HSYK teklifi Anayasa Mahkemesi'ne taşınabilir
Aralarında Yargı-Sen Başkanı Eminağaoğlu'nun da aralarında bulunduğu hukukçular ile biraraya gelen Kılıçdaroğlu, HSYK krizine ilişkin açıklamalarda bulundu. CHP lideri, HSYK teklifi geçerse Anayasa Mahkemesi'ne götüreceklerini söyledi
ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yargısı bağımsız olmayan bir ülkenin demokrasisinin her zaman tartışılacağını belirterek, "Bu kadar temel bir düzenlemenin, Bakanlar Kurulunda görüşülmeden, bir teklif olarak Parlamento'da görüşülmesi bile başlı başına bir ayıptır" dedi.
"Demokrasi ayaklarımızın altından parça parça kayıp gidiyor. Halktan yüzde 49 oy alan bir parti tarafından yok edilmek isteniyor" diyen Kılıçdaroğlu, HSYK teklifi geçerse Anayasa Mahkemesi'ne götüreceklerini söyledi.
Hukukçular ve bazı gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Siyasetçi olarak kuşkusuz bizim bir sorumluluğumuz var. Ama bizim sorumluluğumuz yanında eğer söz konusu olan demokrasi ise bu ülkede yaşayan her yurttaşın sorumluluğu var. Demokrasi konusunda ortak mücadele etmek zorundayız. Siyasal görüşlerimiz farklı olabilir, olayları farklı yorumlayabiliriz ama bir konu var ki o konuda bu ülkenin bütün yurttaşlarının ortak çaba harcaması gerekir. O da demokrasidir"
"Demokrasinin güvencesi"
Egemenliğin bir kişiye bırakılmayacak kadar önemli olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, bu nedenle Anayasa'da egemenlik hakkının kullanımının yasama, yürütme ve yargı olarak 3'e ayrıldığını hatırlattı. Kılıçdaroğlu, "Bunların birinden diğerinin üstünlüğü söz konusu değil. Denge fren sistemi içinde birbirini denetleyen kurumlardır bunlar, demokrasimizin güvencesidir" dedi.
HSYK'yı düzenleyen Anayasa'nın 159. maddesinin, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatını güvence altına aldığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Yargısı bağımsız olmayan bir ülkenin demokrasisi her zaman tartışılacaktır. Bu kadar temel bir düzenlemenin, Bakanlar Kurulunda görüşülmeden, bir teklif olarak Parlamento'da görüşülmesi bile başlı başına bir ayıptır. Bunun en azından Bakanlar Kurulunda görüşülmesi lazımdı, tasarıya dönüşmesi lazımdı. Ama maalesef oldu-bittiyle bir yasa teklifi şeklinde şu an Parlamento'da görüşülüyor. Öngörülen düzenlemede kurulun dairelerini yeniden oluşturmak, yapacakları işleri belirlemek, mevcut üyeleri istediği dairede yeniden görevlendirmek, teftiş kurulunu kontrol etmek gibi pek çok yetki doğrudan adalet bakanına veriliyor. Yani yargı açıkça yürütmenin kontrolüne veriliyor. Sadece bizim ülkemizde değil, üyesi olduğumuz pek çok kuruluş bu gelişmeleri endişeyle izliyor, kaygılarını dile getiriyor. Demokrasi ayaklarımızın altından parça parça gidiyor. 90 yıllık demokrasi mücadelemiz halktan yüzde 49 oy alan bir siyasal iktidar tarafından yok edilmek isteniyor. Oysa demokrasi bir kültür, birikim işidir. Her aşamada demokrasimizi geliştirmek gibi bir sorumluluğumuz vardır. Ama iktidarı, bu sorumluluğu ters yönde yaptığını görüyoruz"
"İki ön koşulumuz var"
Görüşme sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, toplantının kendileri için büyük önem taşıdığına değindi. Kılıçdaroğlu, HSYK teklifi ile ilgili bir soruya, "Teklif bu haliyle çıktığı zaman Anayasa'ya açıkça aykırılıklar var. Bunu zaten hükümet de biliyor. Bilmemesi mümkün değil. Bu tabii ki Anayasa Mahkemesine gidecektir" değerlendirmesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu, "Anayasa değişikliğiyle ilgili masaya oturmak için ön koşulunuz bu teklifin geri çekilmesi mi?" sorusuna ise, iki ön koşulları bulunduğunu belirterek şöyle devam etti:
"Bu teklif geri çekilmeli. Anayasa Uzlaşma Komisyonu Sayın Cemil Çiçek'in başkanlığında toplanmalı ve suratli bir şekilde HSYK veya bir başka alanda oturulur, çalışma yapılır.
İkinci ön koşulumuz yolsuzluk soruşturmalarına hükümet müdahale etmesin, bıraksın savcılar görevini yapsın. Hırsızın savunulduğu bir ülkede demokrasi olmaz. Kim kul hakkı, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemişse bunun üzerine gidilir. Bütün bu rezaletler yolsuzluk olaylarının üzerine gidilmesin diye yapılıyor, bu ortaya çıktı. Bunlar doğru değil"