Hrant Dink anıldı
19 Ocak 2007'de uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden Hrant Dink ölümünün 7'nci yılında anıldı. Taksim Meydanı’nda başlayan anma etkinlikleri Agos Gazetesi önünde son buldu
İSTANBUL - Hrant Dink’in ölümünün 7. yıldönümünde Taksim’de toplanan yüzlerce kişi, Agos gazetesine doğru yürümeye başladı. Taksim Meydana izin verilmediği için Talimhane girişinden başlayan yürüyüşe aralarında CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Ertuğrul Kürkçü'nün de olduğu bazı siyasiler de katıldı.
Dink, ölüm yıl dönümü sebebiyle çeşitli STK ve derneklerin katılımıyla gerçekleştirilen yürüyüşe destek veren elleri karanfilli Trabzonspor taraftarı dikkat çekti. Talimhane’de yürümeye başlayan yüzlerce kişi "Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni’yiz" dövizleri taşıdı.
"7 yıldır birlikte korudular, birlikte susuyorlar"
Grubun yürüyüşü sırasında, Türkçe ve Ermenice müzikler çalındı. Agos binasına, "7 yıldır birlikte korudular, birlikte susuyorlar" yazılı pankart asıldığı görüldü.
Taksim'den yürüyen grubun, Agos gazetesi önünde bekleyenlerle biraraya gelmesinin ardından saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşu sırasında Dink'in bir konuşması dinletildi.
Burada konuşan Dink'in arkadaşı ve Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya, "nerdeyse 100 yıl boyunca hayatlarında asılı duran bir tartışmayı bitirecek olan kişinin" bu dünyadan gidişinin üzerinden 7 yıl geçtiğini söyledi.
"Tam 7 yıl önce senin ayakkabılarını giydik ve öyle basıyoruz yere"
"Kollarını, halkların birlikte yan yana, birbirlerine dokunarak yaşama kültürü oluşturması için sıvayan Dink'in çabası ve mücadelesiyle oluşturabilecek ortak yaşam protokolümüze sıkıldı kurşunlar" diyen Kaya, bu cinayetle içlerindeki kuşların göç ettiğini, yapraklarının döküldüğünü, ocak ayında ocaklarının karatıldığını dile getirdi.
Kaya, "Kardeşimiz Hrant: Bizler, burada olan, kardeşlerin ve arkadaşların tam 7 yıl önce senin ayakkabılarını giydik ve öyle basıyoruz yere" ifadelerini kullandı.
Beyaz bereli polisler tartışma yarattı
Hrant Dink’in öldürüldüğü Agos Gazetesi’nin önüne yürüyecek gruplar için Şişli ve çevresi trafiğe kapatılmıştı. Trafiği kontrol etmek için görevli polislerden bazılarının başında beyaz renkli bereler vardı. Hrant Dink’in katili Ogün Samast da cinayet günü beyaz bere taktığı için, polislerin beyaz bereli olması sosyal medyada, “Mesaj mı” tartışması başlattı. Bir emniyet yetkilisi, “Polislerin bere ya da kep giyme mecburiyeti var. Her ikisini de giyebilir. Yanında bere varsa, bere giymiştir” dedi.
Günay'da tepki gösterdi
Ertuğrul Günay ise twitter adresinden "İstanbul 15 derece iken bugün Hrant'ı anma töreninde polislere beyaz bere giyme emrini kim verdi?" diyerek tepki gösterdi.
Mezarı başında anıldı
Hrant Dink, ailesinin de katıldığı törenle mezarı başında anıldı. Zeytinburnu Balıklı Ermeni Mezarlığı'nda saat 12:45'te gerçekleştirilen anmaya Dink'in eşi Rakel, oğlu Arat, kardeşi Orhan Dink ve sevenleri katıldı. Rakel Dink ve sevenleri Hrant Dink'in mezarına çiçekler bıraktı. Yapılan dini törenin ardından katılımcılar Dink için dua etti. Törenin sonunda daha önceki törenlerde olduğu gibi Dink'in arkadaşı Malik Yalçın tarafından bir şiir okundu.
Hrant Dink'in öldürülmesinin 7. yılı anısına Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı bir anma mesajı yayımladı.
Adalete olan güven en temelden sarsıntıya uğradı
Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, "Türkiye'de çok sayıda gazetecinin karanlık cinayetlere kurban gittiğini, hemen hiçbiri tam anlamıyla aydınlatılamadığını" savunarak, "adalete olan güvenin en temelden sarsıntıya uğradığını" söyledi.
Sertel, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülüşünün 7. yılı nedeniyle yayımladığı anma mesajında, "gelinen noktada davanın tanıklarının, sanıklarının, savcılarının, en önemlisi de verilen kararların yeniden sorgulandığını" kaydetti.
Açıklamasında, Türkiye'de çok sayıda gazetecinin "karanlık cinayetlere kurban gittiğini" savunan Sertel'in şu ifadeleri kullandı:
"Bugün ülkemizde yaşananlar bir kez daha göstermiştir ki, adalete olan güven en temelden sarsıntıya uğramıştır. Hak, hukuk, adalet sallanmaktadır. Böylesine bir yapıda geçmişten günümüze verilen bütün cezalar şaibeli hale gelmiş ve bütün bunlar tarihe kara bir leke olarak geçmiştir. 'Nefret Suçları ve Ayrımcılıkla Mücadele Günü' olarak ilan edilen bugünde başta hükumet edenler olmak üzere toplumun tüm kesimlerini, ayrımcılığa, ayrıştırmaya, ötekileştirmeye karşı durmaya, birlik beraberliğe katkı koymaya davet ediyoruz. Ayrımcılığın, nefretin, şiddetin olmadığı, yazdıkları nedeniyle hiçbir gazetecinin, düşünce insanının cezalandırılmadığı özgür ve adil bir ülkede yaşamak istediğimizi bir kez daha vurguluyoruz"