Herşeyde bereket var iktidarda yok

Kılıçdaroğlu, Türkiye'de herşeyde bereket var iktidarda bereket yok sözleriyle AKP'yi eleştirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

TRABZON - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Bu kadar güzel bir ülkede her şeyimiz var, güneşimiz, toprağımız, insanımız, denizimiz, yağmurumuz her şeyimiz bereketli ama bir bereketsiz iktidar var. Halka güven vermeyen, cebine çalışan iktidar var'' dedi.

Kılıçdaroğlu, partisince Trabzon Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, barış ve huzur içinde, annelerin sabahleyin çocuklarını karınları doymuş ve güler yüzle okula gönderdiği bir Türkiye'yi özlediğini belirterek, ''Kardeş kavgasının olmadığı, barış ve huzurun olduğu, herkesin huzur içinde yaşadığı, aşın, işin oluduğu bir Türkiye'yi özlüyoruz. Bu Türkiye'yi kurmaya hazır mıyız? Siz hazırsanız, Kemal kardeşiniz zaten baştan hazırdır'' diye konuştu.

Aile sigortası uluslararası bir uygulama

Kılıçdaroğlu, uygulamaya koyacakları aile sigortası ile de açlığı tarihe gömeceklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

''21. yüzyıl Türkiyesinde hiçbir çocuk, anne, kişi aç kalmayacak, yatağa aç girmeyecek elbette ki. Bakın bir şey söyleyeceğim: Siyasete atılırken söz verdim 'her yerde doğru söyleyeceğim' diye. Aile sigortası, CHP'nin bulduğu bir sigorta dalı değil. Aile sigortası, Uluslararası Çalışma Örgütünün kabul ettiği aşağı yukarı bütün devletlerin uyguladığı, 102 sayılı sözleşmeye dahildir. Bu sözleşme, 9 sigorta dalından söz eder ve Türkiye 9 sigorta dalını uygulayacağını 1971 yılında taahhüt etmiş. 8'i Türkiye'de uygulanıyor emekli, sağlık, yaşlılık, analık, iş kazası, meslek hastalığı sigortası gibi. Dokuzuncu sigorta dalı aile sigortası. Aile sigortası, uygulanmıyor. 40 yıl geçti aradan, 1971-2011 40 yıldır uygulanmasını beklediğimiz, devletin taahhüt ettiği sigorta dalı uygulanmıyor. Niçin uygulanmıyor? Nedeni şu; 'ben getireyim makarna, ekmek, kömür, bulgur vereyim bana minnet duysun, bana oy versin' diye. Yoksulun yoksulluğunu sömürmek en büyük günahtır, afişe etmek inancımızda da insanlıkta da doğru değildir.''

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, insanlara kimseye minnet, ihtiyaç duymadan aile sigortasıyla ekonomik güvence getirmek istediklerini ifade ederek, ''Diyorlar ki: Neden bu parayı veriyorsun, millet yan gelir yatar. Biliyorsunuz bunu söyleyen adam, bir sefer askerler için de söylemişti 'askerlik yan gelip yatma yeri değildir' diye. 600 lirayı vereceğiz. Bizim bunu tamamlayan bir başka projemiz daha var'' dedi.

Kılıçdaroğlu, kendilerinin düşündükleri model ile çocuğun doğumundan ölümüne kadar sosyal devletin koruması altında olacağını ve namerde muhtaç olmayacağını da söyledi.

Zalimin Recep'i mazlumun Kemal'li var

Kılıçdaroğlu, üzerinde 'zalimin Recep'i varsa, mazlumun Kemal'i var' yazılı pankartı okuduktan sonra, ''Ben sizin Kemal'inizim, sizin için çalışacağım'' dedi.

Kitabında, siyasette zenginleşmek bulunmadığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Arkadaş yazmış, 2002'de tüp fiyatı 2 lira, 2011'de 65 lira, 2002'de fındık 7 lira, 2011'de 4 lira. 'Çakma AKP milliyetçiliği' diyoruz. Nasıl oluyor da fındıkta bir numarayız, fiyatı Hamburg Borsası belirliyor. Niye? Bütün fındık üreticilerine sözüm var. Fındığın fiyatını hasattan önce açıklayacağız. Onu tefeciye, aracıya mahkum ettirmeyeceğiz. Fındık borsası Karadeniz'de olacak. Dünya fındık fiyatlarını Karadeniz belirleyecek. FİSKOBİRLİK'i yeniden ayağa kaldıracağız, fındık üreticisinin kara gün dostu olacak. Ben fındık üreteceğim, alın teri dökeceğim, parasını başkası yiyecek, olur mu böyle şey?

Sizden isteğim var, sandığa giderken elinizi vicdanınızın üzerine koyun bir düşünün, bu güzel ülkede her şey var. Bu güzel ülkeye yurt dışından niye ithal kurbanlık geliyor? Bizim besicimiz mi, yaylalarımız mı, meralarımız mı, suyumuz mu, güneşimiz mi yok? Hepsi var. Cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz ama bu hükümet milleti perişan etti.''

Ürdü'nün hesabını ver

Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın Hazreti Ömer'in adaletinden bahsettiğini vurgulayarak, ''Hazreti Ömer, sadece İslam aleminde değil, bütün dünyada adaletiyle bilinen, adaletiyle simgeleşmiş güzel bir insandır. Hazreti Ömer'in adaleti deyince akan sular durur. Hazreti Ömer, kendi işini yaparken kendi mumunu, devletin işini yaparken devletin mumunu yakacak kadar adildi. Ben kendisine dedim ki: Hazreti Ömer'in adaletinden söz ediyorsan, Ürdün'e sen düğün davetiyesi götürdün devletin uçağıyla, fakir fukaranın vergisiyle götürdün. Etmediği küfür kalmadı. Şimdi Trabzon'dan bir daha soruyorum, sen Ürdün'e devletin uçağıyla niçin gittin?

Çıktın Teke Tek programında dedin ki: O gezi resmi bir gezi değildir. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı, resmi gezi değilse, devletin resmi uçağıyla Ürdün'e niye gitti? Eğer tarihini unutmuşsa tarihini de vereceğim. İki milletvekilimiz soru önergesi verdiler 2004 yılında. 2004, 2011 niye cevap vermedin? Temiz, ahlaklı adam sorulara cevap vermez mi? Meclisin İçtüzüğüne göre 15 günde cevap verilmesi lazım. Değil 15 gün 15 yılda da veremez değil mi?'' dedi.

Kılıçdaroğlu, hükümetin dış politikasını da eleştirerek, ''CHP'nin geleneğinde, dokularında Kuvayımilliye vardır. Talimatı bir yerden almaz, kimsenin önünde diz çökmez, halka saygı duyar ve talimatı sadece halktan alır'' dedi.

 

 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir