatı bana dar etmeye çalışana ben buradan meydan okuyorum! İBB'ye ve bana ulaşmak için ise hedefiniz, benim yol arkadaşlarıma ve ailelerine çile çektirmenize bahaneler yaratmanıza ara yollar üretmenize gerek yok. İşte siyasi yasak davam orada. İstinaf mahkemesinde. Madem hedefiniz benim, bari burada mert olun onayın benim cezamı milleti rahat bırakın ya!"