Hizbullah'ın beyin takımına tahliye
CMK 102. Maddesi'nin yürürlüğe girmesiyle Diyarbakır D Tipi Cezaevinde tutuklu terör örgütü Hizbullah mensubu 5 tutuklu serbest bırakıldı.
DİYABAKIR - Tutukluluk süresini belirleyen Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 102. Maddesi'nin yürürlüğe girmesiyle Diyarbakır D Tipi Cezaevinde tutuklu terör örgütü Hizbullah mensubu 5 tutuklu serbest bırakıldı.
Tutukluluk süresini belirleyen Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 102. Maddesi'nin yürürlüğe girmesiyle cezaevinde kanun kapsamına giren tutukluların serbest bırakılması işlemlerine başlandı.
Yeni düzenlemeden Diyarbakır Cezaevinde tutuklu bulunan terör örgütü Hizbullah'a üye olmak ve faaliyetlerde bulunmaktan yargılanan üst düzey yöneticiler Edip Gümüş, Mehmet Varol, Mustafa İpek, Sinan Yakut ve Şehmus Kınay serbest bırakılırken, askerlik sorunu olduğu belirlenen Cemal Tutar, Fuat Balca, Mahmut Demir, Kemal Gülşen ile Abdülkerim Kaya ise Askerlik Şubesine teslim edildi.
Serbest bırakılan ve yurt dışına çıkma yasağı konulan 10 tutuklunun adli kontrol altında tutulacakları ve her gün en yakındaki polis veya jandarma karakoluna giderek imza verecekleri belirtildi. Gümüş ve arkadaşları, daha sonra konvoyla cezaevinden ayrıldı.
188 kişiyi öldürmeden sorumlu tutulmuşlardı
Tutukluluk süresini belirleyen Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 102. maddesinin yürürlüğe girmesiyle aralarında terör örgütü Hizbullah'ın üst düzey sorumlularının da bulunduğu 10 sanık, yazar Konca Kuriş ve eski DEP milletvekili Mehmet Sincar'ın da yer aldığı 188 adam öldürme ve 84 yaralama olayından sorumlu tutulmuştu.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde yaklaşık 9 yıl süren, 30 Aralık 2009'da karar verilen Hizbullah ana davasında, sanıklar Edip Gümüş, Cemal Tutar, Fuat Balcı, Abdulkerim Kaya, Mehmet Varol, Mustafa İpek, Mahmut Demir, Kemal Gülşen, Sinan Yakut, Şeyhmus Kinay, Yusuf Beğiç, Mehmet Veysi Özel, Rifat Demir, Mehmet Beşir Acar, Mehmet Tahir Ak ve Mehmet Garip Özer "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin mevcut anayasal düzenini silah zoruyla yıkarak yerine şeri esaslara dayalı İslam devleti kurmayı amaçlama" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Yargıtay 9. Ceza Dairesine giden dosyanın karara bağlanmaması nedeniyle, yeni düzenlemeden sonra CMK'nın 102. maddesinden yararlanan, Diyarbakır D Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan sanıklar Edip Gümüş, Mehmet Varol, Mustafa İpek, Sinan Yakut ve Şeyhmus Kınay serbest bırakılmış, askerlik sorunu olduğu belirlenen Cemal Tutar, Fuat Balcı, Mahmut Demir, Kemal Gülşen ile Abdulkerim Kaya ise askerlik şubesine teslim edilmişti.
Serbest bırakılan ve yurt dışına çıkma yasağı konulan 10 tutuklunun adli kontrol altında tutulacağı ve her gün en yakındaki polis veya jandarma karakoluna giderek imza vereceği bildirildi.
Sanıklar, aralarında yazar Konca Kuriş ve eski DEP milletvekili Mehmet Sincar'ın da yer aldığı 188 adam öldürme ve 84 yaralama olayından sorumlu tutulmuştu.
Gerekçeli karar
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan bin 180 sayfalık gerekçeli kararda, terör örgütü PKK'nın silahlı eylemlerinin terör örgütü Hizbullah'ın silahlı eylemlere kalkışmasında etkili olduğu belirtilmişti.
Gerekçeli kararda, "Güneydoğu'da PKK'nın silahlı propagandayı çok etkili bir yöntem olarak kullanması ve buna bağlı olarak oluşturduğu etki alanı, bölgede var olan radikal İslami hareketlerin silahlı eylemlere kalkışmasında etkisi de ayrıca tartışılmalıdır" denilmişti.
Terör örgütü Hizbullah'ın yabancı ülkelerden İran'la bir dönem bağının olduğu kaydedilen kararda, "Sanıklardan Edip Gümüş, 3 defa İran'a giderek bir villada kaldığını, orada Hüseyin Velioğlu ile görüştüğünü belirtmişti. Ancak örgütün İran istihbaratının bizzat yönlendirmesi sonucu herhangi bir eylem yapıp yapmadığı tespit edilememiştir" ifadesine yer verilmişti.
Kararda, yazar Konca Kuriş ve eski DEP milletvekili Mehmet Sincar'ın öldürülmesi eylemleri de yer almıştı. Batman'da 1993 yılının eylül ayında Sincar'ın öldürülmesi eyleminin talimatını sanık Musa Özer'in verdiği, eylem sorumlusunun Sinan Yakut, tetikçilerin de Rıfat Demir ile "Hüseyin" kod adlı kişi olduğu belirtilmişti. Batman'a geldiği haberi alınan milletvekili Sincar'ın çarşıda vurulduğu bildirilmişti.
Yazar Konca Kuriş'in ise 1998 yılının temmuz ayında Mersin'de evinin önünde silah zoruyla kaçırıldığı, aynı ildeki bir hücre evinde bir süre tutulduktan sonra örgüte ait otomobille Konya'ya götürüldüğü kaydedilmişti. Kuriş'in cesedi, Konya'nın Meram ilçesindeki bir evde 3 cesetle birlikte bulunmuştu.