HES'lerde zam yok

Bakan Yıldız Doğalgaz Piyasası kanunuyla daha serbest, daha liberal, daha rekabetçi bir mekanizma kuracaklarını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, hidroelektrik santrallerde üretilen elektriğe zam konusunda, şu anda böyle bir gündemleri olmadığı değerlendirmesinde bulundu. Taner Yıldız, "4646 sayılı kanun tasarısıyla alakalı çalışmalarda özel sektörün payının daha da artırılmasıyla ilgili temel prensip kararı almıştık. Bunu kanun tasarısına da zaten yansıtacağız" dedi.

Bakan Yıldız, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner ve Yönetim Kurulu üyelerini makamında kabul etti.

Bakan Yıldız, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, TÜSİAD Başkanı Boyner'in Yönetim Kurulu Üyeleri ve Enerji Çalışma Grubu ile birlikte yaptıkları ziyarette, enerji sektörünü enine boyuna ele aldıklarını, doğal gaz ve elektrik piyasası ile alakalı konuları görüştüklerini söyledi. 9 ayrı kanun tasarısı üzerinde çalıştıklarını hatırlatan Yıldız, "Bunlardan ikisi bahsettiğim konular. Toplantıda, bu konular üzerinde hem piyasayı hem sektörü hem de birbirini anlayan bir yapı gördüm" dedi.

Bütün sektör temsilcilerinin iyi bir kanun çıkması, dinamik bir ortamda daha yapıcı ve olumlu ortamın oluşması için katkı sağladığını belirten Yıldız, kendilerinin de hem EPDK hem de ilgili kurum ve kuruluşlarla beraber toplantıda görüşlerini bildirdiklerini anlattı. Yıldız, 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu ile alakalı daha serbest, daha liberal, daha rekabetçi ve daha sürdürülebilir bir fiyatla bu piyasanın oluşmasını, geçiş dönemlerinin oluşmasını, daha da kısa sürede geçmesini sağlayacak bir mekanizma kurduklarını ifade etti. Bakan Yıldız, "Aynı şekilde 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile ilgili yapacağımız değişiklikler üzerinde hem dağıtım şirketlerini hem de özel sektörün yatırım yapan ve üretimiyle beraber bunu satabileceği bir mekanizmayı daha da hızlandırıyoruz" dedi.

Boyner: Enerji, cari açığımızın önemli bir parçası

Ümit Boyner de verimli bir toplantı yaptıklarını, enerjinin Türkiye'nin rekabetçi gücü için çok önemli bir konu olduğunu, bütün sanayiyi, birçok sektörü yatay olarak kestiğini söyledi.

Enerjinin soğuk savaştan bu yana, dünyadaki yeni düzende, global güç ve kaynak denkleminde çok önemli bir unsur olduğunu vurgulayan Boyner, o noktada Türkiye'nin dünyadaki jeopolitik önemi ve dış ilişkileri adına enerjinin önemli rol oynadığını kaydetti. Boyner, "Mikro olarak bakarsak, enerji cari açığımızın önemli bir parçası. O noktadan hareketle enerji politikaları kamu ve özel sektörün işbirliğiyle Türkiye'yi rekabet noktasında daha yukarı götürebilecek öneme sahip" diye konuştu.

TÜSİAD 2010-2011 programında, enerji konusuna 3 ana noktadan yaklaştıklarını da  belirten Boyner, bunları, "enerji sektörünün serbestleşmesi, liberalizasyonu", "boru hatları politiği", "arz güvenliği" olarak sıraladı.

TÜSİAD Başkanı, 11 Haziran'da TÜSİAD olarak uluslararası düzeyde, özellikle enerji politiğinin tartışılacağı bir toplantı düzenlediklerini de belirtti.

Bir gazetecinin, bugün bir gazetede, yer alan "HES'lerde giderlerin arttığı, elektriğe zam yapılacağı" haberine ilişkin sorusu üzerine Yıldız, şöyle konuştu:

"Zam konularında hem basın, hem bakanlık, hem de kurum ve kuruluşlar olarak çok dikkat etmemiz lazım. Çok kolay telaffuz ettiğimiz, çok rahat speküle edilebilecek bir cümle olmaktan çıkarmamız gerekiyor bu kavramı. Şu veya bu gerekçeyle şu anda Hidro Elektrik Santrallerle ilgili öyle bir çalışma olmadığı gibi ama bir başka gerekçeyle de olsa, vatandaşımızın da hassasiyeti üzerinde, çok kolay şeyler söyleyebilecek cümleleri kullanmaktan bence kaçınmamız lazım. Şu anda bu tarzda bir gündemimiz yok."

Özel sektörün payının artırılması

Bakan Yıldız, bir gazetecinin, yeni Doğalgaz Piyasası Kanun tasarısı ve serbestleştirme konusuna ilişkin sorusu üzerine şöyle konuştu:

"4646 sayılı kanun tasarısıyla alakalı çalışmalarda hem TÜSİAD'ın görüşü olarak hem de kamu, bakanlık görüşü olarak özel sektörün payının daha da artırılmasıyla ilgili temel bir prensip kararı almıştık. Bunu kanun tasarısına da zaten yansıtacağız. Şu anda yüzde 10'lar civarında olan kontrat miktarının minimum yüzde 25'ler civarında olmasını öngörüyoruz. Daha fazla olabilmesinin önünü açacak yapı yine kanun tasarısına derc edilmiş olacak. Eğer yüzde 25'lerden yüzde 40'lara yaptıkları tedarikçilerle anlaşmalar böyle bir zemini oluşturabiliyorsa bu konuya da açık olduğumuzu, herhangi bir sınırlama içinde olmadığımızı... Hatta 2005 yılı içerisinde yapılan ihalede bildiğiniz gibi yüzde 65'lik bir portföyü ihaleye çıkartmıştık ancak biraz önceki bahsi geçen miktar kadar bu realize edilmişti. O yüzden bizim bu konuda piyasanın daha da serbestleşmesi adına, daha da liberal bir piyasa olması adına özel sektörün daha da güçlü bir aktör olarak bu piyasada bulunması adına yaptığımız çalışmaları kanun tasarısına aynı şekilde yansıtmış olacağız.

Bu konularda ilginizi çekebilir